PEKİ NEDİR BELEDİYE ZABITALIĞININ KENDİ İÇİNDEKİ SORUNLARI?

COŞKUN ELBİR ( ZABITA MEMURU )

Belediye zabıta memurları maktu mesai alıyorlar diye mesai saatlerine riayet edilmeden çalıştırılmakta, bu da yetmiyormuş gibi daha önceden bölgesel özelliklere ve görevin ağırlığına göre belediye meclisleri aracılığı ile belirlenen maktu mesai miktarları belediyelerin elinden alınmış ve “Bütçe Kanunu” kapsamına dahil edilmiştir. Belediye zabıta memurlarının maktu mesailerinin belirlenmesi, beldenin özelliklerini ve çalışma şartlarını yerinde gözlemleyebilen ve objektif karar alabilmesi mümkün olan belediye meclislerine bırakılmalıdır. Ayrıca ödenen maktu mesailerin emekli maaş hesaplamalarında da dikkate alınması gerekmektedir ki ruhen ve bedenen yıpranan zabıtalar maaşlarının düşme korkusu ile emekli olmaktan vazgeçmesinler.

    • Yönetmenliğe göre belediye zabıta hizmetleri resmi tatil günleri de dâhil olmak üzere, günün 24 saati aksatılmadan sürdürülür. Zabıta personelinin çalışma saatleri vardiyalar halinde görevin gereğine göre 24 saat iş 48 saat istirahat veya 12 saat iş 24 saat istirahat şeklinde düzenlenebilir. Belediye zabıta memurlarının haftalık olağan çalışma saatleri 48 saati geçmeyecek şekilde düzenlenir denilmektedir.  Bu durum, belediyelerde keyfi uygulamaya sebebiyet vermekte olup personel istediği vardiyaya istediği hale sokulmaktadır.
    • Belediye zabıtasına yüklenen görevler ile verilen yetkilerin orantılı olması ve zabıta memurlarının görevlerini yaparken karşılaşacakları saldırılara karşı kendisine çeşitli savunma araçları verilmelidir, tabiri caiz ise tank ile karşı koyanların karşısında belediye zabıtaları savunmasız bırakılmamalıdır.
    • Belediye zabıtasının da diğer Zabıta teşkilatları (polis, askeriye, güvenlik) gibi kendine özgü bir yasası olmalıdır. Belediye zabıtası her ne kadar üniformalı bir teşkilat olsa da, diğer Zabıta (polis, askeriye, güvenlik) teşkilatları gib belediye zabıtasına özel bir Kanun bulunmamakta, yönetmelikler ile idare edilmekte ve hatta 657 Sayılı Kanun içerisinde “Genel İdare Hizmetleri” sınıfında yer almakta, burada bile özel bir sınıf olarak ayrılmamaktadır. Tek farkı üzerinde resmi üniformasının bulunmasıdır. Şu an belediye zabıtaları 5393 Sayılı Belediye Kanununun 51. maddesine istinaden görev yapmaktadır. Ancak kuruluş ve yapılanması, 2007 yılında çıkarılan bir yönetmelikle düzenlenmiş ve bu yönetmelikte bu gün itibarı ile kadük duruma gelmiştir.
    • Belediye zabıtalarına senede üç ay yıpranma hakkının tanınması kaçınılmazdır. Belediye zabıtaları hafta tatili, bayram tatili gibi günlerde de günün 24 saati esasına göre görev yapmakta ve bu görevleri esnasında bedenen ve ruhen yıpranmakta, birçok memur bu yüzden strese bağlı hastalıklara yakalanarak ya emekliliği dolmadan vefat etmekte ya da emekliliğin tadını çıkaramadan hayata gözlerini yummaktadır. Yapılan araştırmalarda belediye zabıtalarında en sık görülen rahatsızlığın strese bağlı kalp ve mide rahatsızlıkları olduğu yönündedir. Çalışma şartları ve görev süresi bakımından Yıpranma hakkını elde etmiş diğer kurum personellerinden bir farkı bulunmamasına rağmen belediye zabıtalarına Yıpranma hakkı verilmemiştir. Basın mensuplarının dahi yıpranma hakkı varken zabıta memurlarına bu hak fazla görülmektedir.
  • Belediye zabıtası görevini kamu adına yapar ve bu görevini yerine getirirken ona karşı gelenlerin adli makamlarda yargılanma süreçlerinde dava kişisel olarak değerlendirilmemeli ve belediye zabıtası kabahat veya suçu işleyenlerle yargı önünde karşı karşıya bırakılmamalıdır.
  • Belediye zabıtasınca denetlenen alanda yaşanan değişim ve büyüme sonrası, zabıtanın sorumlulukları ve üzerine düşen görevler de artmıştır. Osmanlı’dan günümüze kadar uzanan belediye zabıtası, görev yaptığı ilde genel güvenliği sağlamaktan ziyade beldenin düzenini sağlayan, belde halkının esenlik, sağlık ve huzurunu koruyan bir kolluk kuvveti olmuştur. Aslen 657 Devlet Memurları Kanununa tabi olan belediye zabıta görevlileri, yıpranma payı, şehitlik, gazilik gibi haklardan, meslekte profesyonelleşmeyi getirecek olan zabıta okulları ve meslek içi eğitimden mahrum durumdadır. Mevzuatta yer alan eksikler de zabıta personelinin genel durumunu kötüleştirmektedir.
  • Zabıta personeli, görev yaptığı beldede halk sağlığı ve düzeni için denetleme, mühürleme ve diğer kolluk kuvvetleri ile birlikte ortak programlara katılma gibi pek çok alanda yer almaktadır. Yasada yer almayan durumlarda dahi belediyenin halka bakan yüzü konumunda olan zabıtalar ilk muhatap alınan birim durumundadır, ancak belediyenin siyasal bir kurum olarak görülmesi ve zabıtanın yaptırımının ciddiye alınmaması neticesinde ciddiye alınmama, küçümsenme ve takdir edilmeme gibi durumlar yaşanmaktadır. Bu durumun bir diğer sebebi de kuşkusuz zabıtalığın profesyonel bir meslek olarak görülmemesidir. Bu konuda zabıtalık alım şartlarının düzenlenmesi, zabıta okullarının açılması ve yaygınlaştırılması, meslek içi eğitimlerin yaygınlaştırılması ve zabıtalık mesleğinde yükselme sınavlarının zorunlu hale getirilmesi hem mesleğin itibarını hem de toplumsal imajını olumlu hale getirecektir.

RİSKLİ KOŞULLARDA VE CANINI ORTAYA KOYARAK İŞİNİ YAPMAYA ÇALIŞAN ZABITA EMEKÇİLERİNİN GENEL SORUNLARI NELERDİR?

MEHMET ARSLAN ( ZABITA KOMİSERİ )

Riskli koşularda ve canını ortaya koyarak işini yapmaya çalışan zabıta emekçilerinin sesine kulak verilmesini istiyor ve taleplerimizi şöyle sıralıyoruz:

1-Genel İdari Hizmetler sınıfında olan zabıtalar, yaptıkları görev zorluğu nedeniyle bu hizmet sınıfından çıkarılmalı ve 657 sayılı DMK’na Belediye Zabıtası Hizmetleri Sınıfı eklenmelidir.

2-Zabıtanın kendi görev, yetki ve sorumluluklarını düzenleyen Zabıta Kuruluş Kanunu yeni gelişme ve ihtiyaçlar dikkate alınarak çıkarılmalıdır.

3-Her türlü hava şartlarında denetim görevi ve nöbet tutmaları, yaptıkları görev itibariyle tartışmalara muhatap olmaları ve bu sırada dövülmeleri, yaralanmaları hatta ölümle sonuçlanabilecek saldırılara maruz kalmaları neticesinde zihnen ve bedenen zarar görmeleri nedeniyle yıpranma hakkı tanınmalıdır. Ayrıca yaralanma, sakat kalma, ölüm halinde nakdi tazminat verilmelidir.

4- Maktu mesai ücreti bakanlar kurulunca değil, belediye meclislerince belirlenmelidir. Bu ücret emeklilik maaş ve ikramiyelerine yansıtılmalıdır.

5- Zabıta emekçilerinin yaptıkları görev nedeniyle karşılaştıkları sorunlarla ilgili ve adli durumlarda hukuksal destek sağlanmalıdır.

6- Teçhizat, iletişim, ulaşım ve görev yapılan binaların iç ve dış fiziki durumları düzeltilmeli ve eksikleri giderilmelidir. Zabıtaya kıyafetleri kaliteli ve zamanında verilmelidir.

7- Haftalık ve günlük çalışma saatleri belediye başkanlarının inisiyatifinden çıkarılarak 657’ye göre 40 saate indirilmelidir.

8- Zabıta ile ilgili idari düzenlemeleri, hak ettikleri memuriyet derecelerine inmelerini sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir.

9- Görev gereği izin dahi kullanamayan zabıtaların, yıllık izin ve her türlü raporda mesaileri kesilmemelidir.

10- Zabıta kadroları doldurularak fazla iş yükü alınmalı ve vekâlet uygulamasına son verilerek hak edenin kadrolara atanması sağlanmalıdır. Ayrıca görevde yükselme sınavları düzenli olarak yapılmalıdır.

11-Zabıtanın yasa ve yönetmeliklere aykırı çalıştırılmasının önüne geçilmeli ve belediye başkanlarının keyfi tutumlarına göre görev yerlerinin değiştirilmesi engellenmelidir.

12-Zabıta emekçilerine genellikle dış mekanda görev yapmaları nedeniyle yemek ve sosyal harcamalarını karşılamak amacıyla ek ödeme sağlanmalıdır.

ŞU ANDA GÖREV YAPMAKTA OLAN ZABITA ARKADAŞLARIN GENEL SORUNLARI NELERDİR?

HÜNKAR TOPRAK ( ZABITA MEMURU )

Zabıta Yönetmenliğine bakıldığında "Belediye zabıta memurları günün 24 saati esasına ve haftalık 48 saati geçmeyecek şekilde çalışma prensibine göre görev yapmaktadır" denilmektedir. Bazı belediye idarecileri yeni personel almaktan kaçınmakta ya da personel azlığını bahane edilerek, haftalık 48 saat çalışmayı günlük 8 saat üzerinden haftanın 6 günü çalıştırma gibi yorumlayarak zaten yoğun iş temposunda sürekli arazide çalışan personelin haftalık iki günlük iznini bir güne indirerek bir hak gaspına gitmektedirler. Aslında mevzuat “Belediye zabıta memurlarının çalışma saatleri haftalık 48 saati geçmeyecek şekilde düzenlenir” derken, bu ifade, personeli haftanın beş günü içerisinde esnek çalışma saatleri ile en fazla 48 saate kadar çalıştırabilirsin demektedir. Ayrıca bu 48 saatlik dilim, devlet memurlarının çalışma günü olan beş gün üzerinden olacağı için personelin haftalık iki günlük izin programları bir günü hafta sonuna gelmek üzere Cuma-Cumartesi veya Pazar-Pazartesi şeklinde düzenlenebilmesi de mümkündür. İzin günlerinden birinin hafta sonuna gelmesinin sebebi ise çalışan eşler ve okula giden öğrenciler açısından aile bütünlüğünün bozulmaması ve çalışanların hiç olmazsa haftada bir gün eşleri ve çocukları ile tatil yapabilmesi açısından önemlidir ki bu durum çeşitli mahkeme kararları ile de desteklenmektedir. Her gün aynı olumsuzluklarla mücadele eden insanlarda bir müddet sonra performans ve dikkat yoğunluğunda düşüklüğün yaşanması kaçınılmaz bir gerçektir ve bu gerçek göz ardı edilmektedir maalesef.

İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'NDEN BEKLENTNİZ NEDİR?

Zabıtadaki çalışma yoğunluğundan ötürü mesai arkadaşlarımız gerek ailesinden gerekse sosyal ortamlardan uzak kalmaktadır. Bu durum kurum içerisinde mutsuz olunmasına ve dolayısıyla farklı sıkıntılara (psikolojik, sosyal, ailevi –boşanma- gibi) yol açmaktadır. Uzun süredir sendikamız Tüm Bel-Sen ve zabıta çalışanları olarak zabıta arkadaşlarımızın talebi doğrultusunda birim amirlerimiz ile haftada iki gün izin kullanmak için gerekli çalışmalar yapmaktayız. Zabıta Yönetmenliğine göre ve Daire Başkanlığımızdaki çalışma şartlarımızın iki günlük izin için gayet müsait olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden yöneticilerimizinden iki günlük izin talebimizin değerlendirmesini istiyoruz. Çünkü bu şekilde yoğun tempoda çalışan mesai arkadaşlarımızın işini yaparken daha mutlu ve huzurlu olacağına inanıyoruz.

Editör: Haber Merkezi