Türkiye'de, günden güne şiddetlenerek artan kadın cinayetlerine karşı sesimizi yükseltiyoruz: Kadınların ölümü bir doğal afet, kendiliğinden bir yok oluş değil; sistematik ve kendinden menkul bir cüretle katlediliştir! Sokaklarda, evlerde, plazalarda, yaşamın her yerinde örgütlenmiş bir cins kıyımı ile karşı karşıyayız. Erkek egemen sistemi ve kültürü besleyen akla, nasihatlere, yöntemlere ve öngörülere ihtiyacımız yok. Taleplerimiz; bizi koruyan yasalar, adil yargılama süreçleri ve eşitlikçi bir yaşam anlayışının inşasıdır.

İstanbul Sözleşmesi'ni yürürlükten kaldırmak, kadın katilleri ile işbirliği yapıp işlenen ve işlenecek tüm suçlara ortak olmaktır.

BİR KEZ DAHA YÜKSEK SESLE HAYKIRIYORUZ: İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’Nİ UYGULAMAYA KOYUN, KADIN CİNAYETLERİNİ DURDURUN!

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ NEDİR?

1) Kadına yönelik şiddetin temelinde yatan toplumsal cinsiyet eşitsizliğine neden olan cinsiyetçi tutum ve davranışları değiştirmeyi hedefleyerek şiddeti önlemektir.

2) Danışma merkezi, sığınak, cinsel şiddet kriz merkezi gibi destek mekanizmalarını kurarak şiddet riski altındaki kadınları korumaktır.

3) Şiddete uğrayan kadın şikayetten vazgeçse dahi şiddet suçu karşısında faillere gerekli cezaları vermektir.

4) Ülke çapında kadına yönelik şiddetle mücadele edebilmek için kurumlar arasında gerekli koordinasyonu kurmaktır.

Öznesi olduğumuz yaşamdan bizi alıkoyan, edilgen kılan, sömüren ve öldüren bu erkek egemen düzene karşı isyanımız var. Şiddeti besleyen her türlü söylemin, geleneğin ve bize atanmış rollerin karşısında ve dünyanın her yerindeki kadınların her daim yanındayız. Bir kişi daha eksilmeyeceğiz.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR!