İz Gazete - İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Konak Sümerbank eski binası önünde Hükümet'in OHAL uygulamaları ve İçişleri Bakanlığı'nın PKK-KCK ve FETÖ'ye yardım ve destek vermekten haklarında yürütülen soruşturmalar kapsamında görevden alınan belediye başkanları yerlerine kayyum görevlendirilmesiyle ilgili basın açıklaması yaptı. 'Kayyum Darbedir. OHAL'e Teslim Olmayacağız' pankartı açarak hükümetin uygulamalarını protesto ettiler. Eyleme, Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, Dikili Eski Belediye Başkanı Osman Özgüven de katıldı. 

Oturma eyleminde 'Belediyeler Halkındır, Halka Dokunma', 'Öğretmene Dokunma'  OHAL ve KHK'lar Bizleri Yıldıramaz' dövizleri açılırken 'Faşizme Karşı Omuz Omuza', 'Kayyum Darbedir, İrademe Dokunma' sloganları atıldı. Eylemde Hayatın Sesi Televizyonu'nun ve diğer televizyon kanallarının kapatılmasına da tepki vardı. Eyleme katılanlar 'Hayatın Sesi Susmadı, Susmayacak', 'Tek Sese Biat Etmeyeceğiz', 'Faşizme, Sansüre İnat, Yaşasın Hayat' ve 'İşçinin Sesi Hayatın Sesi Susturulamayacak' dövizleri taşıdılar. Televizyonların ekranlarının karartılması konuşmalarda da protesto edildi. 

SOYER'DEN OYLARA SAHİP ÇIKMA ÇAĞRISI

Oturma eyleminin ardından ilk olarak basına açıklamada bulunan Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Belediye başkanların seçildikleri kentin tüm vatandaşlarına hizmet etmesi gerekirken teröre destek vererek devletin gücünü engellemeye çalışması ya da güçlerini terör örgütleri için kullanmaları elbette asla kabul edilemez. Ancak hukuka aykırılık halinin tespiti için yasal soruşturma yapılması gerekirken hiçbir soruşturmaya tabi tutulmadan belediye başkanlarının görevden alınması, görevden alınan başkanların yerine meclis üyelerinden birinin yeni başkan seçilmesi gerekirken yasaların yok sayılarak keyfi şekilde seçilmişlerin yerine memurların atanması da asla kabul edilmez" diye konuştu.

Kayyum atanması egemenliğin milletin elinden alınması bürokrasinin vesayeti altına sokulması, atanmışların seçilmişlere tercih edilmesi anlamına geldiğini belirten Soyer, demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün bir kenara bırakılması, başkanları ve meclisleri için oy verenlerin iradesinin yok sayılması anlamına geldiğini söyledi. Soyer, “Seçilmişlerin yerine atanmışlar konuldukça, demokraside hukukun üstünlüğünden uzaklaşılmakta, onlarla beraber barış huzur ve refah da kaybolmaktadır. Bu topraklarda yaşayan insanların bunlara layık olmadığı inancıyla hukukun üstünlüğünü savunmaya kararlıyız. Hangi siyasi partiden seçilmiş olursa olsun belediye başkanlarının yargısız infazlarla görevden alınmalarını kesinlikle kabul etmiyoruz" ifadesini kullandı.

'YENİDEN MÜZAKARE MASASI KURULMALI'

Daha sonra basın açıklamasını okuyan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın darbeyi, muhalifleri tasfiye fırsatına dönüştürdüğünü belirtti. AKP iktidarının, kayyum atamalarıyla demokratik siyaset alanını yok etme yolunda en büyük adımlardan birini attığını da vurgulayan Sarı, "Oysa yapılması gereken öncelikle belediye başkanları ve belediye meclis üyelerinin görevlerine iade edilmesi ve devamında Kürt sorununun çözümü için müzakere masasının yeniden kurulmasıdır. Ne gözaltılar, görevden almalar, kayyum atamaları ne de bugünden sinyalleri verilen OHAL'in 3 ay daha uzatılması ülkede barış ve huzur atmosferinin yaratılmasına katkıda bulunmayacaktır" ifadesini kullandı.

'OHAL YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMALIDIR'

OHAL'in Cumhurbaşkanı'nın başkanlık düşüncesinin ön uygulaması olduğunu da vurgulayan Sarı, son olarak "Bizler İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri olarak, başta kayyum atamaları olmak üzere, 15 Temmuz sonrasındaki OHAL sürecinde atılan antidemokratik adımların geri alınması, OHAL uygulamasının bir an önce yürürlükten kaldırılması çağrısını yapıyor, hem mecliste grubu bulunan siyasi partilerin hem de yurttaşlarımızın bu doğrultuda gösterecekleri çabalara sonuna dek destek olacağımızı belirtiyoruz" diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi