Earl Nightingale’in ‘‘Hiçbir mumun alevi, başka bir mumu tutuşturmakla azalmaz.’ sözüyle yeniden herkese merhaba.
Çocukluğumun kahramanlarından Geleceğe Dönüş filminin baş karakteri Dr. Brown. İzleyenler bilir ,zamanda yolcuğu mümkün kılan bir araba geliştirir profosör. Filmin bir diğer karakteri Marty ile geçmiş ve gelecek arasında seyahat eder dururlar.”Neden olmasın “ sihirli sözcüğünü yaşamımda ilk kullandığım günler o çağlarım. Elbette zamanda yolculuk edecek bir makinesi henüz icat edilmedi.Zira edilse de, papaz eriği imam eriğe çeviren kutunun Tubitak’a aday olduğu gün itibariyle sevgili ülkeme bileti anca kara borsa da belki .
Zamanı ölümsüzleştirmek için çocukluğumdan bu yana günlük karalar,yazılar yazarım. An’ları ölümsüzleştiren fotoğraflar da ayrı birer zaman makinesi..
Sansür, siyasi baskı, yıldırma, iş güvencesizliği ve gazetecilerin kaynaklarına yönelik sistemli saldırıların arttığı, tutuklu gazetecilik alanında dünya şampiyonu olan ülkemizde ,geçmiş ile gelecek arasında İZ bırakmayı amaçlayan, kendi sınırlarını kendi belirleyen,düşünce paletinin her renginin bir arada buluştuğu bir gazete ile buluştu bu anlamlı günde İzmir.
Yayın hayatına başladığı günden bu yana kent ve ülke kamuoyunda meşruluğunu edinmiş, gazetecilik mesleğini “tutku” ile yapan çalışanların bulunduğu,nicedir haberlerini okuyucu olarak takip ettiğim bu güzel ailenin bir parçası olarak ,her yeni haftaya buradan sizlerle birlikte merhaba demeyi amaçlıyorum.
Teknolojideki devinim ile alternatif bilgiye erişim olanaklarımız her birimize yeni perspektifler sunuyor. Dünya bir telefon ekranından evimize taşınabiliyor artık.. Binlerce kilometre ötedeki insanların dertleriyle dertleniyor, sevinçleriyle coşabiliyoruz. Herkesin diğerinden haberdar olmasının mümkün olduğu bu çağda bilgiyi kağıdın geleneksel kokusuyla da evimize taşıyan güzel İzmir’in günlük gazetesi var artık.
Köşe yazısı yazmak zordur. Kelimeler dağarcığından ,duygusu ruhundan gelir.Aynı gerçekliğin farklı gözlerde farklı yansıdığını bu engin derya denizde ,kelimelerinizin gücü ile okuyucunun ruhu bütünleştiği an ortaya çıkan kazanımlardır köşe yazarlarını heyecanlandıran.
Yazımın başlangıcında belirttiğim gibi hiçbir mumun alevi,başka bir mumu tutuşturmakla evet ,azalmaz .Yaşam güncenizdeki en anlamlı satırlar alevinizi götürüp tutuşturduğunuz başka fitillerdir. Azalırken çoğaltacak olmanın sonsuz heyecanıyla ,zamana iz bırakan sevgili İZGAZETE köşesinden hepinize yeniden merhaba diyerek, Ulusal Kurtuluş Mücadelesi’nin zaferle taçlandırıldığı 26 Ağustos Büyük Taarruz’un 97. yıl dönümünü kutluyor,Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ve şükranla anıyorum.