Narlıdere ilçesi Mithatpaşa Caddesi'nde, 13 Ocak 2018'de, beraberindeki 2 kişiyle arkadaş ziyaretinden dönen Mehmet Kaya'ya, yolun karşısına geçmek isterken Narlıdere'den Güzelbahçe yönüne giden Yıldırım D.'nin kullandığı 01 BK 708 plakalı otomobil çarptı. Hastaneye kaldırılan Kaya, 2 gün sonra yaşamını yitirdi. Güvenlik kameralarına da yansıyan kazayla ilgili hazırlanan raporda 38 kilometre hızla seyrettiği belirtilen Yıldırım D. hakkında, 'taksirle ölüme neden olma' suçundan İzmir 19'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Yıldırım D., mahkemedeki savunmasında, "Aracımla trafik kurallarına uyarak yavaş bir hızla seyrediyordum. Arka koltukta eşim ve oğlum vardı. Eşim oğlumla ilgileniyordu. Karşı taraf, arkası bana dönük bir şekilde bir anda yola fırladı. Kornaya basmama rağmen dönüp bakmadı. Hızım 30 kilometreydi. Frene bastım ancak duramadım. Kazada bir kusurum yok" dedi.

HIZ TESTİ YAPILMADI, İTİRAZ ÜZERİNE UZMAN GÖRÜŞÜ İSTENDİ

Mahkeme heyetinin, istediği bilirkişi raporu 29 Mart 2019'da çıktı. Yeni bir hız tepiti yapılmadan hazırlanan rapora göre, Yıldırım D.'nin azami hız olan 50 kilometreyi ihlal etmediği, olayı önlemek için çaba harcadığı ve olayın önlenmesi için kendisine yeterince zaman ve mesafe bırakılmadığı belirtildi. Söz konusu rapor, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından da yerinde bulunup, yaşamını yitiren Kaya'nın asli kusurlu olduğu belirtildi. Kaya'nın ailesinin avukatı Tolga Yurdakul, Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü'nden Yıldırım D.'nin kullandığı otomobilin hızının tespit edilmesi için yeni bir uzman görüşü talep etti. Üniversitenin raporunda Yıldırım D.'nin hızının saatte 80 kilometre olduğu kaydedildi.

BERAAT ETTİ, DAVA DOSYASI İSTİNAF MAKEMESİ'NE GÖNDERİLDİ

Mahkeme heyeti, 30 Ocak 2020'de, Yıldırım D.'nin beraatine karar verdi. Kaya'nın avukatının itirazı üzerine dosya İstinaf Mahkemesi'ne taşındı. İstinaf Mahkemesi'nin talebiyle oluşturulan İstanbul Teknik Üniversitesi'nden 3 kişilik bilirkişi heyeti de Dokuz Eylül Üniversitesi'nden verilen 80 kilometrelik hızın doğru olduğuna kanaat getirdi. Heyet, azami hızı ihlal ettiği gerekçesiyle Yıldırım D.'yi yüzde 50 kusurlu buldu. Heyet, Kaya'ya da Karayolları Trafik Kanunu'nun 2918 sayılı 68'inci maddesindeki, 'Yaya yollarında, geçitlerde veya zorunlu hallerde taşıt yolu üzerinde bulunan yayaların, trafiği engelleyecek veya tehlikeye düşürecek şekilde davranışlarda bulunmaları veya bunları saygısızca kullanmaları yasaktır" hükmünü ihlal ettiği ve güvenli geçiş sağlamadığı gerekçesiyle yüzde 50 kusur oranı verdi.

'HIZ TESPİTİNİN ÖNEMİNİ GÖRMÜŞ OLDUK'

Her iki tarafın da yüzde 50 kusurlu bulunduğu davada İstinaf Mahkemesi'nin vereceği kararın beklendiğini belirten Kaya'nın avukatı Tolga Yurdakul, "Bu tarz, insan hayatının söz konusu olduğu durumlarda, hız tespitinin yapılması çok önemlidir ve bunun önemini görmüş olduk. Umarım bundan sonra daha titiz davranılır. Kaya'nın yeniden yapılan hız tespiti sayesinde yüzde 100 olan kusur oranı yüzde 50 'ye düştü" dedi.

DHA

Editör: Haber Merkezi