İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Temmuz Ayı ikinci oturumu 16 Temmuz günü gerçekleştirildi. İZSU Genel Kurulu’yla birlikte yaklaşık 9 saat süren görüşmelerde söz alan İBB Meclis Üyesi Saadet Çağlın konuya ilişkin bir konuşma yaptı. geçmişten bugüne madencilik faaliyetleri ve Çamlı Barajı üzerindeki etkilerini özetleyen Çağlın'ın konuşması şöyle; 

''Haziran ayında İzmirin önemli su havzalarından Efemçukurundaki Madencilik Faaliyetine karşı İZSU tarafından yürütülen hukuk mücadelesinde sevindirici bir gelişme yaşandı. Madenin kapasite artışına ilişkin Çed Olumlu kararının hukuka uygunluğu yönünden mahkemenin gerekli incelemeyi yapmadığını belirten Danıştay 6. Dairesi temyiz talebini haklı buldu madenin çevreye vereceği zararlara ilişkin yeniden değerlendirme yapılacak. Bu karar olumlu bir gelişme olmakla beraber zaman kazandığımız bir sonuç olarak değerlendirmekte yarar var. Şöyle ki maden şu anda Çamlı Barajı uzun mesafeli koruma alanında faaliyet gösteriyor ve kapasite artışı sonrası baraj havzasına ne kadar yaklaşacağını bilmiyoruz.

Çamlı barajı ve Maden işletmesinin geçmişten günümüze ilerlemelerine bakalım. 1997 yılında planlama ve uygulama projeleri hazırlanmış , Güzelbahçenin Çamlı köyünde yapılacak olan baraj ile ilgili DSİ nin dereleri ile birlikte koruma alınması , gereken plan değişikliklerinin yapılması yönündeki yazısı ile İZSU tarafından baraj havzası koruma altına alınıyor. 2004 yılında Baraj yapma yetkisi İZSU ya geçince ÇED başvurusu çalışmaları başlıyor.2007 de Çed başvurusu yapılıyor. Bakanlık süreci başlatıyor.

Bu arada Maden İşletmesine İZSU'nun olumsuz görüşüne rağmen 2005 yılında ÇED olumlu kararı veriliyor. Çevre Orman Bakanlığı Aralık 2007'de DSİ'nin Gördes ve Çağlayan Barajlarından İzmir'e su verileceği için Çamlı Barajının önceliği ve aciliyeti yoktur, yapılmasına da gerek yoktur görüşü doğrultusunda Çed başvurumuzu onaylamamıştır. Bu olumsuz görüşe itiraz ediliyor, mahkeme itirazı kabul ediyor.

Bakanlık 2011 yılında Çed'de revizyon istiyor, yapılıyor 2013 de tekrar başvuruluyor. 2014'de DSİ ile protokol olmadığı için onaylanmıyor, 2016 da DSİ ye taslak protokol gönderiliyor, DSİ Çamlı barajının uzun vadeli planlarında olmadığını belirterek protokole gerek yoktur diyor. Bu olumsuz gelişmeye rağmen İZSU bu barajın yapılması için kararlılığını bakanlığa bildiriyor, ihale etüt ve arazi çalışmalarına devam ediyor. DSİ Genel Müdürlüğünün 20 Aralık 2019 tarihli yazısı ; Nisan 2021 de tamamlanacak olan 2040 yılını kapsayan İzmir-Manisa İçmesuyu Master Planında alternatif su kaynağı olarak Çamlı Barajının değerlendirilebilineceğini yazıyor. Halen 2007 den bugüne DSİ'nin olumlu görüşü olmadığı için ÇED başvurumuz bekliyor.

Maden tarafına bakarsak; Mayıs 2005 de Bakanlık Çed’ini onaylıyor. Meslek Odaları ve EGEÇEP itiraz ediyor.2009 yılında DSİ' nin Çamlı Barajını yapmayacağını belirten yazısından sonra onaylanıyor.

Bu ÇED 10 yıllık, 2011 de faaliyete geçiyor, 2021 de süresi doluyor. 2011'de faaliyete geçen maden 2012'de 15 yıl için mevcutun 2,5 katı kapasite ile çalışmak için kapasite artışı ÇED'i hazırlıyor. Bu ÇED onaylanıyor. İtiraz davaları başlıyor, revizyon talep ediliyor. 2015 de revizyon yapıyor başvuruyor. Bu ÇED de onaylanıyor. Meslek Odaları, Ege Çevre Platformu ve Ahmet Karaçam tarafından açılan itiraz davaları devam ediyor. Bu güne kadar burada 3 kez bilirkişi incelemesi yapıldı. Birinci bilirkişi heyeti alınan numunelerde kirlilik tesbit etti, bu heyet İzmir’den bilirkişi hocalarımızdan oluşmuştu, analizler Dokuz Eylül Üniversitesinde yapıldı, taraflı olabilir diye itiraz edildi, 2. Ve 3. Bilirkişi heyeti maden için olumlu görüş verdi. Son durumda söze başladığım yerdeyiz madenin kapasite artışı sonrası çevresel etkisi tekrar değerlendirilecek.

KAPASİTE ARTIŞI ONAYLANIRSA MADEN BARAJA YAKLAŞARAK ÜRETİME DEVAM EDECEK!

Maden 2011'de üretime başladı, 2021'de çalışma süresi doluyor, kapasite artışı Çed’i onaylanırsa 2036'ya kadar baraj havzasına yaklaşarak üretimine devam edecek, muhtemelen bugüne kadarki tutumunu dikkate alarak , DSİ 2036 ya kadar bizim Çed başvurumuz için olumlu görüş vermeyecek. Ama o yıllara gelindiğinde Çamlı baraj havzasındaki suyun kalitesi içilebilir olacak mı şüpheliyim..

AKP'YE ÇAĞRI!

Bugüne kadar bizim hazırladığımız her Çed onaylanmayıp bekletilirken, Madenin başvurduğu her Çed onaylanıyor. Neyse ki Hukuk zemininde süren mücadele ile kapasite artışı henüz onaylanmadı. Bu kapasite artışı onaylanırsa, Bizim Çed’imiz onaylanmazsa , iklim krizinin etkilerini yaşayarak gördüğümüz günümüzde , 2008 de yaşadığımız gibi bir kuraklık yaşayıp ta 1 metre suya muhtaç kalırsak eminim hepimiz aynı üzüntüyü yaşayacağız.

Bugün 175 km uzaklıktaki Gördes Barajından kamu kaynaklarını kullanarak su getiriyoruz, İzmir’ in ortasındaki su rezervimizi değerlendiremiyoruz. Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak bu kaynağımızı İzmir halkına kazandırmak konusunda kararlıyız, mücadelemizi sürdüreceğiz.

İzmir Halkına ve gelecek nesillerimize ait olan bu içme suyu kaynağımızdan gelin vazgeçmeyelim, madene terketmeyelim. Çok kritik bir zaman dilimindeyiz, AK Partili arkadaşlarımızdan bu süreci kamu yararına döndürmek için desteklerini diliyoruz.''

Editör: Haber Merkezi