Yıl boyunca kesintisiz hizmet veren Örnekköy’deki Güçsüzler Evi, ekonomik, ruhsal sorunlar ya da ailevi yoksunluklar nedeniyle sokakta kalan erkeklerin sıcak yuvası oldu. Ağır kış şartlarında, güçsüzler evinin 100 kişilik kapasitesi tamamen doldu.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Müyesser Turfan Güçsüzler Evi, evsizlerini sığındığı sıcak bir yuva haline geldi. Güçsüzler Evi'nde 18 - 60 yaş arası, öz bakımını yapabilen, akli dengesi yerinde evsiz erkekler kalabiliyor. Kışın en soğuk günlerinde ortalama 100 kişinin faydalandığı Güçsüzler Evi'nin kapasitesi bu günlerde tamamen doldu. Ancak zor durumda sokakta kalan vatandaşlardan durumu uygun olanlar geri çevrilmeyerek geçici olarak barınmalarına yardımcı olunuyor.

İŞ BULUNANLAR DA OLUYOR
Özellikle sert geçen kış günlerinde evsizlerin barınma, yemek ve giyim ihtiyaçları karşılanan merkezde, sosyalleşmeye de önem veriliyor. Evsizler kendi aralarında sohbet edip, gazete okuyarak, bulmaca çözerek, dama oynayarak ya da televizyon izleyerek zaman geçirebildikleri gibi, isterlerse güvercinleri besleyip bahçedeki köpek ve kedilerle ilgileniyor. Büyükşehir Belediyesi, dondurucu soğukların yaşandığı kış gecelerinde zabıta ekipleri, devriye gezen polis ekipleri ya da vatandaşların ihbarlarını değerlendiriyor. İki araçla devriye gezen belediye ekipleri kimsesizleri bulundukları yerden alıp, Güçsüzler Evi'ne ulaştırıyor. Yemek, yatak ve sağlık hizmeti alan evsiz vatandaşlardan genç ve çalışabilecek durumda olanlar, Çalışma ve İş Kurumu'na yönlendirilerek iş bulmaları sağlanıyor. Ayrıca yaşı uygun olanlar, Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ile yapılan koordineli çalışma ile huzurevi ve bakım merkezlerine yerleştiriliyor. Engelli olup raporu bulunmayan vatandaşlar için ise rehberlik yapılarak yardımcı olunuyor. Sokakta kalan kadın evsizler ise Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından konuk ediliyor.

 

KALANLAR DA MUTLU
Güçsüzler Evi'nin misafirlerinden 45 yaşındaki Mehmet Şen, ticaretle uğraşırken iflas ettiğini ve sokaklarda yaşamaya başladığını belirterek, "20 -25 gündür buradayım. Bir arkadaş vasıtasıyla buranın düşkünler evi olduğunu, zor durumda olanın, evi olmayanların yeri olduğunu öğrendim ve çıktım, geldim. 3 aydır dışarıdayım, 3 aydır aynı kıyafetleri giyiyordum. İlk önce getirdiler, banyo yaptırdılar. Üstümü başımı değiştirdiler. Sıcak yemek verdiler. Sohbet ettik. Psikolojik danışmanlık yaptı müdürümüz. Ondan sonra ne iş yapabiliriz, ne kadar kalabiliriz kısmını konuştuk. Çünkü sonuçta düşkünler evi burası, çok uzun kalamazsın, çok daha kötü durumda olanlar var" dedi.

Soğuk havalarda garajlarda, tren garlarında yattığını söyleyen Mehmet Şen şöyle devam etti:

"Bir süre sonra zaten psikolojik olarak da rahatlıyorsunuz; midenize sıcacık sulu yemek giriyor. Ondan sonra da iş aramaya başladım. İş bulma konusunda yönlendirdiler. Müdürüm İŞKUR'a gidip hatta kendisini referans olarak gösterebileceğimi, gerektiğinde benim onu arayabileceğimi söyledi. İŞKUR'a müracaat ettim. Bir hafta içinde de işim bulundu. Bugün işbaşı yaptım. Geleceğe dair fikirlerim çok değişti. Çalışanlar açısından, belediye açısından böyle bir yerin olması açısından, bu durumu yaşamak lazım, anlatmak değil. İyi ki belediye var. Başkanından müdürüne, hizmetlisinden gece bekçisine kadar hepsinden Allah razı olsun. Artık umutlarım tükenmişti. Çok kötü şeyler düşünmeye başlamıştım. Bir insanın düşünmemesi gereken yanlış şeyler düşünmeye başlamıştım ki beni bu karanlıktan çıkardılar."

Ege Üniversitesi Hastanesi Acil Servisi'nin bahçesine yatıp kalkan Secaattin Göz (54) ise "Kimsesizim ben. Felç geçirdim, kimse tanımıyor beni. Malulen emekli olmaya çalışıyorum. Gidecek hiçbir yerim yok. Öz kızım bile almıyor beni evine. İstemiyorlar. Burada kalmak dışında yapacak bir şeyim, gidecek bir yerim yok benim. Ege Üniversitesi'nde sandalye üzerinde yatıp kalkıyordum. Burası sıcak. Allah bin kere razı olsun" dedi.

Editör: Haber Merkezi