İzmir’in kent olarak insanlarına sunduğu güzellikler her geçen gün kendini daha fazla görünür hale getiriyor. İzmir’de bir arada olmak için her türlü sebep makbuldür. Yeter ki dünyayı olumlu etkileyen bir fikir olsun. Bu yüzden balkonlarımız vardır, sokakta evlerimizin önünde komşularla oturmak doğaldır. İzmir’de birbirimize ihtiyaç duyarız, dayanışma öyle içimize işlemiştir ki bir canlıya gelebilecek en ufak rahatsızlıkta tepkisiz duramayız.

Yaşar Üniversitesi böyle bir kentin üzerinden yükselen ‘akıl ve bilim’ odağı olarak toplumsal konularda öğrencilerinin bu farkındalığı hissetmesi için uzun süredir pek çok üniversitede olduğu gibi ‘sosyal sorumluluk dersi’ adı altında bir program uyguluyor. Türkiye’de tüm üniversitelerde böyle bir program var ancak ‘yöntem’ her zaman olduğu gibi farklı olunca ortaya çıkan iş ya da ürün de farklı oluyor.

Yaşar Üniversitesi’nin ‘yöntemi’, ‘mış’ gibi yapmanın ötesinde, öğrencilerinin gönüllülük deneyimini hissetmeleri için her adımda eşit iletişim kurulmasını mümkün kılarak gerçekleştiriyor. Kevser Yavuz Çimenli, dersin koordinatörü olarak tüm öğrencilerle birebir ilgileniyor, öğrencilerin ihtiyaçlarını gözeterek gönüllülük süreçlerinde onlara rehberlik ediyor. Eğitim programı ve raporlama süreçleriyle ilgili de aynı titizlikte bir süreç işliyor. Son yıllarda oluşturulan sistem öyle özümsenmiş ki artık kampüse sığmayan bir etkinin olduğunu görüyoruz.

Üniversite Toplum İşbirliği

Ülkemizde en temel sorunlardan biri üniversitelerin zamanla kendi kabuklarına çekilmeleri. Bu nedenle Ankara’da 2012’de Üniversite Toplum Derneği kuruldu. Son yıllarda hızla artan üniversite sayısına rağmen üniversite mensubu olmayanların kentlerde kurulan üniversitelerle hiçbir ilişkisi yok. Ekim sonunda düzenlenen ‘Bilim Günleri’ eş zamanlı olarak pek çok üniversitede düzenlendi. Bu etkinlik sayesinde üniversiteler dışından çocuklar, yetişkinler kampüslere geldi, etkinliklere katıldı.

Üniversitelilierin halkın içine karışması, halkın üniversitelerden istifade etmesi yönünde politikalar geliştirilmesi bir ihtiyaç. Politika geliştirme süreçlerinde uygulanacak programların kağıt üstünde ya da sosyal medya fotoğraflarında kalmaması için etkin yöntemlere geliştirilmesi gerekiyor. İlk yıllarda üniversite içindeki ‘sosyal sorumluluk dersi’ sistemini kuran Yaşar Üniversitesi geçtiğimiz yıl ‘Dünya Gönüllülük Günü’ kapsamında ‘Sosyal Kooperatifler ve Gönüllülük’ üzerine bir konferans düzenledi.

İzmir Sivil Toplum Ağı

İzmir Sivil Toplum Ağı’nın oluşumunun da ilk adımı olmuştu bu etkinlik. Konak Kent Konseyi olarak daveti aldığımızda çok heyecanlanmıştım. İzmir’de sivil toplum örgütleri için bir iletişim ve dayanışma ortamını siyasi partilerin etkisi olmadan hissetmeyi arıyordum. Yaşar Üniversitesi öyle bir ihtiyaca dokundu ki bir yılda 57 sivil toplum örgütü bu ağa sadece imza vererek değil, ulaşabildiği tüm üyeleriyle meydanlara çıkarak İzmir’in tüm sokaklarında, ilçelerinde etknilikler düzenleyerek katkıda bulundu.

Gönüllüyüm

5 Aralık, Dünya Gönüllülük Günü kapsamında bir araya gelen gönüllüler ‘dayanışma’ farkındalığını sağlamak için birbirimize iyilik yapmalıyız dedi.

Hiçbir ayrım gözetmeden gönüllülük değerlerinin ön planda olduğu bir etkinlik programı hazırlanarak uzun süredir görülmeyen ‘sivil’ birliktelik sahneye çıktı. Kuralsız, gönülden geldiği gibi bir program hazırlandı ve Gündoğdu Meydanı’nda toplanana herkes ‘aynı gökyüzünün altındayız’ diyerek omuz omuza geldi.

Toplumsal sorunların temeli çatışmaların çoğalması, kin ve öfkenin yükselmesi, insanların birbirini kolayca incitebiliyor hale gelmesi. Böyle bir ortamda ne eğitim, ne ekonomi ne de kalkınma mümkün olmaz. İletişimi şiddetsiz hale getirerek barışçıl bir ortamın sağlanması tüm ihtiyaçların temelini oluşturur. İzmir, kendi yerelinden tüm dünyaya ‘İzmir’de İyilik Var’ diyerek seslendi.

Ne Gerek?

Bir kent toplumsal mesaj vermeye başlıyorsa orada gerçekten dikkatle düşünülmesi gereken bir durum var demektir.

Bugün aynı zamanda Kadınların Seçme ve Seçilme Hakkına kavuşmasının yıl dönümünde, İzmir’in iyiliğe yaptığı vurgunun tüm gönlünü hissedenlerce paylaşılması umuduyla.