Tanrım, kötü kullarını

Sen affetsen ben affetmem

Bir iktidar klasiği yaşandı; kamuoyunun tüm itirazlarına rağmen infaz yasası Meclis’ten iktidarın istediği şekilde geçti. Bir kriz fırsata çevrildi yine. Devlet, kendine karşı işlendiğini iddia ettiği ‘suçları’ affetmedi. Gazeteciler, siyasetçiler, aktivistler, sosyalistler, bebekler, çocuklar ve anneleri, hasta ve yaşlı tutuklu ve hükümlüler tahliye edilmediler. Cezaevlerinin kötü koşullarında kaderlerine terk edildiler. En temel hak olan yaşama hakları güvencede değil.

   Kimler affedildi? Kadın, LGBTİ+, işçi katilleri, tacizciler, tecavüzcüler, istismarcılar, irili ufaklı mafya bozuntuları, hırsızlar, uğursuzlar… ‘Ücretsiz eve teslim!’ hizmetiyle, bozkurt işaretlerini de yapmayı ihmal etmeden – parmakları kırılasıcalar- onları korkuyla bekleyen kadınların, çocukların yanlarına götürüldüler.  Feminist avukat Hülya Gülbahar’ın uyardığı bibi, İstanbul Sözleşmesi gereği, yetkililerin salıverilenlerle ilgili kadınlara bilgi vermek, güvenliklerini sağlamak sorumlulukları var.

   Her gün, her saat, her, koşulda, her kanaldan söylüyoruz, bağırıyoruz;

    Kadınları, çocukları, LGBTİ+ları koruyun, 6284’ü, İstanbul Sözleşmesini uygulayın, ceza indirimlerine gitmeyin, bu sizin göreviniz diye! Siz cellatları evlerimize geri gönderiyorsunuz!  Döven, söven, istismar eden erkek cezaevinde olduğu için, kabuslar görerek de olsa, uyuyabilen çocukların uykularını çalıyorsunuz! Kabuslarını gerçek ediyorsunuz!

    ‘Evde kal’ diyerek daha da yoksullaştırdığınız, ev işleri ve bakım hizmetleri ile hepten belini büktüğünüz kadınları şimdi de cellatlarının insafsız ellerine teslim ediyorsunuz alkışlar eşliğinde! O Meclis’teki maskeli sırıtıklar pozunuz var ya, utanç verici en hafif deyimle!

 (Meclis demişken, ‘nasılsa geçecek bu yasa’ diyerek oturuma katılmayan muhalefet milletvekilleri bir cümle de size; ‘Hep denedin hep yenildin. Olsun. Yine dene, yine yenil, daha güzel yenil’ Dostun gülü gelmeyeydi iyiydi!)

  Ey siyasi iktidar! Siz affetmiş olabilirsiniz ama biz AFFETMİYORUZ!

AFFETMİYORUZ! AFFETMİYORUZ! AFFETMİYORUZ!

Başka da bir diyeceğim yok!