Gizem TABAN/İZ GAZETE- Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Tunç Soyer’in başkan olduğu İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2020 Yılı Faaliyet Raporu’nun ‘Kurumsal Kabiliyet ve Kapasitenin Değerlendirilmesi’ kısmında yer alan ‘Riskler’ bölümünde merkezi yönetim ile ilişkili tespitler dikkat çekti. 

‘MERKEZİ YÖNETİM’ DETAYI
Raporda ‘Kurumsal Kabiliyet ve Kapasitenin Değerlendirilmesi’ bölümünde yer alan ‘Riskler’ kısmında bulunan ‘Merkezi yönetimin İzmir Büyükşehir Belediyesi projelerini yeterince desteklememesi, Merkezi yönetimin İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin imar planı görüşlerini yeteri kadar dikkate almaması, Merkezi yönetim ile ortaklaşa yürütülen projelerde aksaklık yaşanması’ ifadeleri dikkat çekti. 

YASAL DÜZENLEMELER
Öte yandan ‘Riskler’ kısmında yine merkezi yönetimin yasal düzenlemeleriyle ilişkili olarak; ‘Mevzuat değişikliklerinin çok sık yapılması, Bütünşehir ile hizmet alanının çok büyümesi ve tek merkez den yönetim sistemi, Tek konu üzerine farklı ve birbiriyle çelişkili uygulamaya dönük yasaların olması, İmar affı nedeniyle oluşan kent estetiğinin bozulması ve depreme dayanıksız yapıların oluşması’ tespitleri yer aldı. 

ÜLKE POLİTİKALARI
Riskler kısmında ülke politikalarına ilişkin tespitlerde de mülteci politikası, tarım politikası ve uluslararası politikalar ile ilgili ifadeler dikkat çekti. Tespitlerde; ‘Ülke genelinde izlenen mülteci politikasının, bu konuyu çözümü zor hale getirmesi, Tarım ürünlerinin dışardan alınması sonucu iş gücünün azalması, Uluslararası ilişkiler politikasının sık sık değişmesi’ ifadeleri yer aldı.

EKONOMİK KONJONKTÜR
Ülkenin ekonomi politikaları ile bağlantılı olarak ‘Riskler’ bölümünde; ‘Ülkenin ekonomik konjonktüründen kaynaklı vatandaşların resmi kurumlara olan güveninin zayıflaması, Kur değişikliklerinin proje maliyetlerini artırması, İstanbul-İzmir Otoyolu ile artacak trafik ve pahalılık sorunu” tespitleri yer aldı. 

RİSKLER NELER?
Faaliyet Raporu’nda Kurumsal Kabiliyet ve Kapasitenin Değerlendirilmesi bölümünde yer alan ‘Riskler’ kısmında şu maddeler yer aldı:
*İzmir’in deprem kuşağında bulunması
*Merkezi yönetimin İzmir Büyükşehir Belediyesi projelerini yeterince desteklememesi
*Merkezi yönetimin İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin imar planı görüşlerini yeteri kadar dikkate almaması 
*Bürokratik izin sıkıntısı kaynaklı il genelinde yaşanılan mezarlık alanı eksikliği
*Merkezi yönetim ile ortaklaşa yürütülen projelerde aksaklık yaşanması
*Orman yangınlarının İzmir’in doğasını tahrip etmesi
*Küresel ısınmadan kaynaklı iklim değişikliklerin ekolojik dengeyi tehdit etmesi ve kuraklık riski
*Mevzuat değişikliklerinin çok sık yapılması
*Uluslararası ilişkiler politikasının sık sık değişmesi
*İzmir kentinin deniz kotunun altında olmasından dolayı altyapı problemlerinin yaşanması
*Ülke genelinde izlenen mülteci politikasının, bu konuyu çözümü zor hale getirmesi
*Tarım ürünlerinin dışardan alınması sonucu iş gücünün azalması
*Göç sonucu artan nüfus ile birlikte atıkların artması
*Bütünşehir ile hizmet alanının çok büyümesi ve tek merkezden yönetim sistemi
*Kur değişikliklerinin proje maliyetlerini artırması
*Fuar organizasyonu oluşturmanın zorlaşması
*Ülkenin ekonomik konjonktüründen kaynaklı vatandaşların resmi kurumlara olan güveninin zayıflaması
*Göçle gelenlerin kendi aralarında gruplaşmaları sonucu kent hayatına entegre olamaması
*İstanbul-İzmir Otoyolu ile artacak trafik ve pahalılık sorunu
*Zararlı yazılımların kurumun bilişim alt yapısını olumsuz etkileme riski
*Tek konu üzerine farklı ve birbiriyle çelişkili uygulamaya dönük yasaların olması 
*İmar affı nedeniyle oluşan kent estetiğinin bozulması ve depreme dayanıksız yapıların oluşması
*Artan nüfusla birlikte yaşanabilecek su sıkıntısı tehlikesi.
*Sanayi alanlarının yarattığı çevresel kirlilik ve gelişen sanayinin oluşturduğu atıklar
*Yeşil Alanların kötü ve bilinçsiz kullanımı
*Terör ve şiddet olaylarının turizm üzerindeki olumsuz etkiler

Editör: Haber Merkezi