Gizem TABAN/İZ GAZETE- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB) kasım ayı olağan altıncı meclis oturumu İBB Başkanı Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Tunç Soyer’in yönetiminde gerçekleşti.  Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde yapılan toplantıda İBB’nin 2022 yılı bütçesi ve performans programı görüşüldü. Toplantıya CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel de katıldı. Oturumda bütçe ve performans programına ilişkin tartışmalar yaşandı.

‘UMARIM DALGALANMALAR SON BULUR’

Toplantının başlangıcında döviz kurundaki yükselişe değinen Başkan Soyer, 2022 bütçesine ilişkin, “Umarım, dolar ve euro ile ilgili dalgalanmalar son bulur. Tekrar revize etme ihtiyacı yaşamayacağımız bir dönem olur” mesajını verdi.

2022 BÜTÇESİ 12 MİLYAR 500 MİLYON TL

İBB’nin 2022 Yılı gider bütçesinin 12 Milyar 500 milyon TL, gelir bütçesinin ise 9 milyar 950 milyon TL olduğu belirtildi. Gelir-Gider dengesinin sağlanması için finansman ihtiyacı 2 milyar 550 milyon TL olarak açıklandı. Cumhur İttifakı meclis üyeleri bütçe ve performans programına eleştirilerde bulunurken Başkan Soyer ve CHP meclis üyeleri de eleştirilere tek tek yanıt verdi. Cumhur İttifakı’nın ret oyu kullandığı bütçe ve performans programı oy çokluğu ile kabul edildi. CHP ve İYİ Parti’nin yanı sıra DEVA Partisi Meclis Üyesi Nezih Özuyar da bütçe ve performansa olumlu oy kullandı.

‘BÜTÇENİN YÜZDE 40’I YATIRIMLARA AYRILDI’

2022 yılı bütçesi ve performans programına1 ilişkin sunum yapan İBB Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı CHP’li Bülent Sözüpek, 2 buçuk yıldır hayata geçirilen ve önümüzdeki dönemde yapılacak çalışmaları aktardı. Mali yapıya ilişkin de bilgilendirmede bulunan Sözüpek, şunları söyledi: Mali yapımızdan bahsetmek gerekirse, Güçlü mali yapımız sayesinde uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından yüksek kredi derecelendirme notları alıyoruz. Yatırım yapılabilir seviyesindeki kredi derecelendirme notumuz sayesinde birçok farklı yabancı finans kuruluşundan kredi kullanabilme imkanı sağlayan nadir belediyelerden biriyiz. İzmir’e 2021 Eylül ayı itibariyle genel bütçeden 1.6 milyar TL aktarıldığı görülmüş, 2021 Eylül ayı itibariyle İBB tarafından 1 milyar 599 TL, İZSU tarafından 506 milyon 994 TL, ESHOT tarafından 468 milyon TL; bağlı kuruluşları dahil belediye tarafından toplam 2 milyar 588 milyon TL yatırım harcaması yapılmıştır. 2021 Ekim ayı itibariyle 621 milyon 886 Bin TL İç Borç, 517 Milyon 969 Bin TL Dış Borç olmak üzere toplamda 1 Milyar 139 Milyon TL borç ödemesi yapılmıştır. İBB 2022 mali yılı gider bütçesi 12 milyar 500 milyon TL olarak planlanmış; gelir bütçesi 9 milyar 950 milyon TL, gelir-gider dengesi 2 milyar 550 milyon TL öngörülmüştür. Gider bütçesinin 5 milyar TL’lik kısmı yani yüzde 40’ı yatırımlara ayrılmıştır. İki buçuk milyarlık finansman ihtiyacımızın 2 milyarı da Narlıdere, Buca metrosu ile Çiğli tramvayına harcanacak olup aslında İzmir’in geleceğine yatırım yapılacaktır. Ülke ekonomisi, enflasyon kur farkı, inşaat maliyetlerinden gelen artışa rağmen dengeli bir bütçe gerçekleşmemiz ve planlamamız var. Bu koşullarda kentimizde büyük yatırımlar yapılıyor. Şirketlerimiz de yatırım yapıyor, bu sebeple şirketlerimize ayırdığımız kaynak da artık bir yatırım payı olarak değerlendirilmelidir.”

‘TÜRKİYE GİTTİKÇE YOKSULLAŞIYOR’

CHP Grup Başkan Vekili Mustafa Özuslu ise ülkede yaşanan ekonomik krize değindi. Özuslu, “Kur, faiz, enflasyon. Bu üçgeni anlamadan, görmeden, dikkate almadan tabi ki ekonomiyi anlamak mümkün değil.  Türkiye ekonomisi vatandaşı derin bir yoksullukla yaşamından vazgeçmeye itiyor. Konuştuğumuz bütçe bir rakam değil, bütçe aslında yaşamın ta kendisi. Bugün iyi yönetilmeyen ve pandeminin etkisiyle de gittikçe yoksullaşan bir Türkiye fotoğrafı ile karşı karşıyayız. İktidarıyla, muhalefetiyle hepimizin bu fotoğrafa iyi bakması gerekiyor. Ekonomiyi bu hale getirenleri eleştirmek mecburiyetindeyiz. Bu bir vatan görevi. Yanlışlar varsa eleştireceğiz ki doğru yolu bulabilelim.  Bu ülkede son 7 yıldır milli gelir düzenli olarak düşüyor. Bu vatandaşların yoksullaşması, milli gelirden aldıkları payın düşmesi demektir. Bunu söylemeyeceksek bütçeden nasıl bahsedeceğiz? Benim vatandaşım bunu hak ediyor mu?” dedi.

‘HAKSIZ MUAMELENİN HESABI SORULMALI’

İzmir’in yüksek vergi veren bir kent olmasına rağmen merkezi hükümetten en az yatırım alan iller arasında olduğuna dikkat çeken CHP’li Özuslu, “Çok üzüldüğüm ve anlam veremediğim bir şey var: 2021 ocak-eylül yılı itibariyle yüzde 11,35 ile en fazla vergiyi toplayan üçüncü il konumundadır İzmir. Bu haliyle 23 büyük şehrin toplamından daha fazla vergi toplamış durumdayız. 70 ilden daha fazla vergi topladık. Ne yazık ki şehrimiz her şey aşkla, onun için dediğimiz kentimiz İzmir, vergi gelirlerinin sadece yüzde 2’sini merkezi hükümetten almış durumda. İzmir’in topladığı vergiye göre aldığı yatırım harcaması 81 il içinde 76’ncı konumunda. İstanbul’a 80, Ankara’ya 48 milyar lira yatırım gerçekleştirilirken İzmir’e 18 milyar yatırım gerçekleştirilmiş. Eleştiri yapılacak, tabii ki ama ben de diyorum ki: Merkezi idare hazırlanan 555 projenin 41’ine başlamış. Ülkemizin ulaştırma ve altyapı bakanlığı İstanbul’da 239 kilometre metro inşaatı bitirdi. Bursa, Gaziantep başta olmak üzere 60 milyar liralık raylı sistem yatırımı yapıyor, İzmir’e ayrılan pay ise sıfır. Bu kent, bunu hak etmek için ne yapmış olabilir? Türkiye’nin en yüksek oranında vergi toplayan kentlerinden biri olmak, devletine ve milletine karşı görevlerini yerine getirmek mi suçumuz? Yoksa bu kadim kent siyasetin kurbanı mı edilmek isteniyor? Yazıktır, günahtır. Buradan kamuoyuna çağrı yapıyorum: Bu muameleyi İzmir’e yapanların kentlimizle helalleşeceği bir gün olsun. Biz İBB olarak kaynaklarımızı kentimize feda ediyoruz, etmeye devam edeceğiz. Ancak İzmirli de kendisine yapılan bu haksız muamelenin hesabını sormalıdır” açıklamalarında bulundu.

‘BORÇ BATAĞINDA DEĞİLİZ’

‘İBB borç batağında’ şeklindeki eleştirilere ilişkin de konuşan Özuslu, söz konusu iddiaların mesnetsiz olduğunu ifade etti. Özuslu, “Bütçe, açık ve seçik bir tercihtir. Sadece rakam değildir. Onun için biz tercihimizi her yıl olduğu gibi 2022’de de kamusal öncelikleri ön plana çıkararak planladık. Gelirlerimiz ve giderlerimiz bürokrat arkadaşlarımız tarafından kalem kalem üzerinde çalışılarak, İzmir halkına en iyi hizmeti vermek için yapıldı. Yoksulluk öğretilmez, ancak ve ancak yoksullukla mücadele edilir. Kamucu ve halkçı insanlar olarak yoksullukla mücadeleyi merkez alıyoruz. Ancak bu mücadele aslında ulusal düzeyde yapılmalıdır. Sadece İBB’nin başarabileceği bir şey değildir ama biz elimizden geleni yapacağız. İBB bazılarının dediği gibi bir borç batağında değildir. Bu bir algı yönetimidir. Borçlarını ödemeyecek durumda zinhar değildir. Sürdürülebilir borcumuz vardır. Aksini söylemek abesle iştigaldir. Rakamları doğru okumuyorsak da bunlar iyi niyetli yaklaşımlar olmaz” diye konuştu.

‘KUR ARTIŞI OLMASA NELER YAPILIRDI?’

“Göreve geldiğimizden bu yana 4,5 milyar lira borçlanma yapılmış. Borcumuz, kur artışı olmasaydı 5 milyar 600 milyon olacak iken ekim 2021 itibariyle 10.2 milyar dolara çıkmıştır” diyerek konuşmasını sürdüren Özuslu, “Kur farkından dolayı borç artması olmasaydı 46 kat daha ayni ve nakdi yardım yapabilir, bir tane daha Buca Metrosu yapabilir, 736 otopark, 11 tane Çiğli tramvayı yapabilir, binlerce otobüs alabilirdik. İBB’nin kredi notu yüksektir, düşme falan yoktur. Kredi konusunda çok sıkı kurallar var, dosyalar çok dikkatli ellerden geçiyor. İBB’nin bütçesi çok güvenli ve istikrarlıdır. Pandemiyi, depremi ve ülkedeki ekonomik sorunları yaşayan İBB bütçesi, tüm bunlara rağmen aksamadı. Biz borçlanma kredimizin sadece yüzde 42’sini kullandık” dedi.

‘8 YILDIR TÜNEL KAZILMAZ MI?’

Hükümete ‘metro’ eleştirisinde de bulunan Özuslu, “Merkezi hükümet metro yapsın diyoruz ama Ulaştırma Bakanlığınca hayata geçirilmesini bekleseydik, kaç yıl bekleyecektik? 8 yıldır temel atılmaz, tünel kazılmaz mı? Ulaştırma Bakanlığı metro girişlerine ‘U’ işareti koyuyor, İzmir’de var mı, yok. İBB, toplumun en gür çıkan sesidir. Tüm gayretimiz vatandaşın hizmetten eşit yararlanmasını sağlamaktır. Bu bütçe ürettikçe gelişen İzmir modelini ortaya koyması bakımından önemli ve tarihidir, aklın bütçesidir. Sözün özü, İBB kaynaklarını halk için kullanmaya devam edecektir” ifadelerini kullandı.

‘BÜTÇE HİZMET ODAKLI’

Bütçenin hizmet odaklı olduğunu belirten İYİ Parti Grup Başkan Vekili Kemal Sevinç, “2022-2024 yılı stratejik planı doğrultusunda Büyükşehir Belediyemiz özverili bir çalışma sergilemektedir. Dünyanın ve ülkemizin içinde bulunduğu sıkıntılı dönemde birtakım aksaklıklar her zaman olmuştur, olabilir de. Ama idaremiz burada iyi niyetli bir çalışma sergilemektedir. Belirttiği projeleri de 2020-2024 stratejik planı doğrultusunda tamamlayacağına inancımız tamdır. Sonuç olarak bütçe hizmet odaklı, gerekenler de yapılacaktır. Bu bütçeye emeği geçenlere teşekkür ediyoruz” dedi.

‘HÜKÜMETİN YAPMADIKLARINI DA YAPIYOR’

CHP Meclis Üyesi Cindi Can Polat da “Gider bütçesine baktığımızda göze çarpan en önemli unsur giderin yüzde 40’ının yatırımlara ayrılması. Bu bütçeye yatırım bütçesi desek doğru ve yerinde olur. Ciddi bir ekonomik krizin olduğu bu dönemde İBB’nin bütçesinin yüzde 40’ını yatırımlara ayırması başarıdır” dedi. 2022 yılında yapılacak projeleri de tek tek anlatan Polat, “İBB, İzmir’in tüm sorunlarına yaptığı çalışmalarla çözüm buluyor. Belediye yapması gerekenleri yapıyor, yetmiyor hükümetin yapmadığı yapamadığı hizmetleri de kendi bütçesiyle yapıyor. 20 yıllık AKP hükümetinin İzmir’e yaptığı 1 metre metro hattı yok. İstanbul’da, Ankara’da AKP’nin yerelde iktidarda olduğu dönemlerde merkezi hükümet bütçesinden binlerce metro hattı yapıldı, İzmir’e neden yapılmıyor?” diye konuştu.

DÖNÜŞÜMDE BAKANLIK VE İBB KIYASLAMASI

AKP’nin sık sık eleştirdiği İBB’nin Uzundere’deki kentsel dönüşüm çalışmasına ilişkin açıklamalarda bulunan İBB Kentsel Dönüşüm Komisyonu Başkanı CHP’li Necati Kırmaz, Bakanlık ve İBB’nin kentsel dönüşüm çalışmasını kıyaslayarak şunları söyledi: “Muhalefet İBB’yi kentsel dönüşümde sürekli eleştiriyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İzmir’de kentsel dönüşüm anlamında ne yapıyor, araştırdım. 2012’de riskli alan ilan edilen Karabağlar’da 540 hektarlık bir alan var, aynı yıl Uzundere’de kentsel dönüşüm alanı ilan edilen alan var. Bir mukayese yapacağım. Her ikisinin ilan tarihi 2012. Uzundere kentsel dönüşüm alanı 32 hektar, Bakanlığın Karabağlar’da ilan ettiği riskli alan 540 hektar. Övünülen Yenitepe konutları 6 buçuk hektar. Uzundere kentsel dönüşüm alanında İBB’nin şu ana yıkıp dönüştürdüğü bina sayısı 403. Bakanlığın yıllar önce riskli dediği, yıktığı bina sayısı ne? Sıfır. Uzundere dönüşüm alanında İBB’nin teslim ettiği daire sayısı 817, devam eden 1422, ihale aşamasında 1313. Tamamı İBB’nin imkanlarıyla yapılıyor. Yenitepe konutlarında yapılmakta olan daire sayısı 1533, 1200 civarında tamamlanmış. İnşaat kalitesi berbat. Devlet imkanlarının bu kadar çarçur edildiğini ilk defa burada görüyorum. Bakanlığın, TOKİ’nin ve İller Bankası temsilcilerinin Uzundere konutlarını gezmelerini tavsiye ederim. Uzundere kentsel dönüşüm alanında riskli yapılarda oturanların yüzde kaçı burada oturacak? Yüzde 100’ü… 540 hektarlık alanda Yenitepe konutlarından kaç kişi oturuyor? Sıfır. Uzundere kentsel dönüşüm alanında uzlaşı yüzde 98, Karabağlar’da riskli alanda uzlaşı yüzde sıfır. Karabağlar Belediye Başkanımızın bir sözü vardı; devletin parasıyla hovardalık yapıyorlar. Bu mudur Ak Parti’nin İzmir’de yaptığı kentsel dönüşüm?” ifadelerini kullandı.

SOSYAL YARDIMLARA 435 MİLYONLUK BÜTÇE

Oturumda söz alan CHP Meclis Üyesi Gamze Gül Çamur, “Sosyal yardımlar konusunda konuşmak istiyorum. Hizmeti sadece yol yapmaktan ibaret sanan, belli kişilerin zenginleştirilmesine yönelik bir anlayışa sahip, yoksul ve yoksulun yanında olma görevini belediyelere yüklemiş bir hükümet var. Biz örnek bir belediyeyiz. Büyükşehir Belediyemiz, 2022 yılı için sosyal yardımlara 435 milyon civarında bir bütçe ayırdı” dedi. Çamur, İBB’nin sosyal projelerini de anlattı.

‘KAYMAKAMLAR AK PARTİ İL BAŞKANI GİBİ ÇALIŞIYOR’

Hükümetin İzmir’de yapması gereken çalışmaları yapmadığını söyleyen CHP Meclis Üyesi İbrahim Özkara, kentin Çernobili olarak bahsedilen Gaziemir’deki nükleer atık sorununu örnek verdi. Özkara, “Nükleer atıklara dikkat çekmek için o alanda 13 hafta durma eylemi yaptık. 20 yıldır iktidarda olan hükümet hiçbir şey yapmadı. Kamu kurumlarının bu konuda dikkatini çekmeye çalıştık. Ama artık ülkemiz o kadar siyasallaşmış ki. Kaymakamlar AK Parti’nin il başkanı gibi çalışıyor. Kamu kurumlarının başındaki insanlar bizi o kadar ötekileştiriyorlar ki” dedi.

‘EN VERİMLİ ŞEKİLDE YANSITIYORUZ’

İBB’nin kriz belediyeciliği modelinin örnek olduğunu belirten CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, “Asgari ücret net 2 bin 825 lira, memur emekli maaşı 3 bin 21 lira, en düşük SGK maaşı 2 bin 624 lira, TÜFE yüzde 19.25, enflasyon yüzde 20’lerde. Dünya sefalet endeksinde 21’inci sıradayız. İBB bütçe kalemlerine eleştiriler getirildi, özellikle deprem ve afetler konusunda… Türkiye bütçesine baktığımızda afet ve depremler için 2.4 milyar lira ayrılmış. Ormanlarımız için 6.2 milyar lira ayrılmış. Bu yıl çok büyük bir orman yangını yaşadık, bir tek yangın söndürme uçağımız yoktu. Biz göreve geldiğimizden bu yana deprem, sel, her türlü felaketi yaşadık ve kriz belediyeciliğinde örnek teşkil ettik. Biz İBB olarak merkezi yatırımlardan yüzde 2’lik pay alan bir kent olarak İzmir halkına bütçeyi en verimli şekilde yansıtıyoruz. 2022 yılı bütçemiz belediyemize ve İzmirlilere hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.

Toplantının sonunda eleştirilere toplu yanıt veren Başkan Tunç Soyer’in açıklamaları şöyle:

‘SEVİYELİ BİR MÜZAKERE OLDU’

Herkes çalışarak gelmiş ve çok seviyeli bir müzakere oldu. Hepinizi tebrik ediyorum. Son derece medeni şekilde çok farklı görüşler ifade edildi, asla kırıcı bir şeyler olmadı. Genel olarak son derece seviyeli bir müzakere gerçekleşti. Her konuşan arkadaşım dersini çalışmış. Bence İBB, egolarına yenilmiş insanların birbirini kırıp döktüğü bir meclis olmadığını göstermiş oldu.

‘FAALİYET RAPORUNU KONUŞMUYORUZ’

Bir kafa karışıklığı olduğunu da tespit ettim. ‘Bu fotoğrafların hiçbiri gerçek değil’ dendi. Çünkü biz faaliyet raporu konuşmuyoruz. 2022 yılında ne yapacağımızın muhasebesini yapıyoruz. Dolayısıyla bu ne 5’inci cemre, ne faaliyet raporunun tartışılması. 2022 yılında nereye, ne kadar bütçe ayıracağız bunun müzakeresini yaptık. Daha 2,5 senemiz var. Burada bütçe tekniği açısından rakamlar üzerinden bir müzakere yapılması gerekirdi. Ancak buna rağmen son derece başarılıydı.

‘İZMİR 40 VERMİŞ 1 ALMIŞ’

Elma ve armudu karşılaştırmamak lazım. Merkezi hükümetten belediyemize aktarılan rakam bütçenin yüzde 85’i, doğru. Ancak bu İzmir’in ödediği vergilerin İzmir’e ne kadar yatırım olarak döndüğünü dile getirmeyeceğimiz anlamına gelmez. İzmir üç yılda toplam 271,8 milyar vergi ödemiş. Yatırım harcaması olarak aldığı rakam 5,1. Yani İzmir 40 vermiş, bir almış. Bu çok vahim bir tablo. Bunu talep etmemiz bizim sosyal demokrat olmamızla çelişmez, en doğal hakkımız. Bunu tüm meclis üyesi arkadaşlarımızın aynı taleple dillendiriyor olması lazım.

‘İZBETON’UN CİDDİ ÇALIŞMALARI VAR’

İZBETON’un çok ciddi çalışmaları var. Yine bir sanal koşu için çalışmayan sayfada 70 bin euroluk hizmet alındığı söylenmiş ama burada 10 sanal koşu düzenlenmiş. Pandemi döneminde insanlar spor yapsın, yarışsınlar diye Türkiye’de ilk defa böyle bir şey yapılmış.

‘BÜTÇE SON DERECE BAŞARILI’

Çok uzun müzakere ettik ama kararlarımızın yüzde 98’ini ortak geçirdik. Biz ortak bir irade koyarak buraya geldik. Öncelikle bunu bir kere daha hatırlatmak istiyorum. Bütçe başarılı, çünkü başarısını ölçen şey gerçekleşme oranıdır. Burada bütün mali hizmetlerde çalışan arkadaşlarımızı tebrik ediyorum. Üç senedir ortaya koyduğumuz bütçe ve gerçekleşme rakamları son derece iyi. Türkiye’de bu kadar iyi bütçe yapan belki de başka bir belediye yok.

‘YANGINI BERABER SÖNDÜRMELİYİZ’

Türkiye bir yangın yeri, bunu görmemek mümkün değil. Biz müzakere ederken ekmek 2,5 lira oldu. Ocak sonuna kadar halk ekmeğe zam yapmayalım diye arkadaşlarla görüşeceğim. Ancak bir şey en çok içimi acıtıyor: yüzde 50’den fazla gencimiz bu ülkeyi bırakıp gitmek istiyor. Başka bir rakama ihtiyaç var. Eğer Türkiye bu noktaya gelmişse ülkenin Gayri Safi Milli Hasılası’nı bir yere çıkartmış olmasının ne kıymeti var. Çocuklarımız bu ülkeyi terk etmek istiyorsa, orada durmak zorundayız. Bu olabilecek en ağır faturadır. İlk önce bunu gidermek zorundayız. Eğer bir ormanda yangın varsa, bir grup ağacın kendini kurtarması mümkün değil. O orman hepimizin ve hep birlikte söndürmek zorundayız. İzmir’den de el ele vermek bu yangını beraber söndürmek zorundayız. Bu yangın çünkü sadece bir grup ağacı bırakmaz, hepimizi yakar. Türkiye’deki bu dalgalanma 10 ila 15 gün daha devam ederse hepimizi yakar. O yüzden hepimizin el ele verip bu yangını söndürmemiz lazım.

Editör: Haber Merkezi