Müteahhit Murat Tayoğlu, geçen 16 Temmuz'da iddiaya göre, çocuklarını kendisine karşı doldurduğunu ileri sürdüğü boşanma aşamasındaki eşi Irmak Kıvrak Tayoğlu'nun Camikebir Mahallesi'nde yaşadığı siteye geldi. Murat Tayoğlu, 3 çocuğuyla bahçede olan Irmak Kıvrak Tayoğlu'nu yumruklayıp, tekmelemeye başladı. Darbedilen Tayoğlu yere yığılırken, olay anı sitenin güvenlik kamerasına yansıdı. İhbarla gelen sağlık ekiplerince Seferihisar Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Tayoğlu'nun bel kemiğinde 3 kırık ve vücudunun çeşitli yerlerinde morluklar oluştuğu tespit edildi. Darp raporu alan Irmak Kıvrak Tayoğlu, savcılığa suç duyurusunda bulundu. Tayoğlu, olaydan 10 gün sonra tutuklanarak cezaevine kondu. Tayoğlu hakkında 'tehdit', 'hakaret', 'mala zarar verme', 'eşini kasten nitelikli yaralama' suçlarından 13 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. 36 gün cezaevinde kalan Tayoğlu, davanın 2'nci duruşmasında tahliye edildi.

'BANA KALDIRAMAYACAĞIM İFADELER KULLANDI'

Seferihisar Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki davanın geçen 18 Ağustos'ta görülen ilk duruşmasında ifadesine başvurulan Murat Tayoğlu, "Oğullarımdan biri elinde boks eldivenleri ile oynamaya başladı. Ben de bu sırada kendisine sarılıp, öpmek isteyince bana 'Beni neden dövüyorsun, sen kötü bir babasın' dedi. Ben de durumun böyle olmadığını anlatmak istedim. Ancak oğlum ağlayarak evden ayrıldı. Sonrasında Irmak Tayoğlu beni arayarak, 'Sen çok şerefsiz bir babasın' dedi. Kendisine durumu anlatmaya çalıştım, dinlemeyince yanına gittim. Hiçbir şekilde kendisini bilerek darbetmek istemedim. O gün kendisiyle konuşurken bana kaldıramayacağım ifadeler kullandı. Bana, 'İktidarsızsın, tüm Seferihisar senin iktidarsız olduğunu konuşuyor. Oğlunu dövdün, insan oğlunu döver mi hiç, şerefsizsin' dedi. Bunun üzerine sinirlendim. Ben de kendisinden şikayetçiyim, bana hakaret etti" dedi.

'GELİR GELMEZ KOŞARAK SALDIRDI'

Irmak Kıvrak Tayoğlu ise mahkemedek ifadesinde şunları söyledi:

"Olay sırasında arkadaşımla kahve içiyordum. Otururken oğullarımdan biri, diğer oğlumun babası tarafından dövüldüğünü ve evde ağladığını söyledi. Oğlumun yanına gittim. Durumu sormak için Murat Tayoğlu'nu aradım, kesinlikle hakaret etmedim. Eve gelir gelmez koşarak bana saldırdı. Aramızda telefon konuşması haricinde başkaca bir görüşme olmadı. Olayda yere düşen telefonumu alıp, kırdı ve sim kartını aldı. Telefonum hala ortada yoktur" diye konuştu. Davanın dün görülen 4'üncü duruşmasında savcı mütalaasını açıkladı. Savcı, darbedilen Irmak Kıvrak Tayoğlu'nun 'hakaret' iddiasıyla, Murat Tayoğlu'nun ise 'mala zarar verme' ve 'tehdit' suçlarından beraatini, 'eşini kasten nitelikli yaralama' ile 'hakaret' suçlarından cezalandırılmasını istedi. Irmak Kıvrak Tayoğlu'nun 3 aydan 2 yıla kadar hapsi talep edildi. Murat Tayoğlu'nun içinse toplam 8 yıl hapis cezası istendi. Duruşma, taraflara esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını yapmaları için süre verilerek ertelendi.

'ÇOCUKLARIMLA BİRLİKTE HÜR VE HUZURLU YAŞAMAK İSTİYORUM'

Duruşmanın ardından konuşan Irmak Kıvrak Tayoğlu, "Söylemediğim sözleri söylemişim gibi gösterdiler ve bu şekilde ceza indirimi almak istediler. Ancak kamera görüntülerinde, benim bu sözleri söylediğimi duyduğunu söyleyen şahidin orada olmadığı çok net şekilde görülüyor. Bu kişi, ceza almamak için bu yöntemlere başvuruyor. 2012'den beri bu insandan kaçıyorum. Uzaklaştırma kararları devam ediyor, çocuklarımı dövüyor, onlarla alakalı davalar da devam ediyor. Cezaevinden çıkıyor, 100 tane hakaret içerikli mesaj atıyor. Buna artık 'dur' demeleri lazım. Çocuklarımla beraber hür ve huzurlu bir biçimde yaşamak istiyorum. Umarım, adalet yerini bulur" dedi. Irmak Kıvrak Tayoğlu'nun avukatı Bahar Dural ise "Karşı taraf, yalancı şahitle beraber kendisine hakaret edildiğini iddia ediyor. Çünkü haksız tahrik indiriminden faydalanmak istiyorlar. Savunmamızı yapıyoruz, bir sonraki celsede doğru bir karar verileceğine inancımız tam" diye konuştu. 


DHA-Davut CAN

Editör: Haber Merkezi