CEREN DUMAN / TUĞÇE KAŞ / YAĞIZ BARUT- İZ GAZETE- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, yerel seçim sürecinde verdiği sözler arasında, İzmirlilerinde kentle ilgili süreçlerde karar alınırken katılacaklarını belirtmişti. Soyer, geçtiğimiz ay katılımcı demokrasinin ilk adımını Kültürpark’ta halkla bir araya gelerek gerçekleştirmişti. İzmir buluşmalarının ikincisini de ‘Tarım ve Gıdaya Sağlıklı Erişim’ başlığı adı altında Kültürpark İsmet İnönü Konferans Salonu’nda gerçekleşti.  Büyükşehir Belediyesi’nin ‘İzmir buluşmasına katıl, fikrini paylaş’ sloganıyla duyurduğu toplantıya kentliler yoğun katılım gösterdi.

Konferansı yöneten İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer’e, İBB Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Ertuğrul Tugay, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Aysel Özkan eşlik etti.  İlk olarak seyircilere söz verilen konferansta katılımcılar, ‘Tarım ve Sağlıklı Gıdaya’ nasıl ulaşacakları hakkında soru ve önerilerini dile getirdi. Vatandaşların önerilerinin öncesindeki konuşmasında Tunç Soyer, “İzmir gibi Büyükşehrin yönetim modeli kolektif akılla şekillenmeli. Aksi takdir de en doğrusunu yaparım dediğiniz zaman ıskalamış olursunuz. Tarım başlığı adı altında, üretici kooperatifleri adı altında, tarımın her alanında üretici ya da tüketici olarak var olan kim varsa hepsinin temsilcilerini bu salona davet ettik. Hep birlikte burada beyin fırtınası yapacağız. İzmir için en önemli ekonomi dinamiği, tarım ve turizmdir. Bunlara sağlık ve enerjiyi de eklemek mümkündür. 15 yıl boyunca başta Aziz Kocaoğlu’nun da içerisinde olduğu politikalar var. Bunlar da çok değerli, ancak o çıtayı bizler biraz daha yukarı çıkmayı hedefliyoruz.”dedi.

“SORUNLAR UYGULANAN TARIM POLİTİKALARI SONUCUNDA OLUŞTU”

Türkiye’nin tarım politikalarına İzmir’in yön vereceğini  belirten Soyer, “Türkiye’nin tarım politikaları konusunda geldiğimiz sonuç, doğal afetler yoluyla çıkmış sonuçlar değil, uygulanan tarım politikaları sonucunda oluşmuştur. Bizler bu sonuçtan memnun değiliz. Sadece üretimi çeşitlendirerek, destekleyerek, pazarlama imkanlarını geliştirerek, uluslararası rekâketi güçlendirerek yapabilirsiniz. Bütün bunlara yönelik çözümler üreteceğimize inanıyorum. 5 yıl sonrasının hayalini kuralım ve buradan ortak hedef koymaya çalışalım.” İfadelerini kullandı.

Soyer'in konferansta müjdesini verdiği sözler şu şekilde:

Tunç Soyer tüketici kooperatiflerinin önerilerini dinleyerek, Büyükşehir Belediyesi sayfasında tüketicilerin sağlıklı gıda ve tarım hakkındaki manifestolarını duyuru eşliğinde yayınlanması kararı aldı.

"Tarım alanları imara açılmayacak.

Gıda Denetim Laborutuvarı kurulacak.

İklim Değişikliği Dairesi kurduk.

Cumartesi günü Kadifekale’de 120 stantın olduğu, kadınların ürettikleri üretici pazarı açıyoruz. Üretici pazarlarını tüm ilçelerimizde yaygınlaştıracağız. Hızla hayata geçireceğiz.

Tarım Lisesi ve Üniversitesi’ni faaliyete geçirmek için çalışıyoruz.

Menemen’de 500 dönüm karakılçık tohumunun dikileceğini buradan duyuruyoruz.”

Gıda Mühendisliği okuduğunu ve işsiz olduğunu belirten üniversite mezunu, Soyer’den çiftçilerle buluşup, işsiz mühendisler adına ortak çalışma talep etti. Soyer, üniversite mezunu genç kadına iş teklifinde bulundu.

 “SIFIR ATIKLI VE ORGANİK ÜRÜNLERİN YER ALDIĞI KANTİNLER İSTİYORUZ”

Tunç Soyer ile buluşan İzmirli tüketicilerin 5 yıllık talepleri şu şekilde:

- Konuştuğumuz şeyler iyi ama tüketici elini taşın altına koymuyor. Üretici üretiyor. Bizler belediyeden üreticiden komşumuzdan bekliyoruz. Bir araya gelmek istediğimizde kimse bir şey yapmıyor. Bizler tüketim kooperatifi olarak görünmek istiyoruz.  Tüketicilerin bizim gibi kooperatiflerde örgütlenmesini istiyoruz.

- İzmir dayanışma ve doğal ürünlerin tüketim meclisinden bir üye, neyi üreteceğimize kendimizin karar verdiği bir kooperatifleri olmak istiyoruz. Gıda ilaç şirketlerinin belirlediği değil, küçük aile üreticilerinin yaptığı kooperatifler istiyoruz.

- 5 yıl sonrası için bütün kantinlerde sıfır atıklı kafelerin, organik kafelerin olmasını talep ediyorum. Üreticiler küçük küçük okullara ulaşabilirler.

-2010’da Seferihisar’daki Can Yücel Tohum Takas Şenlikleri’nin İzmir genelinde yayılmasını diliyorum. Küçücük bahçelerimizde bu sayede sebzelerimizi yetiştirebildik.

-Yaşlıların yaşama süresini idame ettirebilecekleri tarım ve gıdaya İzmir’de ulaşabilmelerini diliyorum. Organik tarıma öncelik verilmesini istiyorum. Ovacık Belediyesi ve Tire Süt bu konuda oldukça başarılı.

“YEREL TOHUMUN ÜRETİMİ DESTEKLENMELİ”

İzmirli üretici kooperatiflerinin önerileri şu şekilde:

-Köy Kooperatifleri Başkanı Neptün Soyer’in söz aldığı toplantıda, “İzmir’de Türkiye’ye örnek olmuş birçok kooperatifleri var. İyi, adil, temiz gıda için kooperatifler en doğru adresler. Bizler para olarak düşünmüyoruz. Sizin üreticiden alıp, tüketiciye aracısız ulaştırmak. Bunu Bakırçay’da da devam ettireceğinizi biliyoruz. 5 yıl sonra bitmiş olacağına inanıyorum. Hallerde yüzde 20 üretici örgütlerine kanunen yer verilir. İBB kaynaklardaki halinde yüzde 20 üretici olarak yer almak istiyoruz. Tüketici kooperatifleriyle birlikte üreticiye ulaştırmak istiyoruz.” dedi

Menemen Haykıran Köyünden gelen katılımcı, “Ürettiğimiz ürünler için satış yerleri bulamıyoruz. İklim değişikliğinde yağmur hasadı yapabiliriz. Üretmeye hazır biri olarak, gübrelerimizi kendimiz yapabiliriz diye düşünüyorum . Bu konuda belediyelerin desteklerini bekliyoruz. Üretici ve tüketicinin birleştiği bir model olmalı.” Dedi.

-Doğru üretici ve tüketiciyi buluşturan liman festivali gerçekleştirdim. Üreticinin doğru kaynakla, tüketicinin de doğru üreticiyle buluşması.

Tarımsal kalkınma kooperatif ürünleri değiştirme aracı olarak kullanıyorlar. Büyükşehir kooperatifleri desteklerken, yerel tohumları desteklemeli ürünün özünü bozmadan yapmalı. Kimyasal ilaç kullanmayla alakalı değildir.

-Küçük üretici için üretici pazarları istiyoruz. Bilinçli ziraat mühendislerine ihtiyaçlarımız var.

-Köylü ve üretici sıkıntılarını dile getirmiyorlar. İlçe tarım müdürlüğünün görevlerini yerine getirmiyorlar.

-Kooperatifler şirketlerin parçası gibi oldu.  Bir kültür oluşturmaktır. Önümüzdeki 5 yıl sonun da tüm Türkiye’deki kooperatifler liberal ekonomik sistem dışında bir kültür oluşturmasını istiyorum.

-Foça’da kooperatif olarak denizden dağdan yabani bitkilerden yararlanmak ve markalaştırmak istiyoruz. Ancak havadan ilaçlama istemiyoruz.