MEHMET CANDAN - Sanık uyuşturucunun etkisinde olduğu için cinayet işlemesinin mümkün olmadığını öne sürdü. Olay, geçen 6 Mart'ta Kemalpaşa Mahallesi 7055 Sokak’ta meydana geldi. Polis memurları Mehmet Çelik ve Osman Çoban, durumundan şüphelendikleri Serhat Ceyhan’ı sokak arasında durdurup, kimlik sorgulaması yapmak istedi. Yoklama kaçağı olan Ceyhan, kimliğini vermeyince polis memurları gözaltına almak istedi. Bu sırada Serhat Ceyhan, yanındaki bıçağı çekip, polis memurlarına saldırdı. Vücutlarının çeşitli yerlerinden yaralanan polis memurları, telsizle yardım istedi. Bunun üzerine olay yerine çok sayıda polis ekibi ile ambulans sevk edildi. Gelen sağlık ekiplerinin müdahale ettiği polis memurlarından Mehmet Çelik, tüm çabalara karşın kurtarılamayarak şehit oldu, Osman Çoban ise ambulansla Ege Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırılarak tedaviye alındı. Yaralı yakalanan ve tedavisinin ardından tutuklanan Ceyhan hakkında, 'Yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle bir kişiyi öldürme' ve 'yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle bir kişiyi öldürmeye teşebbüs' suçlarından ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezası istemiyle dava açıldı.

İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasına, tutuklu sanık Serhat Ceyhan, olayda yaralanan polis memuru Osman Çoban ve tarafların avukatları katıldı. Savunma yapan sanık Ceyhan, olay anında uyuşturucunun etkisinde olduğu için cinayet işlemesinin mümkün olmadığını öne sürdü. Elinde bıçak olup olmadığını hatırlamadığını söyleyen Ceyhan, "Bende bıçak yakalandığını hatırlamıyorum, bende bıçak yoktu" dedi.

Olayda yaralanan polis memuru Osman Çoban ise sanığın kimlik sorgulaması sırasında sorulara cevap verdiğini ve bilincinin açık olduğunu belirterek, şehit olan arkadaşının asker kaçağı olan Ceyhan'a "15 gün içinde askerlik şubesine gidip yoklamanı yaptırman gerekiyor" dediğini anlattı. Olay anını anlatan Çoban şunları söyledi:

"Bulunduğum yerden 6-7 metre uzaklıkta park halinde bir araç vardı, tok bir metal sesi duydum. Kaputun üzerine bastırırsınız ya, onun gibi bir sesti. Dönüp baktığımda, sanığın kaputun üzerine yatırdığı polis arkadaşım Çelik'in sağ ve sol taraflarına, koltuk altlarına vurduğunu gördüm. Elimdeki tutanağı bırakıp olay yerine gittim. Kendisini omuz kısımlarından tutarak sol tarafa doğru attım. Mehmet Çelik, kaputun üzerinde hareketsiz bir şekilde yatıyordu. Sanık bir anda bana dönerek, elini savurdu. Bıçak darbesiyle sağ yanağımdan ve dilimden yaralandım. Aynı zamanda dişim ve elmacık kemiğimin bazı parçaları kırıldı. Sanığı yeniden ittiğim sırada Çelik'in kaputtan yere düştüğü gördüm. Sanık elindeki bıçağı bu kez, sol gözümle burnumun birleştiği yere salladı. Darbenin etkisiyle göz kasım kesildi, aşırı kanamadan diğer gözümde görmemeye başladı. Bıçağı sanığın elinden alamayacağımı anlayınca silahımı çektim, bana doğru geldiğini görünce de sağ ayağına bir el ateş ettim. Sanık tepki vermeyince Ceyhan'ın vücudunun belli yerlerine ateş ettim. Üzerine gittiğim şahsın göğüs bölgesine oturduğumu, dizimle, bıçak olan eline bastırdığımı ve bıçağı bırakmasını istediğimi hatırlıyorum."

'ÇOK KISA SÜREDE OLDU'

Sanığın uyuşturucu kullanmış olabileceğini, ancak olay anında etkisinde olmadığını söyleyen Çoban, "Olay günü sanık uyuşturucu kullanmış olabilir ancak olay saati itibarıyla uyuşturucunun etkisi geçmişti. Kendisiyle çok rahat iletişim kurduk, bonzai kullanan biri kolunu kaldırmakta zorluk çeker, ancak sanık son derece çevik ve hızlıydı. Ne benimle ne de Mehmet Çelik'le hiçbir tartışması ve diyaloğu olmadı, olay bir anda meydana geldi. Çok kısa bir süreydi. Beni yaralayan ve Mehmet Çelik'i şehit eden şahıs budur. Kelepçeyi de bu şahsa ben taktım. Olay yerinde başka şahıs yoktu" dedi. Mahkeme heyeti, dosyadaki eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı erteledi.

DHA

Editör: Haber Merkezi