İzTV’de Nil Kahramanoğlu’nun sunduğu Gündem Özel’in konuğu İntegral Araştırma ve Danışmanlık Genel Koordinatörü Ümit Yaldız oldu. Yaldız, ülke ve İzmir gündemine dair değerlendirmelerde bulundu.

“Normal şartlar altında bu skandaldır”

Gazeteci Fatih Altaylı’nın tutuklanmasına dair konuşan Yaldız, “Türkiye’de olan olayları münferit olarak değerlendirirsek eksik olur. İktidarın bazı hedefleri var bunun için adımlar atıyorlar. O adımlar sadece o kişiyle ilgili olmuyor. Fatih Altaylı, YouTube kanalında geleneksel medyanın çok ötesinde bir etki gücüne sahip oldu. Hükümetin ciddi anlamda sübvansiyonlar kullanarak ayakta tutmaya çalıştığı medya kuruluşları var. Bunlarının toplamından daha fazla sadece Fatih Altaylı izleniyor. Bir kitle yakalamış ve ekonomik özgürlüğünü de elde etmiş. Bir anlamda fazla konuşması istenmemiş. İşin dramatik tarafı bir cumhurbaşkanı danışmanının ‘Suyun ısındı’ tweetiyle bu soruşturma ve tutuklamanın başlatılmış olması. Normal şartlar altında bu skandaldır. Normal şartlar altında tutuklanacak olan bu tweeti atandır. Çünkü bu dünyanın her yerinde tehdittir. 2002’de bu iktidar tarafından yolsuzluğun, yoksulluğun ve yasakların kalkacağı bir ülke vaat edilmişti. Geldiğimiz noktada artık sokak röportajı da yasak, konuşmak da yasak” ifadelerini kullandı.

“CHP’de 30 Haziran hesapları yapan var”

CHP’de şaibeli kurultay tartışmaları ve kurultay iptali davası tartışmalarını eleştiren Yaldız, “Bizim içerideki kısır tartışmaları bırakıp enerjimizi doğru alana toplama zorunluluğumuz var. CHP’de ise 30 Haziran hesapları yapanlar var. Ateş çemberinin tam ortasındayız. Son seçimin birinci partisisiniz. İktidara koşuyorsunuz. Evet cumhurbaşkanları adaylarınızdan biri yargılanıyor. Aslında Silivri’deki adayın tutsaklığını merkeze alıp parti için iktidar hesaplarını bir kenara bırakmanız gerekirken onu bile yapamıyorsunuz. Verilen bir sınav var. CHP’yi yönetenler, parti içi iktidarı Türkiye’deki iktidarın önüne koyuyorlar. Bu gerçeklik değişmedikçe anketlerde ne kadar birinci parti olursanız olun bu toplum size birinciliği vermez. CHP kendi iç hesaplarına boğulursa anketlerdeki birinciliği arar. Çünkü anketlerle iktidar değişmiyor” diye konuştu.

İzmir'in turizm cenneti: Çeşme hakkında bilmeniz gerekenler
İzmir'in turizm cenneti: Çeşme hakkında bilmeniz gerekenler
İçeriği Görüntüle

“Asıl şaibeli kurultay odur”

Muharrem İnce’nin CHP’ye dönmesine yönelik de değerlendirmelerde bulunan Yaldız, “CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Silivri’de. Muharrem İnce gibi güçlü bir ismin yanınızda olması önemlidir. İnce, bir ordunun güçlü bir generalidir. Buna benzetebilirsiniz. Muharrem İnce tepeden tırnağa CHP’dir. 2018’de tarihi bir başarı elde etmiştir. Sadece 40 günde en iyi şovunu yaparak yüzde 30’u aşıp 15 milyon oyu hanesine yazdırmıştır. 2019’da İstanbul ve Ankara’daki değişimin işaret fişeğini yakmıştır. Türkiye, doğru adaylar bulunursa AK Parti’ye karşı seçim kazanmanın mümkün olduğunu İnce ile öğrenmiştir. İnce’nin son gece yaptığı hatayı İmamoğlu yapmadığı için İmamoğlu olmuştur. Oy çuvallarının üstüne yatıp oyları korumuştur. Bu zor günlerde İnce’nin baba ocağına dönüp destek vermesi CHP adına önemli bir kazanım olacaktır. İnce, CHP’nin ortalama seçmeninin karşılığıdır. Ve CHP’de büyük bir haksızlığa uğradı. İnce değişim talep etti, imzayı topladı. Genel Merkez’in baskısıyla 50-60 imza geri çektirildi. Aslında şaibeli kurultaylardan biri odur. Sonraki süreçte nereye aday olacak vs. konuşuluyor. İzmir’e bile aday olabilir. İstanbul da olabilir. O hesaplar sonradan yapılır” şeklinde konuştu.

"Bu gündem bitsin artık"

Son olarak İzmir’de yaşanan belediye-işçi sorununa yönelik açıklamalarda bulunan Yaldız şunları söyledi:

“İzmir hâlâ yerel yönetimler anlamında birinci basamağı geçemedi. İç barış dediğimiz kısımdan bahsediyorum. Belediye başkanı göreve gelince kadrosunu kurar ve 5 yıllık dönemde verilecek savaşa başlar. CHP’nin İzmir’deki yerel yönetimleri, buna büyükşehir belediyesi de dâhil daha birinci basamağı geçemedi. Artık milletin de sıtkı sıyrıldı. Bu iş bir süre sonra kabak tadı vermeye başlayacak. Çünkü daha işçi sorunun çözemeyen bir yerel yönetim algısı bu kentte kalabilir. Cemil Tugay, DİSK’le yürüttüğü önceki süreçte Kordon’da çöp toplamasıyla, belediyenin kaynaklarını koruyan başkan profiliyle belli bir kesim tarafından alkışlandı. Şimdi Türk-İş’le yürüttüğü süreçte Cemil Tugay’ın haklı olduğu yanlar da var. ‘Bu sözleşme günümüz şartlarına uygun değil. Bunu değiştirmezseniz, burada aynı işi yapanlar arasında ücret dengesizliği yaşarın ve bunu ödeyemem’ demişti. Sendikanın d ‘bunu imzaladık, bundan geri adım atmayız’ tavrını da eleştirmek gerekiyor. Çünkü şartlar değişiyor, bir savaşın eşiğindeyiz. Hakkaniyet, objektiflik, şeffaflık, adalet bu süreçlerin merkezinde olmalı. Tugay’ın samimiyeti bir önceki süreçteki samimiyeti topluma geçti. Bu samimiyet kanadığını kullanarak doğru adımlar atmasında fayda var. N’olur artık şu şehrin gündeminden CHP’li belediyeler işçileriyle olan sorunlarını kaldırsınlar da kentin gerçek sorunlarını konuşalım. Ciddi bir susuzluk tehlikesiyle karşı karşıyayız. Büyükşehir Belediyesi susuzlukla ilgili ne gibi önlemler alıyor bilmek istiyorum. Her saat trafik var artık bunu konuşalım. Körfez koktu kokacak bunu da konuşalım isterim. Çünkü bu konu uzadıkça her iki tarafa da zarar verir. Umarım kısa sürede birileri büyük yanlışların farkına varır. Ateş çemberi içerisinde olduğumuz ve güç birliğine ihtiyacımız olduğunu görür.”

Muhabir: NİL KAHRAMANOĞLU