Konak Belediyesi Selahattin Akçiçek Eşrefpaşa Kültür Merkezi'nde gerçekleşen panele Birgün Gazetesi'nden Barış İnce, Gazete Port'tan Mustafa Hoş ve gazeteci Burcu Karakaş konuşmacı olarak katılırken, etkinliği aralarında Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş’ın da bulunduğu çok sayıda kişi izledi. Panel öncesi 24 Şubat'a kadar açık kalacak olan, 'Basında Kara Gün: Tan Matbaası'na Baskın Sertel Ailesi Sergisi Selanik'ten Sıla'ya' adlı serginin açılışı da gerçekleştirildi.

CENAZELERDE BİLE AKREDİTASYON

Uğur Mumcu’nun anıldığı, Türkiye’deki basın özgürlüğünün ele alındığı panelin açılış konuşmasını Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş yaptı. Pekdaş, düzenledikleri etkinlikle hem 24 Ocak 1993 tarihinde evinin önünde arabasına konan bombanın patlatılması sonucu katledilen Uğur Mumcu'yu andıklarını hem de basın özgürlüğünü, baskıları, hukuksuzlukları ve adaletsizlikleri konuşmak için bir araya geldiklerini söyledi. Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin yayınladığı verilere dayanarak Türk basınının içinde bulunduğu zor durumu ortaya koyan Pekdaş; "Türkiye Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin açıklamasına göre; 1905'ten bugüne öldürülen gazeteci sayısı 77.  Cezaevlerinde tutuklu gazeteci sayısı ise 33. Yargılanan gazetecilerin sayısı da 200'ün üzerinde. Türkiye 180 ülke basın özgürlüğünde 149'uncu sırada. Yani 24 Ocak 1993 ortamından hiç de farklı olmayan koşullardayız. Türkiye'ye 'İleri demokrasi' geldi derken, çok daha kötü koşullar içindeyiz. Artık basın mensuplarına cenaze törenleri için bile akreditasyon uygulanıyor. Kanallar dijital platformlardan çıkarılıyor, televizyonlar kapatılıyor" dedi

“İNADINA DEMOKRASİ”

Yaşanan tüm zorluklara rağmen mücadeleden vazgeçilmemesi gerektiğini dile getiren Başkan Pekdaş, "Bu koşullarda bile yine 'Adalet' demek lazım. Tüm katledilen gazeteciler anısına, hukuksuz muamelelere tabi tutulan basın kuruluşlarına, tutuklu bulunan gazetecilere destek için dayanışma içinde olmak, inadına onlara selam göndermek, inadına demokrasi bayrağını yükseltmek lazım" diye konuştu.

ÇEMBER GİDEREK DARALIYOR

Açılış konuşmalarının ardından 'Uğur Mumcu: Türkiye'de Basın Özgürlüğü 'Can Dündar, Erdem Gül' konulu panele geçildi. Uğur Mumcu'nun fotoğrafının mumlarla aydınlatıldı salonda gerçekleşen panelde ilk sözü uzun yıllar çeşitli medya kuruluşlarında üst düzey yöneticilik yapmış olan Gazeteci Mustafa Hoş aldı. Türkiye’de basının geldiği noktayı özetleyerek, gazetecilerin yaşadığı zorluklara değinen Hoş, sadece 'Barış' dediği için evinde gözaltına alınan insanlar olduğunu; oysa doğru ve gerçeğe sahip çıkılması gerektiğini söyledi. Çalıştığı gazeteden Ağustos ayında işten çıkarılan Burcu Karakaş ise, "Türkiye'de medya üzerindeki siyasi baskı içinden çıkılmaz bir hal aldı. Ana akım medya bu baskılara ne kadar göğüs gerebilir bilmiyoruz. Türkiye'de basın özgürlüğü her zaman sorundu ama şimdi bu sorunun eşi benzeri yok. Gazetecinin yayınlayabileceği haber alanı kalmadı. Çember giderek daralıyor" dedi. Panelistlerden Birgün Gazetesi Yayın Danışmanı Barış İnce, Uğur Mumcu'nun dokunduğu konulara bugün bile dokunmanın zor olduğunu dile getirerek; "Uğur Mumcu lâiklik mücadelesi verme yanlısıydı ve hedef oldu" dedi. İnce, "Üzerimizde pek çok baskı var. Davalar açıldı açılmaya da devam ediyor. Bunlar sindirme davaları. Giderek ekonomik baskılar da arttı. Yandaş gazeteler açarak Basın Yayın'dan gelen payı azalttılar" diye konuştu. İnce, gazetecileri yel değirmenlerine karşı savaş açan Don Kişot gibi görmenin yanlış olduğunu da belirterek; "Hep birlikte olmalıyız" dedi. Panel konuşmacıların salonda bulunan izleyicilerin sorularını yanıtlamasıyla son buldu.

Editör: Haber Merkezi