5 Aralık’ta Işılay Saygın adına düzenlenen Işıldayan Kadın Siyasetçileri Ödülünü alan Doğan, süreci anlatarak, “Kadın Kuruluşları Birliği tarafından bir jüri oluşturuldu. Diğer adaylarla beraber beni de değerlendirdiler ve bu ödüle layık gördüler. Bu birincilik ödülü değil. Kadınların arasında yarış olması gerektiğini düşünmüyorum. Zaten Kadın Kuruluşları Birliği de öyle düşünmüyor. Umutlandırıcı bir ödül. Bunu düşünmeleri ve yol açıcı böyle bir ödül vermeleri çok anlamlıydı. Ben de çok gururluyum. Olumlu anlamda bir yük aldığımı düşünmüyorum. Daha çok üretmeli ve daha çok çalışmalıyım. Bunun onuru çok başka” ifadelerini kullandı.

‘EKONOMİ YOKUŞ AŞAĞI’

Temaslı olduğundan dolayı korona testinin pozitif çıktığını ve kovidi atlattığını da anlatan Doğan, “Karantina süreci başladı hemen. Ağrılarım birkaç gün çok oldu ama çok ağır atlatmadım. Ağır atlatan yakınlarım da oldu. Şunu gördüm hastalıkla ilgili hala çok net biliye sahip değiliz” dedi. Tabip Odası’nın açıkladığını vaka verileri ile Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıkladığı vaka verilerinin farklı oluşunu değerlendiren CHP’li Merve Doğan, “Pandemi döneminden önce ekonominin yokuş aşağı gittiği bir süreçti bunu parti olarak sürekli dile getiriyorduk. Pandemi ile had safhaya çıktı. Hastaneler dolu, sağlık çalışanları yetişemiyor, onlar da zor durumda. Koca’nın dediği gibi özel hastanelerde test ücretlerinin geri alınması gibi bir süreç yok. Devlet hastanelerinde test yaptıramıyorsunuz, taşıyıcı olabilirsiniz ve bulaştırma çok fazla olabilir. Başta umutluyduk, ‘Koca süreci iyi yönetecek’ dedik ama şeffaf bile yönetemedi” şeklinde konuştu. Aşının lojistiğinin nasıl sağlanacağının ve sürecin şeffaf olup olmayacağının önemli olduğunu kaydeden Doğan, aşı olacağını da sözlerine ekledi.

‘SÜREÇ UZUYOR’

Tedbir konusunda sürekli gecikildiğini belirten Doğan, “Kapanmayla süreç kısalacakken süreci uzatıyoruz, esnaf sürekli kepenk kapatıyor. Sosyolojik olarak kötü bir noktaya gidiyoruz. Bilim Kuruluna bir güven duyulmamaya başlandı. Çalakalem bir iş yapılıyor. Umarım bu süreç biraz daha iyiye gider diye umuyorum” ifadelerini kullandı.

Pandemi döneminin yerel yönetimler için de zor geçtiğini belirten ve CHP’li belediyelerin çalışma yapmasının hükümet tarafından engellenmeye çalışıldığını hatırlatan Merve Doğan, “Vatandaşın sorunu bu tip meselelerde beraber çözülür. ‘Ben yapacağım’ diye çirkin ve yoz bir siyaset olamaz. Biz siyaseti bu kirlilikten kurtarmak zorundayız. Biz CHP olarak buna zaten talibiz. Yerel yönetimle hükümetin koordineli gidip daha çok şey yapabilecekken ‘onu yapmayacaksın’ meseleleri ile geçirdik. Buca’da ilaçlama süreciyle başladık, gıda yardımları ve temizlik kitleri dağıtıldı. Belediye Başkanımızda bu konuda çok hassastı ve hala öyle. Çalışmalarımıza hala devam ediyoruz” dedi.

Pandeminin hedefleri askıya aldığını ancak bu sürece rağmen çalışmalar yapıldığını kaydeden Merve Doğan Adile Naşit Parkı’nın açılışını anlattı. Doğan, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ortak çalışmaların olacağını ve olmaya devam edeceğini de sözlerine ekledi. Buca’nın üniversite şehri olduğunu hatırlatan Doğan, gençlik üzerinden sosyal devlet anlayışının eksikliğini aktardı. İzmir depreminde Buca’da yıkılan binalar olmadığını ancak hasar gören binalar olduğunu söyleyen Doğan bu konudaki çalışmaların da sürdüğünü söyledi.

‘HER ŞEY KONUŞULMALI’

İzmir’de son dönemde kuraklık yaşandığını hatırlatılması üzerine ise, “Buca’da 5 köyümüz var. Kent merkezi içinde köyün olması belediyecilik anlamında alan açan bir durum. Benim babamda çiftçi ve çiftçiler çok zor bir dönemden geçiyor. Bu insanların üreten insanları desteklemenizin gerekirken, ineklerini haczediyorsunuz. Köylerimizin gelişmesi için kooperatifler çok önemli, Buca Belediyesi olarak bu durumu kooperatiflerle çözmeyi hedefliyoruz. Kuraklığa karşı ise önlem alınmalı, içme suyunu dönüştürme meselesine kadar hazırlıklı olunması şart” şeklinde konuştu.

Kadın cinayetleri ile ilgili konuşan Doğan, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmak istenmesinin kesinlikle kabul edilebilir bir yanı olmadığını söyledi. “Kadın Hakları dediğimizde pozitif ayrımcılığa gerek yok ama maalesef 21. yüzyılda hala bunu konuşuyoruz. Yerel yönetimler kadın çalışmaları hakkında çok iyi çalışmalar yapması gereken bir alan. Eşit hak diyorsak, eşit işi yapan kadın ve erkeğe eşit ücret vermemiz gerekiyor. Projelerimizi var ama sürpriz olsun. Pandemiden sonra çalışmalarımıza kaldığımız yerden devam edeceğiz” diye konuştu. Siyasette de kadınları aşağı çeken diyen destekleyen zihniyetlerle yol yürüyeceklerini kaydetti.

Editör: Haber Merkezi