20 Ocak Çarşamba günü ABD yeni başkanı Biden yemin ederek fiilen göreve başladı. 3Kasım 2020 ABD seçimlerinde Trup seçimi kaybederek başkanlığı Joe Biden’e bıraktı. Yemin öncesi kongre toplantısı 6 Ocak baskını ile yapılamadı. 5 kişinin öldüğü baskın ABD tarihinde yaklaşık 200 yıl önce olmuştu. Bu nedenle yemin töreni virüs ve yaşananlar çerçevesinde iki bin kişi ile sınırlandırıldı. Devir teslim yapılamadı, Trump saatler önce Beyaz Saray’dan ayrılarak Florida’ya gitti. Tören güvenliği için yaklaşık 25.000 asker konuşlandırıldı.

Trump’ın kaybetmesi birkaç ülke hariç tüm dünyada olumlu karşılandı, özellikle Çin, İran, Rusya… Trump döneminde hem içerde hem de dışarda uyuşmazlıklar ve anlaşmazlıklar yaşandı. Geleneksel ABD politikalarının dışında agresif bir dönem oldu. Bu dönemde Paris İklim Antlaşmasından çıkan ilk ülke oldu. Dünya Sağlık Örgütünden Çin’i gerekçe göstererek ayrıldı. Meksika sınırına duvar ördürdü. Sadece sermaye çevresi ile biraz daha barışık yaşadı. Kendisi ve damadı hakkında şahsi çıkar amaçlı iş ve işlemlerin olduğu söylemleri ifade edildi. Ülkemizi direkt ve dolaylı olarak ilgilendiren konular ise, uluslararası hassasiyetimiz olan Kudüs’ü başkent olarak görüldüğünü açıkladı. Rahip Brunson davası sürecinde Cumhurbaşkanına tehdit ve hakaret içeren ağır bir mektup yazdı. Ekonomimizi daha önce çökerttiğini ve yeniden çökerteceğini söyledi. S-400’ler nedeni ile ağır yaptırımları lehimize geciktirdi… Bazı ilişkiler kurumsallığın dışına çıkarak üç damat ve kapı arkası diplomasisi ile yürütüldüğü iddia edildi. Kısaca Trump döneminde dünyanın alışık olmadığı bir ABD görüntüsü sergilendi. Çöpe atıldığı algısı ile ileri sürülen… Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderdiği bu ülkenin her vatandaşının da şiddetle kınadığı o mektubu hatırlayalım…

“Sayın Başkan,

İyi bir anlaşmaya varalım! Binlerce insanın katledilmesinden sorumlu olmak istemezsiniz ve ben de TÜRK EKONOMİSİNİ MAHVETMEKTEN SORUMLU OLMAK İSTEMEM – Kİ BUNU YAPARIM. Rahip Brunson sırasında size zaten bunun küçük bir örneğini gösterdim…İyi şeyler yaşanmazsa, tarih sizi sonsuza dek bir şeytan olarak hatırlar. Sert adam olma. APTALLIK ETME! Seni daha sonra arayacağım” şeklinde küstahça ağır tehdit içeren bir mektuba iktidarca cılız tepki gösterildiğini.

Tekrar gelelim Biden’e; 79 yaşında bir hukukçu, 1973-2009 yılları arasında yaklaşık 36 yıl Daleware senatörlüğü yapmış, iktidarlarda ve komisyonlarda birçok görevler almış, sıradan biri değil… Trump öncesi son 8 yılda ABD Başkanı Obama’nın başkan yardımcılığı görevini yapan, bilgisi, birikimi ve tecrübesi yüksek bir başkan olarak karşımıza çıkıyor. Trump’ın tam tersine dünya ile uyum içerisinde olacağını ifade eden, ABD çıkarlarını daha ön planda tutmayı düşünen NATO ve benzeri gibi birliklere yeniden güç kazandırarak ittifakları ile uyum içerisince çalışma düşüncesinde olan bir liderdir. Bunu yaptığı konuşmasında “İttifaklarımızı onaracağız ve dünyayla bir kez daha yakın ilişki kuracağız” diyerek teyit etti.

Kanaatime göre Biden; sürece güçlü bir 22 dakikalık konuşma ile başladı. Konuşmasında hem kendi vatandaşlarına hem de dünyaya pozitif mesajlar verdi. Tabi ki önümüzdeki süreçte uygulamaları bu sözlerin samimiyetini test edecektir. Diğer bir tabi ki ise sağlığı sorun olup görevini Kamala Harris’e bırakmaz ise…

Konuşmasını başlıklar halinde özetleyecek olursak, Söze demokrasi vurgusu yaparak başladı, ölümcül virüs ve bunun aşılması, sistematik ırkçılık ve eşit yurttaşlık, kuraklığa ve çevreye duyarlı iklim politikaları, ilk günlerinde hayata geçirmeyi düşündüğü öncelikler olacaktır. Bu sürecin bir onarım süreci olması ve çocuklarına ve geleceğe daha iyi bir dünya bırakma isteği önemli açıklamaların başını çekmektedir.

Ülkemize gelince; S-400, Suriye ve Irak’ın kuzeyindeki yapılanmalar, Libya, Kafkasya ve Akdeniz’deki gelişmeler ile Halkbank krizi önümüzdeki aylarda ABD ile ilişkilerimize yön verecektir. Biden, ABD seçimleri öncesi Türkiye üst yönetiminin Trump’ın kazanması yönünde bir duygu beslediğini çok iyi biliyor. Bu nedenle önceki yıl ABD seçimleri için 12 adayın yaptığı, haber kanalı CNN ve New York Times gazetesinin ortak tartışma programı için Ohio’da kürsüye çıkan adayların çeşitli sorulara verdiği cevapta, bir soru üzerine Biden; “Bence hemen Erdoğan’a çok farklı bir yaklaşım uygulamayız. Muhalif liderleri desteklediğimizi açıkça göstermemiz lazım” demişti. ABD Başkanı olursa muhalefete destek vereceğini söyleyen Biden, "Başkan seçilirsem Erdoğan'ı darbeyle değil seçimle devireceğim, muhalefete destek vereceğim” ifadelerini kullanmıştı. Şimdi ABD başkanı oldu. Zaman gösterecek neler olacağını…

Biden, yemin sonrası öncelikleri, Ocak, mayıs dönemi aylarını bulacak, daha önce ertelenen ABD'de New York Güney Federal Mahkemesi'nde süren Halkbank davasında duruşma tarihi 1 Mayıs 2021 olarak belirlendi. Mahkemenin Hâkimi “Dava sonsuza kadar ertelenemez” dedi. Bu dava da önümüzdeki süreçte başımızı çok ağrıtacak gibi gözüküyor.