Gizem TABAN/İZGAZETE- Bayraklı Belediyesi aralık ayı olağan birinci meclis oturumunda AKP’li meclis üyeleri ile yaşadığı tartışma hakkında toplantı sonrasında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Bayraklı Belediye Başkanı Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Serdar Sandal, çarpıcı mesajlar verdi. Sandal, kendisine yönelik eleştirilere yanıt verirken Adalet Mahallesi’nde yapılmak istenen daha sonra tepkiler üzerine inşaatı durdurulan trafo konusuna da açıklık getirdi. Başkan Sandal, hem deprem sürecindeki açıklamaları hem de trafo konusundaki tavrı nedeniyle isim vermeksizin AKP İzmir Milletvekili Necip Nasır’ı eleştirdi. Sandal ayrıca muhalefete ve kendisiyle tartışan AKP Meclis Üyesi Emre Demir’e de sert çıktı. Sandal, 30 Ekim 2020’de İzmir’de yaşanan ve en çok Bayraklı’yı etkileyen depremin ardından ilçenin afet bölgesi ilan edilmemesiyle ilgili tepkisini de yineledi. 
Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal’ın basın mensuplarına yaptığı açıklamada şunları söyledi:

MUHALEFETE ÜSLUP ÇIKIŞI

Eleştiri onların en doğal hakkı. Muhalefet gerekli eleştirilerini yapacak biz de cevap vereceğiz. Bizim eleştirilere cevap vermeme gibi bir durumumuz yok. Ama burada önemli olan üslup. Üslubu doğru belirlemek… Biz burada bir kamu kurumundayız. Senin hitap ettiğin adam, bugüne kadar Bayraklı’daki rekor oyu almış bir belediye başkanı… Bayraklı halkını temsil ediyor. Sen ona bir şey söylediğinde aslında Bayraklı halkına bir şey söylüyorsun. Bizim buna kayıtsız kalma şansımız yok. Cumhurbaşkanı konusunda eleştiri yaptılar, cevabını verdik. Trafo ile ilgili meseleyi söyledin ona da cevabımızı verdik.  Onlar konuşurken bizim arkadaşları hatibin sözünü kesmeyin diye uyarıyorum, ki söylediklerinin yanlış olmasına rağmen. Kendim de sözlerini kesmiyorum. Biz konuşunca bizim konuşmalarımız niye perdeleniyor. Vatandaş bizi de duysun. Burada bizden Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik negatif bir açıklama bekliyorlarsa öyle bir durum yok, toplantıda da açıkça beyan ettim.  

‘SAYIN VEKİL MİLLETİ AYAKLANDIRDI’

Deprem meselesi… Niye burayı afet bölgesi ilan etmedik? Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı en büyük doğal afeti yaşadık, 117 canımız gitti, 20 bin insan sokakta, binlerce ev harap. Ne vardı afet bölgesi ilan etseydik? Ne krediyle ne emsal artışıyla uğraşırdık. Burada İzmir’in belli firmaları ürettikleri konutları satmıyorlar, ‘kaça mal edeceğimiz belli değil’ diyorlar. Burada sorumluluk bizim mi? Hayır. Bir evin imalatı 500 bin lira, ’200 bin lira ile çöz’ deniyor. Nasıl çözecek?  Hadi bunu çözemedik bari kredi meselesini çözelim. Ağır-orta-az hasarlı… Vatandaş evinde oturamadıktan sonra bu hasarın derecesinin önemi var mı? Gelin bu garabetleri hep beraber kaldıralım. Bir diğer mesele trafo… Bu meselelerde Sayın Vekilimiz gitti, milleti ayaklandırdı. Büyükşehir’de emsal artışı verdik, reddettiler. Ve bununla ilgili AKP İl Başkanı Kerem Ali Sürekli’yi aradım, dedim ki; biz kamu kurumları olarak kamu yararına burada düzgün bir iş yaptık, bunu bozmamamız lazım, ilgili Vekilinizi uyarın dedim. Bunda kötü bir şey yok. O gün siyaset yapmak istesem çıkar derdim ki şu, şu söylediği doğru değil derdim. Trafo meselesine gelirsek… Bizim kendi arazimizi gösterme zorunluluğumuz yok. Bir bakanlık ‘bana bir yer ver, ben bir şey yapacağım’ dediğinde benim ona yer verme zorunluluğum yok. Belediyelerin böyle bir yükümlülüğüm yok. Ama belediyeler kamu yararı gördükleri şeylerde, vatandaşın menfaati varsa ellerini taşın altına koyarlar. Trafoyla ilgili iki yer gösterdik, biri bize ait, biri İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait arazi. İlk gösterdiğimiz Bayraklı Belediyesi’ne ait arazi Turan bölgesinde, ‘hayır’ dediler, mesafe ve maliyeti gerekçe gösterdiler. Başka bir yer bulmuşuz Büyükşehir’e ait. Büyükşehir gerekli yazışmaları yapmış, uygun görmüşler, plan tadilatını yapmış. Gediz bu işe ‘hayır’ demiş, ‘maliyetlerle ilgili sıkıntı var, bize o bölgede bir yer bulun’ demiş. Belediyenin sorumluluğu ne? Siz insan sağlığını bir tarafa maliyeti bir tarafa koymuşsunuz. Belediyenin burada kabahati ne? Yine buna rağmen ağzımızı açıp yine bir şey söylemedik, ortada kamu yatırımı var diye. Ama siz belediyeyi ilgilendirmeyen bir mesele ‘kamu üzerine düşeni yaptı, şimdi top belediyelerde’ diyorsunuz. Bu doğru mu? Doğru değilse karşılığın nedir? Söylenendir. Şimdi yeni bir yer önerdik, kamuya ait, hiçbir sıkıntısı yok, onların istediği standartlarında. Bugün bu yeri önerdik. ‘Biz görevimizi yaptık, belediyeler yapmadı’ diyene cevabımdır; sana 2 tane yer bulduk, biri bize biri Büyükşehir’de olmak üzere. Siz niye kendi arazilerinizi taramadınız? Biz sizin sorumluluğunuzdaki arazileri de taradık. Sizinkini de bugün size yine biz sunuyoruz. Biz üzerimize düşmeyen işi de yapıyoruz. Hadi bakalım şimdi ne olacak?

‘GENELGEYİ NE YAPACAĞIZ’

Neyi devraldık, nereye geldik gelin anlatalım. Zamanınız varsa biz anlatırız, hiçbir sorun yok. Bizim pandemide, depremde ne yaptığımızı büyükşehirle beraber ne kadar yolu asfaltladığımızı, bitirdiğimizi ne kadar bütçe ayırdığımızı; geçmişle gelenle bugünü kıyasladığımızda kaç kat fark yarattığımızı, kurumu bugün temel dinamikleri maddi ve personel anlamında ne noktaya geldiğini anlatalım. Burada hiçbir tereddütlümüz ve sıkıntımız yok. Bu böyle bağırarak çağırarak değil, bu resmi olan bir iş. Bize 3-4 ay önce gelen bir tasarruf genelgesi var. Genelgede çivi çakma diyor. Ama buna rağmen diyor ki; depremde konutu Büyükşehir ile sen yap. Genelgeni ne yapacağız, hani devlettik. Yok böyle bir şey. 

‘ÖYLE UCUZ İŞLERLE OLMAZ’

Abdullah ve Özgür Bey genellikle üslupları içerisinde hareket ediyorlar. Ama söz konusu arkadaşımız başka bir tarzda. Düşünsenize hep sosyal medyadan bir şeylerden… Hani ben geleceğim nasıl satacağım derdinde. Geçen kutladım, sosyal medyasında bizden başka kimse yok. En iyi takip eden bizi o. Meclis düzenini bozduğunuzda ne yapacağız? Sen Bayraklı belediye başkanına, “Haddini bil” diyorsa, ne yapacağız biz? Kalkıp kavga mı etmem, hakaret mi etmem lazım? Meclis yönetmeliği belli, gereğini yapacağız. Mesele bundan ibaret. 

NE OLMUŞTU?

Toplantının dilek ve temenniler bölümünde AKP meclis üyelerinden Başkan Sandal’a ‘Bayraklı’ya bir çivi bile çakmadınız’ çıkışı geldi. Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal da muhalefetten gelen eleştirilere, "Merkezi hükümetin belediyelere tasarruf genelgesi yolladı unuttunuz mu?” dedi. AKP Grup Başkan Vekili Abdullah Aktaş, “Bayraklı’ya bir çivi dahi çakmadınız. 3 yıldır yaptığınız çalışmalar ortada" dedi. Aktaş’a yanıt veren Sandal ise, "Bir tane çivi çakmadınız dediniz. Doğru diyorsunuz. Bir değil binlerce çivi çaktık, siz sayamadınız. Ben anlatırım size. Paniğiniz nedir? Vatandaş, beni de sizi de dinliyor. Sözümü neden kesiyorsunuz? Bir gerçeği gölgelemeye mi çalışıyorsunuz? Bir gün bütün meclis üyelerimizle gidelim, Bayraklı belediyesi olarak ne yaptığımızı size anlatalım. Siz bu kentin caddelerinden, sokaklarından geçiyorsunuz. Sokağa çıkacak durumunuz yok. Gidin esnafa sorun, esnafa gidip, ‘Ben AKP’li meclis üyesiyim. Derdin ne?’ diye sorun! Hodri meydan. Gidemiyorsanız beraber gidelim. Hodri meydan!” diye konuştu. Bu diyalog üzerine Başkan Sandal ve AKP meclis üyeleri arasında tartışma çıktı. AKP Meclis Üyesi Emre Demir, Başkan Sandal’a “Haddinizi bilin” dedi. Bunun üzerine Başkan Sandal, AKP’li Demir’i uyardı. AKP’li Demir ise Başkan Sandal’a sert çıktı. Ardından ise Başkan Sandal, AKP’li Demir’in salondan çıkarılması talimatını verdi. Yaşanan tartışma salondaki tansiyonu yükseltti. CHP Meclis Üyesi Binali Bingöl, AKP’li Demir’e “Sen mafya mısın?” çıkışında bulundu. Bunun üzerine CHP’li Bingöl ve AKP’li Demir arasında arbede yaşandı. AKP ve CHP meclis üyeleri arasındaki gerginlik bir süre devam etti. Bazı meclis üyeleri ise ortamı sakinleştirmeye çalıştı. Ortamın sakinlemesi üzerine Başkan Sandal, meclis toplantısını sona erdirdi.

Editör: Haber Merkezi