Gizem TABAN/İZGAZETE- Karşıyaka Belediyesi nisan ayı olağan ikinci meclis oturumu Karşıyaka Belediye Başkanı Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Cemil Tugay’ın yönetiminde gerçekleşti. Toplantıda, Karşıyaka Belediyesi’nin 2021 Yılı Faaliyet Raporu görüşüldü. Rapor, oy çokluğuyla kabul edildi.
AKP’li meclis üyelerinin, faaliyet raporu hakkındaki eleştirilerine yanıt veren Başkan Cemil Tugay’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

ŞOV PEŞİNDE DEĞİLİZ

Vatandaş olarak bugüne kadarki yaşamımda beni yöneten kamu kurumlarından, görevlilerinden ne beklerdim diye düşünerek belediye başkanlığı yapıyorum. Ve gördüğüm en önemli sıkıntı şuydu; bizler bazı sorunlar yaşıyoruz, bizim için önemli olan noktalar var ama bizi yöneten kamu kurumları, bizim yaşadığımız sıkıntıları görmüyor, önemsemiyor. Bunların üzerine gitmiyor da sansasyon yaratacak, şov yapabileceğimiz bazı projeler üzerinde duruyor. İşin acı tarafıdır ki bu, tavsiye de ediliyor. Ben farklı düşünüyorum. Gerçekten çok muhteşem bir eser planlayıp onun yapımını başlatabiliriz, tüm kaynaklarımızı, enerjimizi yöneltiriz ama halkımız acaba bizden ne bekliyor? Bu sorunun cevabı üzerine bir araştırma yaptık geçen yıl… Bu araştırmada çıkan sonuçlar; genel anlamda temizlikten memnunlar ama ince temizlik konusunda şikayetçiler. Bir numarada bu vardı. İki numarada yollarla ilgili problemler vardı, yolların bozuk olmasından rahatsızız. Üç numara, ilaçlama ile ilgiliydi. Dört numarada yeşil alanların azlığı, daha fazla yeşil alan ihtiyacı vardı. Beş numara da sosyal faaliyetlerin daha fazla olması vardı. Yani, heyecanlandıracak büyük projeler yapmak ile insanların gerçek taleplerini karşılamak üzere bir şey yapmak arasında bir seçim yaptım. Diyelim ki bugün dev bir şey yaptık ama siz bu kez de ‘yollar bozuk, ilaçlama eksik, siz gidip şov yapacak işler peşinde koşuyorsunuz’ dersiniz. Bu eleştiriyi alacağımıza eminim. 

GÜNAH İŞLERİZ

Hepimizin vicdanıyla hareket etmesi gereken bir çağdayız. Ülkemiz ciddi borç yükü altında yaşıyor ve çok ciddi sosyal adaletsizlik, yoksulluk var. Her bir kuruşun hesabı yapılmalı. Eğer bunu gözetmeyen bir yönetme anlayışını benimsemezsek günah işleriz. Bu günahtır, vebali büyük olur. Ben, heyecanlandıracak büyük projeler değil de insanların gerçek ihtiyacı ile ilgili işler yapmak istiyorum.  

AYIP EDERİZ

Personelle ilgili gider artışının nedeni, personel sayısının artması değil, ki birçok yeni tesis açıldı, kapasiteleri büyüdü. Emek harcayan çalışanlarımızın haklarını ödemezsek ayıp ederiz, ki bugün pek çok alanda hizmeti kendi personelimiz yorularak veriliyor. Çalışanımıza ne halin varsa gör mü diyeceğiz? 

PARA MI BASACAĞIZ!

İller Bankası’nın bize 1 yıllık ödediği para 120 milyon, kesinti 19 milyon, toplamı 139 milyon. Yani 350 bin nüfuslu bir kent için İller Bankası’nın bize layık gördüğü miktar 2021 yılı için 139 milyondur, ödediği de 120 milyondur. Bu şartlarda bizden ne bekliyorsunuz? Nasıl bir büyük yatırım yapmamızı bekliyorsunuz? Para mı basacağız? Tüm belediyeler adına milletime sesleniyorum; bu kaynak nereden gelecek? Personel olmazsa hizmet nasıl olacak? Personele insanca ücret ödemezseniz nasıl çalışacak? Para olmazsa bunlar nasıl olacak? Elimizde bir sihir yok. Sanki bizim bir sürü gelirimiz varmış da bunu çarçur ediyormuşuz gibi yapmayın!  Tabi ki yolları, temizliği, ilaçlamayı yapmak için çaba göstereceğiz. Yurt ihtiyacını, anaokulu ihtiyacını, sosyal faaliyet ihtiyacını karşılamaya çalışacağız. Tabii ki ayakta durmakta zorluk çeken derneklerimize destek olmak için elimizden geleni yapacağız. Adaletli davranmaya çok çaba gösteriyoruz. 

BU ADALET Mİ?

Kamu bankaları belediyelere kredi vermiyor. Bunlar adalet mi? O kamu bankasının kaynağı devletten gelmiyor mu? Devletin parası halktan gelmiyor mu? Halk veriyor, devlet dönüyor başka bir iş yapıyor. Hepimizin bir şey talep etmesi lazım. Ben bu bakış açısıyla başkanlık yapıyorum. Bana göre bir pazaryerinin çatısı akıyorken orayı tamir etmeden yeni bir pazaryeri yapmak yanlış. 

DİMDİK DURABİLİYORUZ

Yoksulluğun, iklim değişikliğinin, haksızlığın, adaletsizliğin partisi yok. Bunları halkına yaşatırken bunları görmeyen ya da gördüğü halde görmezden gelen, halkından kopuk yaşayan, insanların derdini dinlemeyen bir anlayış var. Eğer biz bu anlayışın devamını savunursak felaket yaşarız. Ben Türkiye’nin felaket yaşamayacağına inanıyorum. İnsanların onlara muamele edildiği kadar bilgisiz olmadığını biliyorum. Herkes her şeyi biliyor. Karşıyaka Belediyesi’nin neyi neden yaptığını herkes biliyor. Biz her şeyin arkasında dimdik durabiliyoruz. Aynı şeyi tüm kamu kurumları için diliyorum. Buna ihtiyacımız var.  

KİMSE BENDEN FAZLA İSTEYEMEZ 

Hiçbir parti sonsuza kadar iktidarda kalmamıştır, bundan sonra da iktidar değişiklikleri olacaktır. Hangi parti gelirse gelsin; biz halk olarak şunu talep edebiliyorsak, öyle kafana göre iş yapmayacaksın, benim ihtiyaçlarım doğrultusunda hizmet edeceksin, adaletsiz davranmayacaksın, yalan söylemeyeceksin… Bunları diyebildiğimiz zaman sorunlarımızı çözeriz.  Biz CHP çatısı altında Karşıyaka Belediyesi’ni yönetmekte olan ekip olarak, halkımızın talep ve ihtiyaçları doğrultusunda çalışmalarını yönlendiren bir anlayışa sahibiz. Daha fazlasını yapmayı kimse benden çok isteyemez. Ama şunu bilsinler, ben sihirbaz değilim. Bu, kaynakla olabilecek bir şey… 

ESKİ TREN İSTASYONU BİNASI TEPKİSİ

Geçenlerde İl Koordinasyon Toplantısında, içim acıdı. TCDD Bölge Müdürü bir sunum yaptı, sonrasında da bizim 3 senedir talep ettiğimiz eski istasyon binasını Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne tahsis etme konusunu Cumhurbaşkanının onayına sunduklarını söyledi. Cumhurbaşkanı, ‘Karşıyaka’daki eski istasyon binasının Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne verilmesiyle ilgili mi imza mı atayım’ dedi, bunu kendi mi talep etti? Ben buna inanmıyorum. Bu kadar yoğunluk içerisinde ‘Karşıyaka’nın eski istasyon binasının tahsisini gönderin, imzalayacağım’ demiş midir? Dememiştir. Bu nedir? Biz dedik ki, buraya kütüphane yapalım, müze yapalım… Ben demedim Karşıyaka halkı dedi, eylemler yaptılar. Bu bina halkın, Karşıyaka’nın binası… Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü orada ne yapacak anlamadım. Kafeterya mı işletecek? Herhalde oradan bir spor tesisi çıkmaz. Bu neyin inadıdır, neyin çabasıdır? Çok büyük bir ayıp! Kimse kusura bakmasın. Ayıp! Kimsenin bunu Karşıyaka’ya yapma hakkı yok. Bu sene 9 Eylül’ün 100. Yılını kutlayacağız. Arkadaşlara dedim ki; 9 Eylül 1922’yi hayal edin, atlarına binmiş belki de yırtık ayakkabılarıyla yürüyen o kahraman insanları hayal edin. Biz onların torunuyuz. O insanlar gece gündüz aç, uykusuz kalarak yara bere içerisinde, bu toprakları, işgal eden şerefsizlerden temizlediler. Ve bize dediler ki; ‘Biz artık bağımsız bir ülkeyiz, bu ülkenin her karış toprağı bize ait…’ Öyle bir duygudur ki vatan, vatan ev ya, o ev hepimizin sonuna kadar sahip çıkması gereken bir yer ya, o eve bu haksızlığı yapmaya kimsenin hakkı yok! Hiçkimse Karşıyaka’nın tren istasyonunu saçma sapan bir şekilde kullandırmaya kalkamaz. Bunu yaparken Cumhurbaşkanı onayına götüremez. Buradan dünya kadar vergi toplayıp para toplayıp, sonra sadaka verir gibi önümüze o üç kuruş parayı atamaz. Bu sene bize verecekleri 150 milyon lira falan bir para… Bu insanlar, ne yapmamızı istiyorlar? Faaliyet raporunu konuşurken bunları da konuşacağız.

Editör: Haber Merkezi