İZ GAZETE - Ahmed Adnan Saygun Kültür Merkezi’nde gerçekleşen imza törenine CHP İzmir Milletvekilleri, CHP İlçe Başkanları, Belediye meclis üyeleri, İzmir Köy-Kop Birliği Başkanı Neptün Soyer ve 27 kooperatif başkanı katıldı. İmza töreninde konuşma yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “İzmir Büyükşehir Belediyesi yeniden ülkemize köylü milletin efendisidir diyene kadar devam edeceğiz. Başarılı olmak zorundayız ve başarılı olmak zorundasınız. Bu sadece kooperatif meselesi değil, bu memleket meselesi. Bu memlekette şikayet ettiğimiz ne varsa bunu değiştirmek zorundayız” dedi.

‘İKLİME UYGUN ÜRÜNLER’

İzmir Büyükşehir Başkanı Tunç Soyer, ‘’Ödemiş’te aslında Küçük Menderes Havzasının tamamında tüm büyükşehir belediyesinin üst kadroları ile birlikte tarım anlayışına olan ve üreticiye destek olan detayları anlatmıştık. Bu tarım stratejimizin Türkiye’de uygulanandan 2 temel fark var. Bunlardan biri kuraklık ile mücadele diğeri ise yoksulluk ile mücadele. Biz İzmir tarımında kullanılan suyun yüzde 77’lik oranını yüzde 50'lere düşürmeyi hedefliyoruz. Asıl büyük miktar su tüketimi tarımsal tüketim. Bizim burada gerçekleştireceğimiz tasarruf suyun tüketimi konusunda büyük bir katkı sağlayacak. Küçük Menderes’in tümü İzmir sınırları içerisinde. Yani tamamından biz sorumluyuz. Bundan dolayı orada projemizi hayata geçirmek, politikamızı göstermek çok önemli. Yaklaşık yer altı rezervi 290 hektometreküp civarında, biz ne kadar su çekiyoruz? 900 hektometreküp su çekiyoruz. Ne kadar derin su kaynağı yaratırsanız yaratın bu kadar büyük su çekme karşısında aşağıda ciddi bir su seviyesi alması kaçınılmaz. Dolayısıyla işin ne kadar ciddi olduğunu söylemek için bunu örneği verdim. Su açığını bu kadar yüksek olduğu noktada Küçük Menderesteki su kaynaklarını korumanın asıl yolu tarım yöntemini değiştirmek. Çok su tüketen ürünler yerine, iklime, toprağa uygun ürünleri tercih etmek zorundayız” ifadelerini kullandı.

‘KIRSALLAR YENİDEN KÖY OLSUN’

Menderes Havzasındaki kuraklığın Türkiye’nin her yerinde yaşandığını dile getiren Başkan Soyer, ‘’Bu yüzden politikamız sadece İzmir değil, tüm Türkiye’ye örnek olabilecek bir durum oluşturuyor. Ürün yetiştirilmesinin ardından satışına, paketlenmesine kadar bütün olarak görüyoruz. Böylelikle yoksullukla mücadele ediyor ve refahı arttırıyoruz. Bugün de üreticiye verdiğimiz alım sözünü gerçekleştirmenin gurunu yaşıyoruz. 28 üreticimiz de 40'a yakın ürünü satın alarak onlara destek olmaya devam diyoruz. Geçtiğimiz 2 yıl boyunca İBB’nin gerçekleştirdiği alımların 2019 yılındaki tutarı 125 milyon TL. 2020 yılında toplamda 144 milyonluk alım gerçekleştirmişiz. 2021 yılında da bunu arttıracağız. Alacağımız yem miktarının bedeli 15 milyon TL olarak belirlendi. Beydağ’da 100 ton kestane, Bayındır’dan 200 ton salçalık biber, Ödemiş’ten de 300 ton patates alacağız. Alacağımız diğer ürünleri de açıklamaya devam edeceğiz. 2021-2022 yılında, 2020 yılındaki alımı arttırarak 338 milyonluk alım yapmayı hedeflediğimizi belirtmek isterim. Başka bir tarım mümkün başlığı altında inşa ettiğimiz bu tarım politikamız, yerli ve milli bir tarım politikası inşa etmenin mümkün olduğunu gösterecek. Üreticinin doğduğu yerde doymasını sağlamak bizim için en önemli konu. Çiftçi hak ettiğini almazsa bize miras kalan bu topraklarda üretim yapılamaz anlamına geliyor. Türkiye'de resmi rakamlar son 20 yılda tarımın git gide küçüldüğünü gösteriyor. Toplam tarım alanları 2001 yılından bu yana yüzde 8, işlenen tarım alanları ise 12 azalmış durumda. Tüm bu resmi rakamlar ülkemizde tarımın içinde bulunduğu yanlış politikaların özellikle 8 yıl önce çıkartılan büyükşehir yasasının sonucu olarak ortaya çıktı. Bütün bu süreçler birbirine eklenerek bu hale geldi. O zaman sesimizi çok yükseltmiş ve köyler kapatılmasın demiştik. Ne yazık ki o gün o karardan dönmediler ve 8 yıl boyunca tarım sürekli olarak küçük üreticilerin yaşadığı köylerde gerilemeye başladı. Nihayet geçtiğimiz aylarda bir geri dönüş sinyali yaşadık. Ben buradan tüm köylülerimize ve muhtarlarımıza sesleniyorum. Gelin kırsal mahalle statüsünden yararlanın ve geçmişte köy olan alanlar yeniden köy olarak nitelendirsin. İzmir Büyükşehir Belediyesi yeniden ülkemize köylü milletin efendisidir diyene kadar devam edeceğiz. Başarılı olmak zorundayız ve başarılı olmak zorundasınız. Bu sadece kooperatif meselesi değil, bu memleket meselesi. Bu memlekette şikayet ettiğimiz ne varsa bunu değiştirmek zorundayız. O yüzden başka bir tarımın mümkün olduğunu tüm ülkemize göstereceğiz” dedi.

Editör: Haber Merkezi