Gizem TABAN/İZ GAZETE- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB) kasım ayı olağan yedinci meclis oturumu İBB Başkanı Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Tunç Soyer’in yönetiminde gerçekleşiyor. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde yapılan toplantıda İBB’nin hayata geçirmek istediği protokol tartışma yarattı.

O PROTOKOL TARTIŞMA YARATTI

İBB ile Adıgüzel Eğitim, Kültür, Araştırma, Yardımlaşma ve Sağlık Vakfı arasında imzalanmak üzere hazırlanan protokol hakkındaki önerge tartışma yarattı. Tarım ve Teknoloji Üniversitesi projesi hedefini içeren protokol, önceki oturumlarda da gerginlik yaratmıştı. AKP Grubu protokol konusunda eleştirilerde bulunurken Başkan Soyer, CHP Grubu da eleştirileri yanıtladı. İYİ Parti, AKP ve MHP Grubu önergeye ret oyu kullandı. DEVA Partisi Meclis Üyesi Nezih Özuyar olumlu oy kullanırken CHP Meclis Üyesi Suat Çağlayan’ın önergeyle ilgili oy kullanmamak için toplantıya katılmadığı açıklandı.

‘EĞER ÜNİVERSİTE KURULAMAZSA…’

İBB ile Adıgüzel Eğitim, Kültür, Araştırma, Yardımlaşma ve Sağlık Vakfı arasında imzalanmak üzere hazırlanan protokol hakkındaki eleştirilere yanıt veren Hukuk Komisyonu Başkanı CHP’li Ufuk Yörük, “Bizim kurmak istediğimiz üniversitenin adı İzmir Tarım ve Teknoloji Üniversitesi. Yaptığımız iş bir ön protokol, bu bir yola çıkmaktır. Bu iradeyle başlayan bu süreç; İstanbul’daki bir vakfın, İzmir’e gelmesi, Yüksek Öğretim Kurumu’nun (YÖK) kabul edeceği sınırlar içinde İzmir’de bu üniversiteyi kurmasını hedefliyor. Bizim verdiğimiz tahsis değil, kullanım. Eğer üniversite kurulmazsa bu mülke adım atmaları mümkün olmayacak. Buranın kullanım şekli birlikte kullanım olarak ifade edilmektedir. YÖK tarafından kabulü gerekir. YÖK izin vermezse üniversite kurulmayacak, kurulmadığı zaman protokolün ilerleme şansı olmayacak. YÖK izin verirse karşılıklı müzakere ile yeniden meclise gelmek üzere, belediyenin nasıl bir yükümlülük üstleneceği, yani her şey konuşulacak. Biz burada bir yola çıkıyoruz. İBB’nin tarıma bakış açısını birebir karşılayan bir üniversite kurulmasıyla İzmir’in kazanım elde edeceğini düşünüyoruz. Bunun için de bir iş birliğinin ön protokolünü değerlendiriyoruz” açıklamalarında bulundu.

‘FETÖ ÜNİVERSİTE KURARKEN…’

AKP’li meclis üyelerinin eleştirileri üzerine söz alan CHP Meclis Üyesi Özkan Yıldız: Yakın zamanda İstanbul’da bir vakıf üniversitesi yaka paça kapatıldı. Mütevelli heyetinde kimler vardı, kurucularında Ahmet Davutoğlu vardı. Dönemin kamu bankalarından yüklü miktarda kredi kullanılıyor, kamunun arazileri tahsisi yapıldı. Sonra Cumhurbaşkanı, eski başbakana ‘sahtekar’ dedi. Bu memlekette üniversite kavramının içi boşaltıldı. Daha önce devletin arazileri FETÖ vakıflarına tahsis edilmemiş miydi? Anadolu’nun birçok şehrinde FETÖ vakıfları özel üniversite kurdu. İzmir’de Gediz, İzmir Üniversitesi. Bunlar neden kapatıldı? Evet burada vakıfla ilgili bir tartışma yapılıyor ama bu konularda sizin hassasiyetinizi duymak, görmek isterdik” ifadelerini kullandı.

‘HUKUKEN YETKİMİZ VAR’

İBB’nin hukuken, eğitim kurumlarına yer tahsisi yapma, STK’lar ile iş birliği yapma yetkisinin bulunduğunu vurgulayan CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, şu an görüşülen önergenin yalnızca ön protokol olduğuna da dikkat çekti. Kökkılınç, “İBB, belediye kanuna göre hizmetlerini sürdürüyor, burada esas aldığı Kanun 5393 Sayılı Belediye Kanunu. Belediyenin görev ve yetkileri sayılırken eğitim kurumlarına yer tahsis edebilmesinin Bakanlığın izniyle mümkün olduğu belirtiliyor. İBB’nin açık bir yetkisi var, bununla birlikte bir tahsis değil ön protokol yapıyoruz. Tahsis olsaydı da hukuken imkanı vardı. Vakfın da İzmir’deki hedefi tarım üniversitesi kurulması. Tarımda bir başarıya ulaşmak için eğitim baş şart. Belediye Kanunu’nun 75’inci maddesinde STK ve meslek odalarıyla iş birliği yapılabileceği ifade ediliyor. Bu da bir iş birliği protokolüdür. CHP Grubunun bu konuya desteği tamdır. Burada bir şart da getiriyoruz; YÖK’ten izin alırsa bu gayrimenkulü beraber kullanacağız. İzinler alınmazsa kullanım hakkı olmayacak. Ücretsiz danışmanlık da talep ediyoruz. Belediye Kanunu’na göre bizim meslek edindirme, ekonomik hayatı canlandırma gibi bir görevimiz var. Burada meslek edindirme kurslarını da ücretsiz alacağız. Burada ne hukuken ne siyasi anlamda ne de kent yararına olmayan hiçbir şey yok. Bu protokolü onaylayacak arkadaşlar için ‘kente ihanet etmektir’ dendi, bunu aynen iade ediyorum” diye konuştu.

Eleştirilerin devam etmesi üzerine açıklamalarda bulunan Başkan Tunç Soyer, şunları söyledi:

‘BİZ TALİMATLA İŞ YAPMAYIZ’

‘Talimat nereden geldi’ dendi, bizi kimle karıştırıyorlar bilmiyorum ama biz talimatla iş yapmayız. Vicdanımızın, aklımızın sesini dinleriz. Biz Tarım ve Teknoloji Üniversitesi kurulmasını istiyoruz. Tarım fakülteleri var ama tarımda dünya başka bir yerde. Bizim üniversitemizdeki müfredat ne yazık ki tarımdaki bu muazzam gelişmeleri okuyacak.Bambaşka bir tarım teknoloji gelişiyor. Bizim böyle bir boşluğu görmemiz vizyon meselesi. Türkiye’nin bu trendi yakalamamız lazım. Beyin göçü oluyor, çocuklarımız gidiyor. Çünkü Türkiye’de üniversitelerimizin bu akışla ilgili bir donanımı yok. Bu bir vizyon ve bakış açısı meselesi. Daha iyisini yapan vardır ama biz bunun eksikliğini görüyor ve nasıl giderebiliriz diye kafa yoruyoruz. Tarım Lisesi’ni de aynı nedenlerle istedik. Bu yüksekokul bir yer tahsisi talebi ile bize geldi. Biz de oturup konuştuktan sonra bir yer tahsisi yapmak istemiyoruz, İzmir’le ilgili talebimiz bu. Mutabakat sağlanırsa birlikte bir üniversite kurmak istiyoruz’ dedik. Bir yıl müzakere ettik ve bir karara vardık. Özgür Bey’in söylediği batmış bir vakıf gibi söylemlere karşı sormak isterim: Nasıl batmış, neyi batmış? Kimsenin itibarını bu kadar ayaklar altına alacak bir söylem herhalde sağlam belgelere dayanıyordur, o belgeleri görmek isteriz. Batak bir vakfa herhalde YÖK asla izin vermeyecektir. Mademki YÖK izin verecek demek ki batak değil. Silivri’de neden kurulmadı bilemiyoruz ama burayı uygun gördüler ve üniversite yapma kararı oldu.

‘İZMİR’DEKİ TÜM VAKIFLARA KAPIMIZ AÇIK’

Hasan Tahsin’in mezarı orada değil miydi? Eğitim için kullanıyorduk yine eğitim için kullanacağız. Üstelik yeni bir üniversite olarak. İzmir’deki bütün vakıflara kapımız açık. İzmir’deki vakıf üniversitelerimizin her biriyle beraber çalışacağımız bir üniversite kurmaya hazırız. Çünkü İzmir’de daha çok üniversite kurulması gerektiğine inanıyoruz. İzmir’de şu anda 180 bin civarında öğrenci var, bir bu kadar daha öğrenciyi kaldırabiliriz. Yani bir 10 tane daha üniversite kurulabilir. Gelsinler, kuralım.

‘ÖN ANLAŞMA YAPIYORUZ’

İZQ şirket kurduk. Biz İZTO ile EBSO ile İzmir’in tüm dinamikleri iş birliği yapmaya hazırız. Ortak akla sonuna kadar açığız. İBB Başkanı olarak odalarımızla her ay düzenli olarak buluşmaya devam ediyorum. Onlardan öğrendiklerimi sizlerle paylaşıyorum. Burada bir teamülden bahsettik: Tınaztepe’ye İZFAŞ binasını tahsis eden yine bu meclis. Zimmet çıkmadı, tahsis edildi. Biz iptal ettik. Neden iptal ettik? Herhangi bir üniversite ya da vakıfla üniversite kurmak başka bir şey gayrimenkulümüzü tahsis etmek başka bir şey. Çok gayrimenkulünüz olur tahsis edersiniz. Bizim çok gayrimenkulümüz yok. İptal etmemizin nedeni bir Kültürpark’ta olması, iki tahsis edilmiş olması. Bizim amacımız bir Tarım Teknolojileri Üniversitesi kurmak. İzmir tarımının yeni bakış açılarına ihtiyacı var. Bu bizim için sadece ARGE amaçlı üniversite değil; yüksek lisans ve lisans odaklı bir üniversite olması. Bu bir ön şart ve ön protokol. Biz bu vakıfla ön anlaşma yapıyoruz. YÖK’ün kabul edeceği şartları taşıyan bir protokol. Sonrasını hep birlikte konuşacağız. Büyükşehir bu üniversitede ne kadar rol sahibi olsun diye müzakere edeceğiz. Ama bunlar sonraki iş. Bizim ihtiyacımız olan şey YÖK’ün üniversite kurulmasına izin vermesi. Bu protokolün bundan başka bir amacı yok. Gerçekten bu vakfın bir üniversite kurmasını istiyor musunuz, istemiyor musunuz?

BAKANLIK’TAN ENSAR VAKFINA 49 YILLIK TAHSİS

‘Tek bir arkadaşımın bile ikna olmayacağını söylerse iptal edeceğim’ dedim, evet. Bütün arkadaşlarımla müzakere ettim. Herkesin vicdanı rahat. Ben sizin vicdanınızı rahatlatacak bir şey söyleyeyim: Urla Zeytineli’nde 40 bin 403 metrekare, deniz kenarında, bir bölümü kıyı kenar şeridinin içinde kalan yeri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 49 yıllığına ihalesiz, ücretsiz tahsis etmiş, nereye? Ensar Vakfı’na. Türkiye’de böyle şeyler oluyor. Burada yapmak istediğimiz şey karıştırılmasın. Biz böyle bir şey yapmıyoruz.

Editör: Haber Merkezi