Tatlı su kurnazını herkes bilir…

Halk arasındaki karşılığı da kendi çapında akıllı geçinen insanlar için diğer insanların kullandığı isim tamlamasıdır.

Yani; kendini uyanık zannedenler…

Torbalı Ticaret Odası dün bir haber servis etti.

Konu Torbalı’da kurulmak istenen kurşun fabrikası…

Bilindiği üzere Torbalı OSB’de bir yıl önce kurşun ve akü geri dönüşüm tesisi başvurusu köylülerin eylemi sonucu rafa kalkmıştı. Torbalı OSB’ye kurşun tesisi kurulması ile ilgili tekrar başvurular gündeme gelince çevredeki köy muhtarları harekete geçti. Ahmetli Köyü Muhtarı Hasan Kaplan, Özbey Muhtarı Şemsettin Kanza, Yeniköy Muhtarı Bülent Ege, Kaplancık Muhtarı Turan Aykır dün Torbalı Ticaret Odası (TTO) Başkanı Abdulvahap Olgun ile bir araya geldi.

Torbalı OSB’de çevreye, doğaya ve toprağa zarar verecek yatırıma karşı olduklarını ifade eden muhtarlar Başkan Olgun’dan destek istedi.

Başkan Olgun, bir Torbalı sevdalısı ve ilçeye gelecek yatırımlar için mücadele eden biri… Ama bu kez durum farklı…

Yatırımın ucunda kurşun var, zehir var, ölüm var!

Üstelik Torbalı’ya gelmek isteyen, Gaziemir’i yıllarca zehirleyen firma…

Gaziemir’deki fabrika arazisini Çernobil’e çeviren, yıllar geçse de hala izlerinin silinmediği o ölüm fabrikası bu kez Torbalı OSB’de kurulmak isteniyor.

Köylülerin direnişi sayesinde Torbalı OSB yönetimi bir yıl önce firmaya izin vermedi.

Ve bu kez tatlı su kurnazlığı devreye giriyor.

Söz konusu firma; Torbalıların aklı ile alay edercesine bu kez şirket değiştirip kayınpederinin firması üzerinden yeni bir başvuru yapıyor.

Torbalı Ticaret Odası Başkanı Abdulvahap Olgun’un tepkisi çok net:

“Kardeşim siz Torbalı’yı değneksiz köy mü zannettiniz? Gaziemir’den Türkiye’ye zehir saçan firmanın sabıkası ortadayken Torbalı’ya kurşun fabrikası kurdular. Kanunları ve kurumları arkadan dolanarak ilçenin bağrına saplana hançerin acısı hala tazeyken şimdi de Ahmetli, Yeniköy, Özbey ve Metropolis’i zehirlemek istiyorlar.”

Yeni başvuru yapan firmanın Torbalı Uyuzdere Mevkii’ndeki dağı taşı gece gündüz yok ettiğini ifade eden Olgun, “Düşün yakamızdan artık. Kurumları ve kanunu arkadan dolanarak bugünlere geldiniz şimdi de yılda bir kez sabrımızı zorlamayın. Torbalı Ticaret Odası olarak Torbalı OSB’de karar alınmaması için var gücümüz ile direneceğiz” diyor.

Açık ve net…

Torbalı bu zehir ve ölüm fabrikasını istemiyor!

O zaman bu ısrar ve inat niye?

Ben kuramıyorum, bari kayınpederimin üzerinden deneyelim belki yediririz demenin manası ne?

Torbalı’da zamanında faaliyet gösteren kurşun fabrikasını biraz araştırdım.

İnternette karşıma çıkan ilk haber: “İzmir'in Torbalı ilçesinde bulunan kurşun fabrikasında döküm işçisi olarak çalışan Suat Akbal aşırı derecede kurşuna maruz kalması sonucu bacaklarını kullanamaz hale geldi.”

Dehşet verici…

2014 yılında fabrikada döküm işçisi olarak işe başlayan Suat Akbal, bir vardiyada yaklaşık 40 tonluk döküm yaptı. Aşırı derecede kurşuna maruz kalan, zamanla aşırı halsizlik yaşayan Akbal, Ege Üniversitesi Hastanesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi ve İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesi'ne gitti. Akbal'a kurşun zehirlenmesi teşhisi konuldu.

Koltuk değnekleri ile yaşayan Akbal’ın hukuk mücadelesi hala sürüyor.

Köylüler, muhtarlar, boşuna feryat etmiyor.

Muhtarlara göre, Torbalı’ya gelmek isteyen firma, Gaziemir’deki Çernobil vakasını yaratan o firmanın kabuk değiştirmiş hali…

Tehlikenin boyutunu şimdi daha net anlayabildiniz mi?