Bergama Belediyesi ile DİSK Genel İş Sendikası arasında, Bakırçay LTD.ŞTİ işçilerini ilgilendiren toplu iş sözleşmesi ilk defa imzalandı.

Buna göre işçiler ücret artışlarının yanı sıra ikramiye, giyim, gıda, kömür gibi sosyal haklardan yararlanabilecekler. Aynı zamanda şuanda hükümet tarafından kaldırılması düşünülen kıdem tazminatı Türkiye’de ki en üst limitlere çekildi. Ayrıca ‘kadına şiddet’ maddesiyle de eşine şiddet uygulayan işçinin maaş ve tüm alacakları 6 ay boyunca şiddet gören eşine ödenmesi maddesi ile farkındalık yaratıldı.

Bergama Belediyesi Haluk Elbe Konferans Salonu’nda yapılan imza törenine Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, DİSK Genel İş Sendikası Genel Başkanı Kani Beko, DİSK Genel İş İzmir 4’nolu Şube Başkanı Şükret Sevgener, Şube Sekreteri Aydın Tekin ve şirket işçileri katıldılar. Tören öncesi işçiler, “Emek ve emekçiden yana tavır alan Bergama Belediye Başkanımız Mehmet Gönenç’e teşekkür ederiz” ve “Zeytinime dokunma” pankartı açtılar. “Kıdeme dokunan eller kırılsın” tişörtleri giydiler.

Daha sonra söz alan Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç; “Güzel bir an yaşıyoruz. Biliyorsunuz Bergama Belediyesi’nde önce kadrolu işçilerin böyle bir kazanımı oldu. Ardından BETA işçileri bu kazanımı yaşadı. Geriye Bakırçay kalmıştı. Şimdi onlarda bu hakları kazanacaklar. Bundan sonra önemli olan belediye çatısı altında çalışan herkesin birbirine yakın iş olanaklarına sahip olmasının önünü açmak. Ama ne yazık ki ülkemizdeki iş yasaları, çalışma koşulları, sendikal örgütlenmenin önündeki engeller, taşeron yasası hem çalışanların hem de bizim işimizi zorlaştırıyor. Belediyeler için de pek kolay değil. Şüphesiz işçiye, alın terine, emeğe değer verdiğimi düşünen birisi olarak koşulların daha da iyi olabilmesi için isteklerimiz olabiliyor. Belediyelerin özellikle ekonomik anlamda sıkıntıları bizim de önümüzü tıkıyor. Bu yerel yönetimlerin sadece kendi kaynakları ile içinden çıkabilecekleri bir durum değil. Bu konuyla ilgili yasal değişikliklerin de yapılması gerekiyor. Yıllardır konuşulan ve seçimlerde de sıkça dile getirilen bu değişiklik ve iyileştirme beklenirken bugün tam tersi kıdemle ilgili işçilerin elinde olan bir takım hakların geriye alınması gündemde” dedi.

 

DİSK Genel Başkan Kani Beko ise “Sendika olarak bizim görevimiz çalışan işçinin ekonomik, demokratik siyasi ve sosyal haklarını korumak kollamak. Dolayısıyla bizde çalışan işçilerin ekonomik, siyasi, sosyal haklarını korumak ve kollamak için gerçekten çok ciddi çalışmalar yapıyoruz. Türkiye’de on beş milyona yakın çalışan işçi var ve bu on beş milyon işçiden maalesef sadece bir buçuk milyon çalışan işçi arkadaşlarımız sendikalı. Bunların içinden sadece bir milyon işçimiz toplu sözleşmeden faydalanabiliyor. Beş yüz bine yakın işçi kardeşlerimiz sendikalarına üye oldular ama bazı Belediye Başkanları ben bu iş yerinde sendika istemiyorum diyor. Maalesef bu belediyelerde toplu iş sözleşmesi yapamadık. Ben Mehmet Başkanı yıllardan beri tanıyorum. Mehmet Başkanın gerçekten demokrat, temel hak ve özgürlüklere saygılı olduğunu, sendikal hak ve özgürlüklere de çok değer verdiğini bilen biriyim. Bergama bu konuda yapmış olduğumuz toplu sözleşme ve görüşmelerde bizi her zaman çiçeklerle karşıladı. Dolayısıyla biz DİSK olarak her gittiğim her yerde başta Bergamalıları, Bergama Belediye Başkanımızı ve buradaki işçi arkadaşlarımızı gerçekten onur ve gururla anlatıyorum” dedi. Başkan Beko; “Kıdem Tazminatı bizim 100 yıllık bir kazanımımız. Yani 100 yıl önce bizim babalarımız ve dedelerimiz bu mücadeleyi vermişler. Bu emaneti bize teslim etmişler. Kıdem tazminatı olmayan bir işçinin iş yerinde iş güvencesi olmaz. Dolayısıyla kıdem tazminatının önemini anlamamız lazım, kavramamız lazım. Burada farklı siyasi düşünceye sahip olan arkadaşlarımız var, ben sizi çok iyi anlıyorum. Biz bir mücadeleyi verirken çok iyi araştırıyoruz. Sonuç itibariyle biz sizin hak ve çıkarlarınız için mücadele ettiğimize inanmanızı istiyorum.” dedi.

Basın ve ifade özgürlüğüne değinerek Sözcü Gazetesi muhabiri Gökmen Ulu’nun tutuklanmasını dile getiren Başkan Beko; “Gökmen Ulu dürüst ve doğruları yazan bir gazetecidir. Sizlerin de hemşerisi oluyor. Basın ve ifade özgürlüğü anayasa teminatı altında olmasına rağmen 150’nin üzerinde gazeteciyi ceza evine gönderdiler. Muhalif olan radyoları kapattılar. Muhalif olan televizyonları kapattılar. Muhalif olan birçok gazeteci arkadaşımızı işinden ekmeğinden ettiler” dedi. Orta doğu ile ilgili yürütülen politikaları eleştiren Başkan Beko; “Mutlaka ve mutlaka bu hükümet Mustafa Kemal’in ilkelerine sadık kalarak, Mustafa Kemal’in dış politikalarını uygulaması gerekir” dedi.

Editör: Haber Merkezi