Zeytin ve zeytinyağı denilince akla ilk gelen iki güzel ilçeye misafir oldum…

İlk olarak geçen hafta 3 gün boyunca Ayvalık Zeytin Hasat Festivali’ne katıldım.

Ayvalık Belediyesi öncülüğünde düzenlenen festivalde hem zeytinin ilk hasadı yapıldı hem de düzenlenen etkinlik, panel ve oturumlarla zeytin ve zeytinyağının önemi bir kez daha hafızalarımızda tazelendi.

Büyükpark’ta kurulan stantlarda hem tadım yaptık, hem de dileyen zeytin ve zeytinyağı alışverişini gerçekleştirdi.

Ayvalık’ta Barbunun Çiftliği diye bir yer var. Özel bir çiftlik. Hem hayvan, hem zeytin yetiştiriliyor.

Burada festival kapsamında düzenlenen etkinlikte de Balıkesir protokolü bir araya geldi ve sektörün genel değerlendirmesini yaptı.

Gerçekten dolu dolu bir festival geçirdik 3 gün boyunca…

Ayvalık turizmde de marka kent olmuş…

DP’den istifa ettikten sonra bir süre bağımsız kalan ve geçtiğimiz günlerde CHP’ye geçen Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, ilçede çok sevilen sayılan bir isim…

Başarı da buradan geliyor.

Vatandaşıyla barışık- iç içe olmayan hiçbir başkan başarı beklemesin.

Başkan Ergin, turizm, aynı zamanda tarım ve kültür kenti Ayvalık’ta güzel işlere imza atıyor.

Yerel hizmetler Ayvalık’a girdiğiniz andan itibaren kendini gösteriyor.

Özellikle belediye iştiraki olan tesis ve işletmeler dikkatimi çekti Ayvalık’ta…

İlçenin en gözde yerlerindeki restoran, kafe ve tesisleri belediye işletiyor.

Denize sıfır ya da Ayvalık’ı kuş bakışı gören manzaraya sahip bu tesislerdeki fiyatlar ise her keseye hitap edecek şekilde…

Hem kaliteli hem fiyat uygun olunca belediye tesisleri günün her saati dolu…

Başkan Ergin’in başarısının altında kuşkusuz ekibinin de emeği büyük…

Ayvalık’ı sürükleyen iki marka daha var aslında…

Biri Cunda, diğeri Küçükköy…

Özellikle hafta sonları bu iki adres full çekiyor.

Küçükköy bir Boşnak köyü… Mimarisi, taş evleri ve yerleşimi ile Alaçatı’yı andırıyor.

Köyün her bir noktasında Boşnak Böreği bulmanız mümkün…

Ayvalık’a giderseniz mutlaka uğrayın derim.

Ayvalık’tan güzel anılarla ayrılırken, önceki gün bir başka zeytin diyarı Akhisar’a misafir oldum.

Akhisar Ticaret Borsası Başkanı Alper Alhat, beni ve diğer gazeteci dostlarımı Akhisar OSB’deki Alhatoğlu Zeytinyağı Tesisleri’nde karşıladı.

Alper Alhat ve ağabeyi Mustafa Alhat, aileden zeytinci…

Bütün her şeylerini zeytin ve zeytinyağı için harcıyorlar…

Akhisar OSB’deki dev zeytin ve zeytinyağı işleme tesislerini bir kez daha hayranlıkla gezdim.

Türk zincir marketlerden Avrupa’ya, uzak doğuya kadar her yere Akhisar zeytinyağını ihraç ediyorlar.

Alper Alhat, zeytinin kitabını yazsa yeridir.

O kadar uzmanlaşmış sektörde…

Zeytin ve zeytinyağını anlatırken sadece Akhisar demiyor.

Hepsi adına konuşuyor.

Prim isterken, destek isterken, zeytinyağında KDV yüzde 1’e insin derken tüm sektör adına konuşuyor.

Zeytinin ve zeytinyağının hak ettiği değeri görmesini istiyor.

Daha çok, daha uygun fiyata tüketilmesini talep ediyor.

Biz elimizden gelenin fazlasını yapıyoruz sıra devlette diyor.

Rahmetli babası Manisalı olan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye bu konuda harekete geçin çağrısı yapıyor.

Sofralık yeşil zeytinin yüzde 70’i, siyah zeytinin yüzde 30’u Akhisar’da üretiliyor. İhracattaki pay da yüzde 30‘lara çıkmış durumda…

Akhisar, zeytin ve zeytinyağında artık kendini ispatlamış bir marka…

Ayvalık’ta aynı şekilde…

İki ilçenin arasında tatlı bir rekabet olsa da kazanan Türk zeytini ve zeytinyağı oluyor.

Dileğimiz öncelikle zeytin üreticisinin yüzünün gülmesi, sonrasında da uygun fiyatlara zeytin ve zeytinyağı yiyebilmek…

Ama karışımsız…

Gözünü para hırsı bürümüş bazı tüccarların zeytinyağında tağşiş, yani çiçek ve pamuk yağlarıyla karışım yaptıkları duyumları, bu işi layıkıyla yapanları da sıkıntıya sokuyor.

Bu konuda da denetim yine devlete düşüyor.

Tağşiş yapanları deşifre etsinler, en ağır şekilde cezalandırsınlar biz de sayfalarımızda açık açık yayınlayalım.

Toparlamak gerekirse…

Zeytin ve zeytinyağı üzerine bereketli bir hafta geçirdik.

Yeni sezon herkese bereketli olsun…