Gizem TABAN/İZGAZETE- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB) nisan ayı olağan ikinci meclis oturumu İBB Başkanvekili Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Mustafa Özuslu’nun yönetiminde gerçekleşti. İBB Başkanı Tunç Soyer, Faaliyet Raporu görüşülmesi nedeniyle usul gereği toplantıyı yönetmedi. Toplantıda, İBB ile ESHOT Genel Müdürlüğü’nün 2021 Yılı Faaliyet Raporu görüşüldü. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde yapılan toplantının başlangıcında İBB’nin yaptığı çalışmalarla ilgili video sunum yapıldı. Cumhur İttifakı meclis üyeleri Faaliyet Raporları hakkında eleştirilerde bulunurken İBB Başkanı Tunç Soyer ve CHP Grubu da eleştirilere yanıt verdi. AKP ve MHP’nin ret oyu verdiği Raporlar, oy çokluğuyla kabul edildi.

‘GURUR DUYULACAK BELEDİYE’

Faaliyet Raporları hakkında söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, İBB’nin 5 yıllık stratejik planda ortaya konulan hedefler doğrultusunda ilerlediğini belirterek, “Her türlü zorluğa rağmen iyi gidiyoruz. Deprem, küresel salgın, sel gibi doğal afetlerin yanı sıra başından sonuna kadar kötü yönetimin daha doğrusu yönetememenin eseri olan derin ekonomik krize rağmen tüm alanlarda ilerliyor, daha iyisinin peşindeki bitmeyecek koşumuzu sürdürüyoruz. İzmir halkı gurur duyacağı bir belediye yönetimine sahip” ifadelerini kullandı. 

‘YAKLAŞIK 3 MİLYARLIK YATIRIM’

Belediye’nin yaptığı faaliyetleri rakam rakam açıklayan CHP’li Aydın, “2021 yılında yaşanan tüm olumsuzluklara, ekonomik krize rağmen yatırıma harcadığımız para 2 milyar 808 milyon lira oldu. Bu rakam 2021 yılı harcamalarının yüzde 32’sine denk geliyor” dedi. Altyapı alanındaki hedefe ulaşmak için 2021 yılı bütçesinde 2 milyar 236 milyon lira ayrıldığını 2021 yılında ise bu bütçenin yüzde 98 oranında gerçekleştiğini söyleyen Aydın, şöyle konuştu: “Bu harcamanın 1 milyar 500 milyon liralık kısmı kent ekonomisine katkı sunacak şekilde sürdürülebilir bir kent altyapısı inşa etmek için harcandı. Örneğin ulaşım yollarında asfalt kaplama, bakım, oranım ve düzenleme işleri için 1 milyar lira harcandı. Metropollerin önemli sorunlarında birisi olan otopark sorununun çözümü için önemli yatırımlar tamamlandı. Yeşil alanları sürdürülebilir kılmak ve iklim dostu yeşil alanlar ağı oluşturmak için yaklaşık 500 milyon lira harcandı.”

 ‘ÇILGIN PROJE PEŞİNDE KOŞMUYORUZ’

CHP Grup Başkanvekili Aydın, son olarak, “İnsanı odak alan, birbirimizle, doğayla, geçmişimizle ve yaşadığımız hayatın getirdiği değişimle uyum içinde ilerleyen bir şehir olmayı, mutlu, özgür insanların yaşadığı bir şehir olmayı istiyoruz. Birlikte üretmeyi, üretileni hakça bölüşmeyi istiyoruz. Şehirde yaşayan insanların, hayvanların, bitkilerin dertlerine çare olmayı istiyoruz. Her şeyi yapamasak, her yarayı iyileştiremesek de bir nebze olsun düzletmeyi istiyoruz. Böyle olduğu içindir ki; Az sayıda insanın yararlanacağı, öncelikli ihtiyaç olmayan adına çılgın proje denilen işlerin peşinden koşmuyoruz. İzmir halkının günlük sorunlarına, ihtiyaçlarına bütçe ayırmayı, onların daha müreffeh, daha mutlu, daha özgür ve daha huzurlu olması için canla, başla, aşkla çalışmayı sürdürüyoruz. Ne yaparsak yapalım yeterli olmayacağını, yaptığımız hiçbir şeyle yetinmeyip daha iyisini yapmak için hedeflerimizi biraz daha ileriye koymayı sürdüreceğiz. Çünkü biliyoruz; yaşadığımız yoksulluk da eşitsizlik de ekonomik kriz de kaderimiz değil. Daha iyi bir dünya, daha iyi bir ülke ve daha güzel bir İzmir Mümkün” diye konuştu. 

‘OLUMLU YÖNDE SÜRÜYOR’

Faaliyet Raporu hakkında söz alan İYİ Parti Grup Başkanvekili Kemal Sevinç, “Tüm dünyayı etkisi altına alan salgın ülkemizde de büyük ölçüde etkili oldu. İzmir’imiz salgının yanı sıra deprem ve şiddetli yağmur sonucunda yaşanan sorunlarla da uğraşmak zorunda kaldı. Bu sorunların giderilmesi ve sıkıntıların en az seviyede atlatılması için Büyükşehir Belediyemiz büyük gayret gösterdi. Büyükşehir Belediyemiz, 2021-2024 stratejik planında hedefler doğrultusunda çalışmalarını olumlu yönde sürdürmektedir. Mücbir sebeplerden dolayı sapmalar olabilir, doğaldır. Salgın döneminde ESHOT ulaşım hizmetlerini aksatmadan sürdürmüş, doğru zamanda alınan otobüsler ile daha konforlu ulaşımı sağlamıştır. Tüm çalışmalar için teşekkür ediyorum” açıklamalarında bulundu. 

‘KOSKOCA İZMİR’E 12 MİLYON’

Meclis’te söz alan Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Bir konudan daha çok rahatsızım; ‘Çok yatırım yapıyoruz, destek oluyoruz ama mağdur edebiyatı yapıyorsunuz’ diyorsunuz. İller Bankası’nın İzmir ile ilgili gördüğü yatırım bütçesi 12 milyon lira… Koskoca İzmir için! Bu, mağdur edebiyatı değil. Belediyelerin bugünkü ekonomik krizde elleri çok zayıfladı. Hiç olmadı akaryakıt indirimi gibi indirimler sağlanabilir. Ancak bize ne İller Bankası ne İZKA ne de Belediyeler Birliği tek bir kuruş bile destek sağlamıyor” ifadelerini kullandı. 

SOYER 3 YILI ANLATTI

Toplantının sonunda Faaliyet Raporları hakkındaki eleştirilere yanıt veren İBB Başkanı Tunç Soyer’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

TALİHSİZLİK OLARAK GÖRMÜYORUM

8 Nisan 2019’da mazbatamı aldığım günden bu yana 3 yıl, 5 gün geçti. Aradan geçen bu sürede bu kadarı da olmaz dedirtecek pek çok şeyi hep birlikte göğüsledik. İzmir, tarihinin en büyük orman yangınlarından birini ve 30 Ekim depremini yaşadı. Türkiye, bir kere daha ekonomik krizi ve devalüasyonu gördü. Dünya, insanlık tarihinin en büyük pandemilerinden birini yaşadı. Koronavirüs adlı gözle görülmeyen canlı, mükemmel olduğuna inandığımız insan uygarlığını tepeden tırnağa sarstı. İklim krizi, son üç yıl içinde hiç olmadığı kadar keskin bir şekilde hayatımıza girdi. Açıkçası ben tüm bunların üç yıllık Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı görev süremle örtüşmesini bir talihsizlik olarak görmüyorum. Derler ya… Sakin sulardan iyi kaptan çıkmazmış. Yaşadığımız bu felaketlerin, ders çıkarmasını bilenler için fırsatlar taşıdığını düşünüyorum.

EN ÖNEMLİ ŞEY CESARET…

Son üç yıl, doğru bildiğimiz yanlışları tek tek yüzümüze vuran bir aynaydı. Dünyayı yok oluşun eşiğine getiren uygarlığımızı sorgulamak için tarihi bir dönüm noktasıydı. Kendisi kısa, izleri ise çok derin olan bu üç yıllık süre, belki de yaşamla yeniden barışabilmek için insanlığın köprüden önceki son çıkışıydı. Ve dahası, yaşadığımız bu dönem hep birlikte yeni bir İzmir hayal etmek için tarihi bir fırsattı. Gördük ki, İzmir’i ve dünyayı daha iyi yönde değiştirmek için ihtiyaç duyduğumuz en önemli şey: Cesaret. Öyle “ben daha iyi yaparım” demekle ve birbirimize üstten bakmakla cesur olunmuyor. Yirmi birinci yüzyılda ona buna şuna kafa tutmak artık cesaretten sayılmıyor. Cesaret… Komşusu açken tok yatanların kurduğu bu düzene topyekûn başkaldırmaktır. Topluma değil bir grup azınlığın menfaatine hizmet eden tüm ezberleri bozmaktır. Cesaret… Erkek şiddetinin mağduru olan kadınların, yatağa aç girenlerin, dili, inancı ve fikirleri farklı olduğu için zulüm görenlerin, açgözlü patronları doyurmak için talan edilen doğanın yanında durmaktır. Cesaret…Bizi birbirimizden ayrı düşüren yüzlerce bahaneye inat, hiç pes etmeden kardeşlik ve barışı savunmaktır. Ortak aklı ve dayanışmayı yüceltmektir.

YÜZDE 70’İN ÜZERİNDE PERFORMANS

Geçtiğimiz üç yılda karşılaştığımız sorunların üzerine işte böyle bir cesaretle gittik. Gündelik menfaatlerin değil, ortak dertlerimizin takipçisi olduk. Çünkü şehrimiz için bir büyük hayalimiz var: İzmir’in refahını büyütmek ve onun adil paylaşımını sağlamak. 2021’de bu stratejik amaçların çoğunda yüzde yetmiş ve üzeri performans gösterdik. Yalnızca yaşam kalitesi stratejik amacımızda yüzde 60 bandında kaldık. Bunun nedeni bu başlık altındaki faaliyetlerin birçoğunun pandemi tedbirleri nedeniyle gerçekleştirilememesi. Bu faaliyetlerin neler olduğunu resmi raporumuzda tek tek tarif ediyoruz.

YOLLARI HIZLA YENİLEDİK

Yollarımız, altyapı stratejik amacımızın birinci ayağı. Bir yıl içinde mazot ve asfalt fiyatlarındaki yüzde yüzden fazla artışa rağmen 2021’de 582.590 tonu kaplama, 376.201 bin tonu yama ve tranşe olmak üzere toplam 958.791 ton asfalt uygulaması gerçekleştirdik. Parke kaplamada hedefimiz olan 1.5 milyon metrekareyi aşarak 1.734.404 metrekareye ulaştık. 2021’de yaptığımız arazi yollarının toplam metrekaresi ise 1 milyon 181 bin 41. İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2021’de yapım maliyetlerindeki fahiş artışa rağmen İzmir’in yollarını hızla yenilemeyi başardı. 

SABIR VE İTİNAYLA ÇÖZÜYORUZ

Altyapı stratejik amacımızın temel ayaklarından bir diğeri elbette kentsel dönüşüm. İzmir, elli yılı aşkın bir süre çarpık yapılaşmanın kurbanı olmuş şehirlerimizden biri. Ulaşım altyapısı düşünülmeden, imar aflarıyla büyüyen şehir dev bir beton yığınına dönüşmüş. Yeşil ve sosyal alanlardan yoksun mahalleler birbirine düğüm olmuş. Şimdi biz bu düğümü sabır ve itinayla çözüyoruz. Yüzde yüz uzlaşmaya dayalı yerinde dönüşüm ilkesiyle, 2021’de İzmir tarihinin en büyük kentsel dönüşüm hamlesini başlattık. Gaziemir, Ege Mahallesi, Uzundere, Ballıkuyu, Çiğli Güzeltepe ve Örnekköy’de olmak üzere altı bölgede dönüşüm aynı anda başladı ve devam ediyor. Projelerin yapımında belediye şirketimiz İZBETON’u devreye aldık. Ardından, kentsel dönüşüm için iş dünyamızla ortaklık kurduk ve yapı kooperatifleriyle çalışmaya başladık. Kimsenin hakkını ranta kurban etmeden, vatandaşlarımızla müteahhitleri karşı karşıya getirmeden, Belediyemiz garantörlüğü altında şehrimizin depreme dayanıklı, yepyeni mahallelerini kuruyoruz.

ADIM ADIM GENİŞLETİYORUZ

2019 yılında kabul edilen stratejik planımızda yenilikçi bir ilke kararı alarak yeşil alanları bir altyapı meselesi olarak tanımlamıştık. Yeşil altyapı hedefimizi kentsel dönüşümle bir bütün olarak ele alıyor ve şehrimizin yeşil alanlar ağını adım adım genişletiyoruz. İzmir’in yeşil alanlarını geliştirmek için iki yöntem kullanıyoruz. Bir yandan körfezi iç kesimlere bağlayan su yollarını birer ekolojik koridora dönüştürüyor ve yaşayan parklarla buluşturuyoruz. Öte yandan Acil Çözüm Ekibimiz sayesinde arka mahallerimizdeki park ihtiyaçlarını tarif ediyor ve bunları hızla inşa ediyoruz. 

YEŞİLDERE’Yİ ÇÖZÜME KAVUŞTURUYORUZ

Bu akşam sizlere bir müjde vermek istiyorum. İzmir’in yıllardır bekleyen sorunlarından birini, Yeşildere’yi çözüme kavuşturuyoruz. İzmir yeşil altyapı stratejisinin en önemli ayağını teşkil eden Expo 2026, Yeşildere’de vücut bulacak. Türkiye’nin ilk büyük yeşil dönüşüm projesi bu vadide başlayacak ve bölge dört yıl içinde Expo 2026 alanına dönüşecek. Kaderine terk edilmiş Yeşildere, Kültürpark’tan da büyük yeni yeşil alanımız olarak hizmet verecek. Yeşildere, kısa bir süre sonra dünyanın her yerinden katılımcıları ağırlayacak ve yeni bir istihdam alanı olacak. Bu konudaki uluslararası mutabakatı 2021 içinde ve 2022 başında dünya botanik Expo kuruluşu AIPH ile sağladık. Bölgedeki hak sahipleriyle görüşmelerimizi de başlattık. Şehrimizin kaderine yön verecek projemizi, bu tarihi akşamda sizlerle paylaşmanın gururunu ve mutluluğunu yaşıyorum. Bu tasarımızı yarın bir önerge ile Meclisimizin de gündemine sunacağız. İzmir’in bu yeni hedefine hep birlikte ulaşabilmek için Meclis üyelerimizin tam desteğini bekliyorum.

RAYLI SİSTEM ÇALIŞMALARI

İki yıl içinde Narlıdere metro tüneli kazısını tamamladık ve beş yeni güzergahta daha yeni metro yatırımları başlattık. Narlıdere Metrosu ile birlikte Çiğli Tramvayı da yapım aşamasında. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında her iki hattı da hizmete almış olacağız. 28 kilometrelik Karabağlar Gaziemir Metrosu, 27.5 kilometrelik Otogar Kemalpaşa Metrosu ve 5 kilometre uzunluğundaki Örnekköy Yeni Girne Tramvay Hattı İzmir’e kazandıracağımız yeni güzergahlar. Ve son olarak Buca Metrosu’nun yapımına başladık. 93 kilometreyi bulan altı raylı sistem projemize, toplamda 32 milyar lira harcanacak. Bu projeleri bitirdiğimizde İzmir’deki raylı sistem ağımız, 270 kilometreye çıkacak. Belediyemizin güçlü finansal yapısı ve yüksek kredi notu sayesinde Buca Metrosu için 490 Milyon Euro'luk uluslararası yatırım kredisi temin ettik. Bu krediyi dört sene anapara geri ödemesiz olmak üzere 12 yılda ödeyeceğiz.  Trenleriyle beraber 765 Milyon Euro’ya mâl olacak Buca Metrosundan elde edilmesi beklenen yıllık işletme geliri ise yaklaşık 45 milyon Euro. Buca Metrosu dünyanın fizibilitesi en yüksek metro yatırımlarından biri. Dünya genelinde bir metronun kendi finansmanını karşılama süresi 30 yılken biz bunu yarı süresinden kısa zamanda gerçekleştireceğiz.

İZMİR’İ BUCA METROSU İLE BULUŞTURACAĞIZ

Hepinizin bildiği gibi metromuzun ihalesini ikinci düşük teklifi veren konsorsiyum kazandı. Bu karar, Avrupa Kalkınma Bankası’nın aşırı düşük tekliflerle ilgili yönetmeliği harfiyen uygulanarak verildi ve doğruluğu Banka’nın atadığı bağımsız denetçi tarafından da teyit edildi. Buca Metrosu gibi büyük proje ihalelerinin aşırı düşük tekliflerle alınması Türkiye ve dünya genelinde iki sonuç doğuruyor. Proje öngörülen maliyetin çok üstüne ve çok daha uzun sürede tamamlanıyor. Bazen de yarım kalıyor. Avrupa Kalkınma Bankası’nın aşırı düşük tekliflerle ilgili yönetmeliği işte bu nedenle var. Banka bu yönetmeliği tüm yatırım kredilerinde uyguluyor ve ihale gerçekçi kabul edilen en düşük teklife veriliyor. Özetle arkadaşlarım, ihale komisyonumuzun aldığı karar kanunlarımız ve uluslararası kurallarla yüzde yüz uyumludur. Zaten açılan dava da ihalenin iptali talebini içermemektedir. Davada öne sürülen iddia, yapılan değerlendirmeye dair bilgilendirmenin yetersiz olduğudur. Bu iddia üzerine Avrupa Kalkınma Bankası 25 Mart tarihli açıklamasında kararın kurallara uygun olduğunu bir kere daha teyit etmiştir. Buca Metrosu ile ilgili olarak ihale komisyonumuzun verdiği kararın tümüyle arkasındayım. Komisyonumuz bu kararı vererek, evet yasal prosedürleri yerine getirmiş ama çok daha fazlasını başarmıştır. Metro inşaatının tam zamanında ve planlanan bütçe ile tamamlanması teminat altına alınmıştır. Kimsenin şüphesi olmasın. Hiç kapanmayacak bir şantiye alanı yerine, tam zamanında biten anıtsal bir Metro hattı bırakacağız. İlk metro hattımızın inşaatında yaşananları İzmir’e bir kere daha yaşatmayacağız. Verdiğimiz sözü tutarak İzmirlileri vaktinde Buca Metrosuyla buluşturacağız.

YATIRIMLARIMIZI DURDURMADIK

İzmir’in toplu ulaşımında en büyük paya sahip olan Kurumu ESHOT Genel Müdürlüğü, bu zorlu yılda toplu ulaşımda yepyeni çözümler sundu. Pandemi boyunca toplu ulaşım kuruluşlarımızdaki hasılat kaybı en az 745 Milyon lira olmasına rağmen yatırımlarımızı durdurmadık. 652 Milyon TL bedel ile ESHOT tarihinin en kazançlı yatırımını yaparak 457 yeni otobüsü filomuza kattık. Bu alımlar ile birlikte her gün servis veren araçlarımızda 5,47 yaş ortalamasını yakaladık ve Avrupa’nın en genç otobüs filolarından birini kurduk. Genç filomuz meyvesini yılda 6 milyon litre daha az akaryakıt tüketerek verdi. Bu da yaklaşık 114 milyon liralık bir tasarruf anlamına geliyor. Öte yandan, atölyemizde emekçilerimizin alın teri ve öz kaynaklarımızla 426 otobüsümüzü motorundan koltuğuna kadar tümüyle yeniledik. Otobüs filomuzun tamamının engelli erişimine uygun olması en büyük iftiharımızdır.

ÇÖP ARTIK ENERJİ KAYNAĞI

İzmir’de çöpün bir atık olduğu döneme son verdik. Yenilikçi projelerimiz sayesinde çöp artık şehrimiz için bir enerji kaynağı. Harmandalı’nda 190 bin hanenin elektriğini üretecek kapasiteye sahip Biyogaz Tesisi’ni hizmete aldık. Bergama ve Ödemiş’te ise entegre atık yönetimi tesislerimizde atıklardan elektrik enerjisi üretmeye başladık. Bu konuda da tüm Türkiye’ye öncüyüz. Üç tesisimizde ürettiğimiz enerji 364 bin hanenin elektrik tüketimine karşılık geliyor. 

FUAR SAYISINI ARTTIRDIK

Pandemi sonrası ülkemizde derinleşen ekonomik krize ve hemen her sektörün yaşadığı darboğaza çözüm olan fuarcılığımız, 2021’de ihracatımıza büyük bir katkı sundu. İzmir, Türkiye genelinde en fazla ihracat yapan dördüncü şehir oldu. İzmir ve dünya arasında bağ kurmayı başaran fuarcılık şirketimiz İZFAŞ bu başarının gerçekleşmesinde büyük görev üstlendi. 2021’de tarımdan mobilyaya, hammaddeden ayakkabı ve turizme kadar tüm sektörleri kapsayan fuarlar düzenledik. 2022’de fuarlarımızın sayısını iki kat artırarak İzmir’i bu yıl da dünyayla buluşturmaya devam edeceğiz. 

ÖRNEK OLACAK BİR HİKAYE YAZIYORUZ

Başka Bir Tarım Mümkün vizyonu çerçevesinde inşa ettiğimiz İzmir Tarımı ile ülkemize örnek olacak yepyeni bir hikâye yazıyoruz. Bizim için İzmir Tarımı, kuraklık ve yoksullukla mücadelenin anahtarı ve yerel kalkınmanın temel stratejilerinden biri. Şimdi sizlere, bu şehrin meclis üyelerine sormak istiyorum. İzmir’in her bir köşesinde, Küçük Menderes Havzası’nda, Gediz’de Bakırçay’da yeraltı suları 5 metreden 300 metreye inmişken neden silajlık mısırın dekarına 100 lira destek verilir? Birilerinin bunu bize, bu meclise açıklaması lazım. Hepinizin bildiği gibi silaj bitkisinin bir kökü 85 litre su tüketiyor. Ve biliyoruz ki havzalarımızda yaşanan kuraklığın ana nedeni silajlık mısır gibi aşırı su tüketen ithal ve GDO’lu tohumlar. Bu tohumların kullanılmasından fayda edinen yegâne zümre ise yabancı tohum şirketleri. Peki biz İzmir’de ne yapıyoruz? Tarımın başlangıç noktası olan tohumu değiştirerek hem köylümüzü kalkındırıyor hem de su kaynaklarımızı koruyoruz. Yalnızca bir grup tarım şirketinin menfaati yerine ülkemizin ve vatandaşlarımızın menfaatini koruyoruz. İzmir Tarımı ile Türkiye’nin yerli ve milli tarım politikasını inşa ediyoruz. Yabancı ülkelere bağımlı olduğumuz silajlık mısırın dekarına 100 lira sübvansiyon vermek yerine atalık tohumlarımızı destekliyoruz. Yerli hayvan ırklarımızı koruyoruz. Küçükbaş hayvancılığı büyütüyoruz. 

YARALARA DERMAN OLDUK

Ekonomik krizin bu denli derinleştiği 2021, sosyal yardımlarımızın da çığ gibi büyüdüğü bir dönem oldu. Yapılan nakdi yardım tutarı 79 milyon 150 bin 248 liraya ulaşarak hedeflediğimizin iki katından daha fazlası oldu. Yapılan nakdi yardımın ulaştığı kişi sayısı ise 107 bini aştı. Gıda paketi ulaştırdığımız vatandaşlarımızın sayısı ise 252 bin 243. Oysa bu faaliyet için hedefimiz 60 bindi. Sadece bu rakamlar bile şehrimizdeki derin yoksulluğun ne boyutlara geldiğini ve belediyemizin kısıtlı imkânlarıyla bu yaraya nasıl derman olduğunu gösteriyor. 

BENİM ASLİ GÖREVİMDİR

Kadınların eşitlik talebinin üzerine titremek ir belediye başkanı olarak benim asli görevimdir. Bunun için vakit kaybetmeden kadına yönelik şiddetin tam adını koymak zorundayız. Yaşanan dehşetin aslında bir erkek şiddeti olduğunu her yerde söylemeli, zalimin mazlumların arasına gizlenmesine mâni olmalıyız. Kadın Danışma Merkezi, Kadın Erkek Eşitlik Birimi ve Kadın Sığınmaevi kurduk. Meslek Fabrikamızda, kadınların ekonomik yaşama katılması için istihdam garantili iş kolları açtık. Toplamda sekiz kreş ve masal evi hedeflemişken bir yılda 12 tesisi hizmete sunduk. Masal Evleri’nde, çalışmayan annelerin iş ve hizmet üretebilmeleri için eğitimler verdik.

TEMİZ GEDİZ TEMİZ KÖRFEZ DİYEREK…

Temmuz 2021’de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve Ege Belediyeler Birliği Başkanı olarak İzmir Körfezi'ne akan Gediz Nehri’ndeki kirliliğin kaynağını yerinde görmek için “Temiz Gediz, Temiz Körfez” sloganıyla arkadaşlarımla havza boyunca bir yolculuğa çıktım. Karapınar Şelalesi’nden pırıl pırıl doğan sudan içerek 1800 kilometre yol kat ettiğimiz dört günlük yolculukta Gediz’i kirleten noktaları tek tek ve yerinde tespit ettik. Çözüme yönelik yol haritamızı, Gediz Nehri’nin İzmir’e döküldüğü Foça’da kamuoyuyla paylaştık. Alınması gereken önlemlerle ilgili 12 maddelik bir deklarasyon yayınladık ve bu kapsamda eylem planımızı uygulamaya başladık. Gediz sadece İzmir için, Manisa, Uşak, Kütahya için değil; İstanbul ve Ankara için, tüm Türkiye için çok önemli. Fakat su kaynakları hem kirleniyor hem de azalıyor. Gediz’i temizlemek, kirletilmesini engellemek için İzmir Büyükşehir Belediyesi ne gerekiyorsa yapacak.

İDDİALARA CANLI İSPAT

AKP Grubu’ndan gelen ‘Narlıdere Metrosu’ndaki çalışmalar durdu’ iddialarına yanıt olarak Başkan Soyer, Narlıdere Metrosu’nda çalışan bir personeli görüntülü arayarak yapılan çalışmalar hakkında bilgiler aldı. Personel, çalışmaların hızla sürdüğünü aktarırken Başkan Soyer de “AK Partili arkadaşlarımız görmek istiyor, önümüzdeki hafta sizi ziyaret etmek istiyoruz” dedi.

BORÇ ELEŞTİRİLERİNE NET CEVAP

‘İBB borç batağında’ eleştirilerine de yanıt veren Başkan Soyer, “Göreve geldiğimizde 5 milyar olan borcumuz bugün 13.4 milyar... Bugüne kadar 5.4 milyar liralık iç ve dış borçlanma yaptık. Bu süre içinde 5 milyar lira da iç ve dış borç ödedik. Görev süremiz içinde toplam borç miktarımız 400 milyon arttı. Göreve geldiğimizde 790 milyon Euro olan dış borcumuzda 3 yılda 32 milyon Euro artış var. İBB borç batağında değil.  İBB finansal kapasitesi son derece güçlü, bütün bu krizlere, zorluklara rağmen hala yüzde 50’nin altında borçlanma yapan, bir bu kadar daha borçlanma kapasitesine sahip bir belediye…” ifadelerini kullandı. 

MAZERET BELEDİYECİLİĞİ YAPMIYORUZ

“İBB olarak bizim asla mazeret belediyeciliği yapmadığımızı söylemem lazım” diyen Başkan Soyer, “Biz şunu söylüyoruz; 40’a 1 oranı neden değişmiyor? İzmir 95 milyar vergi verirken 2 buçuk milyar yatırım alıyorsa bunu sormak benim görevim. Bir şehrin büyükşehir belediye başkanının bunu sorması lazım. Elektrik fabrikasını sormalıyım. İzmir’in hakkı bu… Sonuç olarak, biz her şeye rağmen mazeret belediyeciliği yapmıyoruz, yapmayacağız. Bu koşullara rağmen bu şehri ileriye taşıyacak ne varsa onu yapmaya gayret ediyoruz. Bir işi yapmanın bir sebebi vardır. Bizim sebebimiz aşk…” açıklamalarında bulundu.

Editör: Haber Merkezi