İz Gazete’nin de yazarlarından olan Mehmet Kuzu, Nüve (nuve.biz) için ‘Kentin Kadın Hali’ isimli söyleşi dizisine başladı. Kuzu'nun söyleşi konuğu Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel oldu. 

Başkanlığa seçildiğinizden bu yana bir yıl iki ay geçti. Geçtiğimiz bu dönem size en çok ne öğretti?

Sadece Belediye Başkanı olduğum dönem değil; insan her gününde yeni bir şey öğreniyor. Ancak şu bir gerçek siyaset insana her gün yepyeni birden fazla şey öğretiyor. Belediye başkanlığı ise size yepyeni birçok pencere açıyor. Birçok hayata şahit oluyorsunuz, o halatlara dahil oluyorsunuz. Bir ilçenin Başkanısınız ve bu ilçede olup biten her şey, şehri emin olarak size ulaşıyor. Bilmediğiniz konuları araştırtıyor, sizi her şeyden önce sosyal olarak zenginleştiriyor. Ama kısa bir cevap olması isteniyorsa sanırım, sabrı, empati yapmayı ve en önemlisi hızlı karar almayı öğretti diyebilirim.

Belediye Başkanı olmanın sizin için zor olduğu anlar oldu mu? Olduysa eğer zorlukların üstesinden nasıl geldiniz?

Açıkçası bu konuda şanslı addediyorum kendimi… Bir defa alışma dönemi diye bir dönem yaşamadım direk kolları sıvadım ve işe güce koyuldum. Çok büyük bir borç ile devraldım Belediye’yi ancak hiç mızmızlanmadım. Her zaman ‘bir yol vardır’ diyerek baktım çünkü hayatım boyunca tüm problemlere. Durmaya hacet yoktu çünkü zaman denen şey çok çabuk akıp geçiyordu. Zor anlar oldu mu; elbette oldu. Örneğin şu an içinde bulunduğumuz dönem: Corona virüsle mücadele dönemi... Hiç örneği olmayan bir dönem. Maddi olarak birçok imkansızlığın üzerine yeni imkansızlıklar eklendi. Şu an sıfır ciro ile idare ediyoruz. Bu zorluğun üstesinden nasıl geliyoruz derseniz; her şeyin başı sağlık diyoruz. Ve ekip olarak çalışıyor olmanın rahatlığı ile çözüm odaklı adımlar atıyoruz. İhtiyaç sıralaması yapıyoruz. Kısacası birlikte üretmek ve birlikte yönetmek tüm yokuşları düzeltiyor diyebiliriz. Bu birliktelik sadece çalışanlarımız ile değil tüm EFES SELÇUK halkı ile birliktelik…

Başkanlığınız döneminde pek çok önemli projenin ilk adımını attınız. Efeslim Kart çok ses getirdi. Projeyi bizimle paylaşır mısınız?

Efeslim Kart bizi de çok heyecanlandıran bir proje. Efeslim Kart, Türkiye’de bir ilktir. Çünkü Efeslim Kart ile Efes Selçuk Belediyesi sosyal yardım elini vatandaşa uzatırken, çevreye ve eğitime de katkı sunmaktadır. Efeslim Kart, kentlinin kentine ve kentlisine el uzattığı projenin adıdır. Türkiye’de bir ilk olan Efeslim Kart Projesi ile sosyal yardım, çevre, yerel ekonomik kalkınma ve eğitime destek konularında bütüncül bir yaklaşım geliştirmeye çalıştık. Sosyal ve ekonomik açıdan dezavantajlı gruplara yönelik çalışmalar ve sıfır atık çalışmaları birbirine entegre, sistematik, geliştirilebilir ve sürdürülebilir olsun istedik. Temel olarak dört ana hedef üzerinden süreci yapılandırdık:

1) Sosyal Yardımlaşma Hizmetlerini Geliştirmek

2) Sıfır Atık Yaklaşımını Kent Geneline Yaymak

3) Eğitimde Fırsat Eşitsizliklerinin Azaltılması

4) Yerel Ekonomik Kalkınmaya Destek

Efeslim Kart, proje kapsamında geliştirilen fonksiyonları ile kentte yaşayan tüm yurttaşlara eğitime destek olma ve çevreye katkı sunma olanakları sunarken onların da çeşitli avantajlardan yararlanmasını sağlayarak sosyal ve ekonomik dayanışmayı hedefliyor.

Covid-19 döneminde nasıl önlemler aldınız, yoksunluklarla nasıl mücadele ediyorsunuz?

Sürecin başladığı ilk andan itibaren kurduğumuz “Çözüm Masası”yla birlikte ilçemiz için acil önlem başlıklarımızı çıkarttık. İlçedeki resmi kurumlarla bir araya gelerek koordinasyonlu bir çalışma planı çıkarttık. Ortak çalışma planı dışında belediyemiz bünyesinde oluşturduğumuz ekiplerle 65 yaş üstünde olup da sokağa çıkamayan vatandaşlara tek tek ulaşarak 7 gün 24 saat ihtiyaçlarını karşıladık. Kent merkezinde yoğun bir dezenfektasyon çalışmasına girdik. Zorlu koşullara rağmen fedakârca çalışan sağlık emekçileriyle dayanışmak adına gün gün yanlarında olduk. Efes Selçuk halkının ucuz, sağlıklı gıdaya ulaşabilmesi adına bir ayı aşan ve 10 kez kurduğumuz, bütün çalışanları belediye personelimizden oluşan “Halk İçin Halk ile Birlikte” sloganıyla Efes Selçuk Halk Pazarı’nı kurduk. Pazarın özelliği fiziksel mesafe dahil tüm hijyen ve sağlık kurallarına uygun bir Pazar olmasıydı. Giriş çıkışlar kontrollü, tüm vatandaşlarımızın ateş ölçümünün yapıldığı ve dezenfektasyon maddesinin verildiği bir Pazar kurduk. Önemli de bir ihtiyacı karşıladığımızı gördük, halden aracısız kaliteli sebze-meyveyi alıp uygun fiyata vatandaşa ulaştıran, belki de Türkiye’de böyle bir uygulamayı yapan ilk belediye olduk. Neredeyse tüm ticari işletmelerin kapanmasından dolayı işsiz kalan çok vatandaşımız oldu. Covid-19 süresince ekonomik açıdan zorlanan ve ihtiyaç sahibi haline gelen vatandaşlarımıza yönelik Efes Selçuklu gençlerimizin çağrısıyla başlayıp Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğümüzce devam ettirdiğimiz yardım paketlerini ulaştırdık. Buna İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekleştirdiği yardım organizasyonuna destek olmak da dahil. Açık olan tüm ticari işletmelerin hijyen ve sağlık denetimlerini eksiksiz yerine getirmeye çalıştık. Uzun süre evde kalan çocuklarımıza seslenen, onların yaratıcı güçlerini ortaya çıkarmaya yönelik, çeşitli etkinlikler planladık, ürünlerini teslim aldık, çeşitli sürprizlerle onlara geri döndük.

“MORAL MOTİVASYONLARI DESTEKLEDİK”

Evde kalmak zorunda olan tüm vatandaşlarımızın moral motivasyonlarını desteklemek adına 23 Nisan gibi 19 Mayıs gibi resmi bayramlarımız da dahil Efes Selçuk Belediye Bandosu ve Efes Selçuk Kent Orkestrası gibi birimlerimizle organizasyonlar gerçekleştirdik. Sosyal medya üzerinden gençlerimizle buluşma gerçekleştirdik, Efes Selçuk üzerine görüşlerini ve projelerini, hayallerini paylaştık. Tüm bunları yaparken tabii ki bir belediyenin Covid-19 süreci dışında da yapması gereken zaruri faaliyetleri; temizlik hizmetleri, bayındırlık işleri, park bahçe işleri gi hizmetleri aksatmadan gerçekleştirdik. Burada atlayıp da geçilemeyecek en önemli nokta ise; tüm bu faaliyetleri çıkan genelgeler gereği kronik rahatsızlığı olan personelimiz, engelli personelimiz ve 12 yaş altı çocuğu olan personelimizin idari izinli olduğu koşullarda mevcut personelimizin fedakârca bu süreçte ilçeye ve kuruma sahip çıkarak çalışmasıdır. Hepsine tek tek teşekkürlerimi sunuyorum. Bu süreçle gördük ki başından sonuna yerel yönetimler bu işin gerçek kahramanları oldu. Belediyemize gelir sağlayan tüm işletmelerimizin kapalı olması, üzerine İller Bankası’ndan gelen payın azaltılması nedeniyle neredeyse sıfır gelir ama inanılmaz bir maliyetle bütün bu hizmetlerin yerine getiriliyor olması, hatta tüm belediyelerin bu süreci yaşıyor olmasından dolayı yerel yönetimlerin “kahraman” sıfatını hak etmesinin haksızlık olmayacağı kanısındayım. Gerçekten zor koşullar altında çalışıyoruz.

İlk yılınızı doldurduktan hemen sonra önemli bir ödülü İzmir’e getirdiniz. Avrupa Diploması Ödülü’nü almayı nasıl başardınız?

Avrupa Diploması Ödülü, Avrupa Konseyi’nin 1955 yılından bu yana verdiği dört basamaklı Avrupa Ödülü’nün ilk aşaması aslında. Diğer aşamaları da kazanıp Avrupa Ödülü’ne ulaşmak temel hedefimiz. Benimsediği Belediyecilik modeli ve hayata geçirdiği başarılı hizmet ve uygulamalar ile Efes Selçuk Belediyesi’nin gerçekleştirdiği turizm, yerel kalkınma, çevre ve gençlik üzerine yürüttüğü uluslararası projeler, katılımcı demokrasi anlayışı, yabancı kardeş şehirlerle kurulan aktif diyaloglar ve yürüttüğü ortak projeler, sosyal, kültürel ve sportif alanlarda örnek gösterilen uygulamalar ile çocuk, kadın, genç ve engellilere yönelik hizmetler, “Avrupa Diploması” ödülünü kazanmasındaki kriterlerin oluşturulmasını sağladı. Çünkü belediyeciliğin sadece binalar dikmek ve fiziksel dönüşümlerle yeni şehirler yaratmak olmadığını biliyoruz. O kentte yaşayanların yaşam kalitesini yükseltmek de temel hedefimiz. Yaklaşık bir yıldır hayata geçirdiğimiz projelerle bu hedefe yaklaştığımızı da biliyoruz. Belediyemizin yerel seçimlerden bu yana sürdürdüğü Avrupa düzeyindeki çalışmaları, uzun zamandır atıl halde olan kardeş şehir ilişkilerini tekrardan canlandırması, uluslararası kuruluşlara üyelikleri, dayanışma faaliyetleri, kentsel, çevresel, sosyal ve kültürel alanlarda örnek teşkil eden uygulamaları, kadın, çocuk, genç ve engellilere yönelik hizmetleri, bu ödülün kazanılmasını sağladı. Almanya, Avusturya, Fransa, İtalya, İspanya ve Ukrayna gibi Avrupa’nın önde gelen ülkelerinin 9 önemli şehrinin de ödül almaya hak kazandığı organizasyonda, Efes Selçuk Belediyesi ve Çiğli Belediyesi olarak verilen toplam 12 ödülün ikisini İzmir’e getirmiş olduk.

CHP GENEL BAŞKANI’NA TEŞEKKÜR

İzmir’in bu iki güzide ilçe belediyesi, yaptıkları tanıtımlarla Avrupa Konseyi yetkililerinin büyük beğenisini toplayarak organizasyonda yer alan Avrupa’nın önde gelen büyük şehirlerini geride bırakmış olduk. Göreve gelmemizin üzerinden çok kısa bir zaman geçmesine rağmen CHP’li genç belediye başkanları olarak bu ödülü alıyor olmamız çok büyük bir onur. Öncelikle bu onuru yaşamamıza vesile olan ve gençlere her daim güvenen Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanımız Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’na sonsuz teşekkür ediyorum. Efes Selçuk’un genç ve kadın belediye başkanı olarak Avrupa Diploması Ödülü’ne layık görüldüğümüz için kentimiz adına da ayrı bir gurur duyuyorum.

Bu ödül, çalışmalarınızı nasıl etkileyecek?

Bu ödül ile Avrupa Konseyi’nin ve Avrupa Birliği’nin geliştirdiği vizyoner anlayışa yönelik yerel politikaları uygulayarak, Avrupa çapındaki aktif yerel yönetimler arasına girmek üzere sağlam ve emin adımlarla ilerlemekte olduğumuzu gördük. “Avrupa Diploması” ödülünü, hedeflediğimiz Avrupa Ödülü’nün ilk adımı olarak görüyoruz. Çünkü Efes Selçuk’un tarihsel-kültürel mirasıyla zaten bir dünya kenti olduğunu biliyoruz ve yönetim anlayışımızı da buna göre şekillendiriyoruz. İnsana dokunan hizmetlerimizle, sadece Türkiye’nin değil, tüm Avrupa’nın ve dünyanın dikkatini çekip her alanda örnek bir kent olmayı hedefliyoruz.

‘Tüm Türkiye Eksin’ kampanyasını başlattınız. Kampanya nasıl doğdu ve şu an nasıl ilerliyor?

Sağlıklı ve iyi tarım, sağlıklı gıda ve gelecek demek. Efes Selçuk’un bereketli toprakları iyi tarıma layık. Ve sağlıklı gıda, bütün insanların olduğu gibi, Efes Selçuk’un güzel insanlarının da en temel hakkı. “Sağlıklı, iyi bir tarım” için yerel tohumlara, adil ve sağlıklı üretime dayanan bir tarımsal kalkınma için harekete geçiyoruz. Efes Tarlası, Tohum Merkezi, Toprak Okulu, Tarım Müzesi ve Üretici Pazarı ile amacımız, yüzyıllar boyu bereketiyle bilinen Efes Selçuk topraklarında, tarımsal üretimin iyi tarım uygulamalarıyla sürdürülebilir hale gelmesini ve biyolojik çeşitliliğin korunmasını sağlamak, yerel kalkınmayı güçlendirmek. Tohum Merkezi’mizle Efes Selçuk’un yerel atalık tohumlarını toplayacak, gastronomi mirasımız olan bu tohumları gözümüz gibi koruyup çoğaltacağız.

SAĞLIKLI TARIM, SAĞLIKLI GIDA, SAĞLIKLI GELECEK...

Temiz, adil ve sağlıklı gıdaya ulaşmak herkesin hakkıdır. Efes tarlamızda yerel tohumlardan sağlıklı tarım yöntemleriyle yetiştirilen ürünler, üretici pazarında tüm Efes Selçuklular için ulaşılabilir hale gelecek. Osmanca üzümü gibi sadece yöremizde yetişen ürünlere coğrafi işaret alarak, Artemis’in bereketli topraklarında yetişen bu ürünlerin ulusal ve uluslararası pazarda yer bulmasını sağlayacağız. Gelecek nesillerin hem sağlıklı ürünlerle büyümesi hem de içinde yaşadıkları coğrafyanın bereketini tanımaları ve üretimden gelen gücün önemini anlamaları için, Tarım Okulu’muzda uygulamalı eğitimler yapılacak.

“TÜM TÜRKİYE EKSİN” ÇAĞRISI

Tarihin en zor dönemlerinde bile “Toprak Ana” tüm cömertliği ile insanlığa kucak açmıştır hep… Bu cömertliği değerlendirmeye çalışan bizler açısından, sağlıklı bir geleceğe iyi tarım uygulamalarıyla ulaşacağımız da ayrı bir gerçeklik… İşte bu yüzden EFES SELÇUK’un bereketli topraklarında Efes Tarlası- Toprak Okulu- Tohum Merkezi- Üretici Pazarı ve Tarım Müzesi’nin yapımı devam ederken Efes Tarlası-Tohum Merkezi ve Toprak Okulu için başlattığımız Efes Tarlamıza yenilerini ekleyerek 23/04/2020 tarihinde Belediyemize ait arazilerimize Atalık Tohumlarımızı ektik. Çünkü çocuklarımızın geleceği, TOPRAK ANA’da yatıyor biliyoruz. Yine 23 Nisan’da yaklaşık 8000 fidanı çocuklarımıza ulaştırdık.

Efes Tarlası, Tohum Merkezi ve Toprak Okulu için toplamaya başladığımız ve daha önce Efes Tarlamızdan elde ettiğimiz Atalık Tohumları “TÜM TÜRKİYE EKSİN” çağrımıza kulak verip Türkiye’nin dört bir tarafından talep eden tohum severlere göndermeye başladık. En son 22 Mayıs’ta kent merkezinde yer alan Efes Tarlası Kent Bostanı’nın açılışını gerçekleştirdik. Toprağın Ölümsüzlüğü, Tohumun Filizi, Üretimin Sonsuzluğu; Efes Selçuk’un Bereketi Tüm Türkiye’yi Sarsın Diye…

Belediye başkanlığındaki yönetim stratejilerinizden örnekler verir misiniz?

Efes Selçuk’ta “Baharı Filizlendirmeye” başladığımızdan bugüne bir yılı aşkın bir süre geçti. Bu bir yıl kimine göre kısa, kimine göre uzun… Hiçbir şeyi yarına ertelemeden, mazbatayı aldığımız andan bu yana canla başla çalıştık. Yola çıkarken mutlu bir Efes Selçuk için 5 hedef 50 proje demiştik. Daha bir yılı geride bırakmışken, bunun çok ötesine geçtiğimizi düşünüyorum. Hedeflerimizin çıtası önceki yönetimlerle yarışmak, idare etmek, günü kurtarmak değil; Efes Selçukluların hayallerini gerçekleştirmek, layık oldukları yerel yönetimi hayata geçirmek oldu.

Belediye makamdan değil, sahadan ve çalışanlarla birlikte yönetilir. Yerel yöneticilik bir ekip işidir. Kentini seven, yaptığı iş ne olursa olsun küçümsemeyen, hemşerilerine hizmet etme görevini aşkla yapan çalışma arkadaşlarımız olmasa, başarı bizim için hayal olurdu. Benim en büyük şansım budur.

Efes Selçuk’u hayallerin gerçekleştiği, örnek olan ve ilham veren bir kent haline getirmek için çalıştık ve ne mutlu ki, bir yılda çok mesafe kat ettik… Belediye’yi devraldığımızdan bu yana, gerek mali gerekse çalışma şartları ve koşullarına dair birçok problem ile karşılaştık. Ama hiçbir zaman ‘mağdur edebiyatı’ yapmadık. Bu sorunları bahane olarak göstermedik, başta çalışanlarımız olmak üzere kimseyi mağdur etmedik. “Kim ne yaptı?” ile uğraşmadan kolları sıvadık ve işe koyulduk. Bu kentin her köşesine, doğasına, insanına duyduğumuz sevgiden ötürü, “bu kent daha önce yapılmayan birçok şeyi hak ediyor” dedik ve pek çok konuda “ilk”leri gerçekleştirdik. Yerel kalkınmaya önem verdik, üreticimize güç verecek, bereketli topraklarımıza hak ettiği özeni gösterecek tarımsal projeleri önümüze koyduk.

Efes Selçuk’un turistik değerlerinin bütün kente canlılık getirmesi için adımlar attık. Bize en çok ihtiyaç duyanları, yani kadınları, çocukları, engellileri, kentin arka sokaklarındaki vatandaşlarımızı destekleyecek projelere öncelik verdik.

Siyasi farklılıkları bir kenara bırakıp, hiçbir ayrım gözetmeden bütün Efes Selçukluların hizmetine koştuk. Büyük bir heyecanla çalıştık, coşkumuz zerre azalmadan da çalışmaya devam ediyoruz. Araya kimi olumsuzluklar da girdi; örneğin “Corona virüs Salgını” ile mücadele etmek gibi… “Olsun, mücadele zaten bizim işimiz” dedik, yine Efes Selçuk’un tümüyle birlikte kolları sıvadık. Çünkü tüm olumsuzluklara rağmen bildiğimiz bir şey var… “Bizi Çok Çalışmak Kurtarır, Çok Konuşmak Değil.” O yüzden çalışmaya, önce ‘insan’ demeye devam ediyoruz ve EFES Selçuk’un geleceğine dair hayallerimizden hiç vazgeçmiyoruz.

Okurlarımızla paylaşmak istediğiniz başka konular var mı?

Zorlu süreçlerden geçiyoruz. Dolayısıyla planlarımızda kimi önemli değişiklikler olmakla birlikte yola çıkarken belirlediğimiz hedefler ve yol haritamızdan hiç sapmadık. Bu güzel kentin güzel insanları için yaptıklarımız kadar yapacaklarımızı da izlemeleri, katkı koymaları bizi mutlu eder. Çünkü kadın, genç ve sosyal demokrat bir belediye başkanı olarak bir yıllık yaşadığım pratik bana gösterdi ki her zorluğu, hep birlikte aşabilmemizin önünde hiçbir engel yok…

Editör: Haber Merkezi