Özer Akdemir / İzmir Aliağa’da üç yıldır faaliyette olan İzdemir Termik Santrali’nin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu iptal edildi. Geçtiğimiz haftalarda komşu parselde bulunan ENKA termik santralinin ÇED Raporunun iptalinin ardından İzdemir’in ÇED Raporunun da iptal edilmesi yaşam savunucuları tarafından “zafer” olarak nitelendirildi. Termik santral antik kentlerin ortasında yer alıyor.

TÜRKİYE’NİN EN KİRLİ BÖLGELERİNDEN BİRİSİ

Aliağa ilçesi yakınlarındaki 350 MW’lık İzdemir Termik Santrali’ne karşı yörede yaşayan vatandaşlar ve çok sayıda kurum uzun zamandır mücadele ediyordu. Türkiye’nin 6. büyük ithal kömüre dayalı termik santrali olan İzdemir, enerji santrali büyüklüğü bakımından İzmir’de 2. sırada. Demirçelik, petrokimya tesisleri, gemi söküm, gübre sanayi gibi birçok ağır ve kirli sanayi kuruluşunun bulunduğu Aliağa-Foça arasındaki bölgede kurulan santrale karşı Menemen Belediyesi, Menemen Esnaf Odaları, Ticaret Odası gibi çok sayıda kurum ve bireysel katılımla dava açıldı.

TERMİKÇİLERİN SAVUNMALARI İŞE YARAMADI

İzmir 2. İdare Mahkemesi termik santralin ÇED raporu ile ilgili açılan bu davada ÇED raporunun iptaline karar verdi. Mahkeme heyeti oybirliği ile aldığı kararda Bakanlığın ve termik santralin “yeni teknoloji sayesinde deniz suyu kullanımını 10 kat azalttık. Biriken külleri silobuslarla taşıyoruz, çevreye yayılmıyor. Tarımsal üretime zarar vermiyoruz. Zeytinliklere olumsuz etkisi yok” gibi savunmalarını yeterli bulmadı. Mahkeme heyeti ziraat ve çevre konularında görüş bildiren iki bilirkişinin termik santrale yol veren değerlendirmelerine de itibar etmezken özellikle, santralin bulunduğu alandaki antik kentler, sit koruması altındaki bölgeler, tarım ve turizm gibi etmenlerin göz ardı edildiği sonucuna vardı.

ANTİK KENTLERİN ORTASINDA TERMİK SANTRAL!

Mahkeme, santral alanının Kyme antik kentinin teritoryası içerisinde olduğu, Foça, Menemen ve Çandarlı gibi arkeolojik sitler açısından son derece önemli bir bölge içinde kaldığı, Myrina, Aigai, Gryneion, Larissa, Panaztepe, Phokaia, Pitane gibi önemli antik kentlerin de tesis alanının yakın çevresinde bulunduğunun altını çizdi. Termik santral kül depolama alanının yaklaşık 2 kilometre batısındaki Kozbeyli köyünün kentsel sit alanı bulunduğunu, buranın 26 tescilli taşınmaz kültür varlığı ve 184 geleneksel konut örneği ile bir müze kent niteliğinde olduğunu belirten mahkeme, ÇED raporunda bu duruma dair bir koruma planının olmadığının da altını çizdi.

YAKININDA ‘DÜNYA MİRASI LİSTESİNDE’ ESERLER VAR

Mahkeme heyetinin kararına dayanak yaptığı diğer konular başlıklar halinde şöyle;

* Bölgede taşınmaz kültür varlıklarının yanı sıra Foça Özel Çevre Koruma Bölgesi ve doğal sit alanları, UNESCO Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunması kapsamında 2013 yılında Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınan “Ceneviz Ticaret Yolunda Akdeniz’den Karadeniz’e Kale ve Surlu Yerleşimleri” temasının önemli aktörleri arasında yer alan Foça ve Çandarlı Kaleleri var.

TURİZME ETKİSİ NE OLACAK BELLİ DEĞİL’

* ÇED raporunda bölgedeki turizm faaliyetlerinin projeden nasıl etkileneceğine dair bir değerlendirme yok.

* Termik santral gibi önemli tesislerin kurulacağı alanlara ilişkin çevresel etki değerlendirmelerinin sadece tesisin kurulacağı parselle sınırlı kalmaması, çevre parseller, yerleşim alanları ve arkeolojik alanlara ilişkin etkilerinin de dikkate alınması gerekir.

BİLİRKİŞİ HEYETİ YETERSİZ

* ÇED raporunu hazırlayan ekipte, kültür varlıklarının tanımı ve korunması konusunda uzman arkeolog, sanat tarihçisi, restoratör mimar, restoratör ve konservatör yok. Kyme gibi bir antik kentin teritoryası içinde kalan bu ve benzeri önemli tesislerin, kültür varlıklarına etkilerinin belirlenmesinde konunun uzmanı meslek gruplarından kişilerin bulunması gerekir.

* Termik santralin ÇED Olumlu Kararı’nın alındığı dönemde mevcut plan kararlarının tesisin kurulmasına olanak tanımamakta. ÇED Olumlu Kararı’nın alınmasının ardından, termik santral ve kül-cüruf depolama alanına ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan imar planı değişikliklerinin yürütmesi Danıştay Dava İdareleri Kurulu’nca durduruldu.

* Yörenin kümülatif anlamda çevresel taşıma kapasitesinin geçmişten günümüze nasıl değiştiği konusunda net bir açıklama yapılmamış.

‘BU KARAR BİR ZAFER!’

Mahkeme kararını değerlendiren davanın hukukçularından Diler Bosut Güven ve Gülay Mete, kararı “zafer” olarak nitelendirdi. Bu ÇED iptalinin ardından işletmenin durdurulması gerektiğini ifade eden hukukçular, gerek ENKA, gerekse son İzdemir ÇED’leri iptalinin yörede yaşayan insanların sağlıklı bir çevrede yaşama hakları için son derece olumlu kararlar olduklarını dile getirdiler.

DERHAL MÜHÜRLENMELİ

İzdemir Termik santralinin ikinci ünitesine karşı açılan davanın avukatlığını yapan EGEÇEP Hukuk Komisyonu üyesi Av. Arif Ali Cangı da mahkeme kararının 30 gün içerisinde uygulanarak santralin mühürlenmesinin hukuk devletinin gereği olduğunu söyledi. Kararın uygulanması için davanın tarafları kadar farklı kurumlara da görev düştüğünü belirten Cangı şunları söyledi; “İzmir Barosu, TBB’nin müdahil olması lazım. Santral, İzmir Büyükşehir Belediyesinin (İBB) ruhsatı olmadan çalışmaya başlamıştı. Bu ciddi bir hukuksuzluktu. Ucube bir durumdu. Şimdi İBB’nin elinde mahkeme kararı var. Derhal uygulamaya koyup gidip mühürleme işlemi yapması lazım.”

Evrensel

Editör: Haber Merkezi