15 Mart 2019’da Cumhurbaşkanlığı’nca ilan edilen Özel Çevre Koruma Bölgesi (ÖÇKB) sınırları içinde kalan arazide yapılacak projenin inşaatına, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) olumlu kararı alınmaksızın başlanması ise tepkilerin odağını oluşturuyor. Proje sahasındaki bitki örtüsünün sık orman vasfında olduğunu hatırlatan İlkay Girgin Erdoğan, son haftalarda ülkenin pek çok noktasında çıkan orman yangınlarına kahrolurken, burada göz göre ağaç katliamı yapılmasına seyirci kalmayacaklarını belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:

ORMANIN ORTASINA GES KURULDUĞU NEREDE GÖRÜLMÜŞ?

“RES istilasından sonra GES istilası ile doğamızın ve ormanlarımızın katledilmesine izin vermeyeceğiz. Güneş her yerde aynı güneş. Dağın başındaki çorak arazide de GES kurulabilir.  Üzerinde sık çam ağaçlarının olduğu orman güneş santrali kurulduğu dünyanın neresinde görülmüş? Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın ilgili birimlerini sorumlu davranmaya davet ediyoruz. Proje en kısa sürede iptal edilmeli ve bu katliamı yapanlar araziyi yeniden ağaçlandırmalı.”

Projeye Karaburun Kent Konseyi tarafından yapılan ilk itirazın, “ÇED konusunda kararın Çevre ve Şehircilik İzmir İl Müdürlüğü’nün değerlendirmesinde olduğu” gerekçesiyle işleme alınmadığını hatırlatan Erdoğan, “Aynı Bakanlığın beş ay sonra aynı projeye Bakanlık Makamı Olur’u ile onay vermesini anlamakta zorlanıyoruz. Proje alanı ÖÇKB kapsamında olmasına, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı’na aykırılık taşımasına rağmen ÇED sürecinden muaf tutulmuştur.” dedi.

“TAMAMEN DEVRE DIŞINDAYIZ”

RES projelerinde olduğu gibi GES projelerinde de tüm izin ve lisans süreçlerinin yerel yönetimlerin bilgi ve onayı dışında geliştiğini hatırlatan İlkay Girgin Erdoğan, yatırımcı şirketlerin belediyeleri ve yöredeki sivil toplum örgütleri ile temas etmeden işlerini Ankara’da hallettiklerini kaydetti. Bu durumun “milli irade” kavramı ile de tezat oluşturduğunu sözlerine ekleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“BAŞKA YERDE GÜNEŞ AÇMIYOR MU?”

“RES’ler konusundaki isyanımızı artık tüm Türkiye biliyor. Yenilenebilir enerjiye karşı değiliz. Ama neden tüm yatırımcılar Karaburun’a doluşuyor? Başka yerlerde rüzgâr esmiyor mu? Başka yerlerde güneş açmıyor mu? Ayrıca kanun ya da kanun hükmünde kararnameler ile alınan acil kamulaştırma kararları nedeniyle pek çok vatandaşımızın mağdur olduğunu ve arazilerini zorunlu olarak ve değerinin altında satmak zorunda kaldıklarını biliyoruz. İlçemizdeki sivil insiyatiflerle birlikte RES’lerle ilgili mücadele ederken, şimdi bir de GES projeleri ile mücadele etmek zorundayız. Ama pes etmeyeceğiz. Doğamızı, ormanlarımızı, denizimizi, canlı yaşamını korumaya kararlıyız. Herkes hesabını bu duruma göre yapmalı.”

Editör: Haber Merkezi