İzmir’de Celil ve İsameddin Beylerin Arapça kaleme aldıkları bildirinin üzerinden tam 112 yıl geçti. Osmanlı coğrafyasının ilk 1 Mayıs’ı, bilinenin aksine İstanbul’da değil İzmir’de bugünkü Basmane Semtindeki Amele (Çınaraltı) Meydanı’nda 1906 yılında gerçekleştirildi. 

İzmirli tütün emekçilerinin, çımacıların, tramvay sürücülerinin, hamalların ve köylülerin kutladığı ilk 1 Mayıs bildirisinin ilk satırı, “Yurtsever Kardeşim, Şerefli Gazete Çalışanları” diye başlıyordu...

Bugün 150’nin üzerinde gazetecinin tutuklu olduğu günümüze önemli gönderme olsa gerek; “Şerefli Gazete Çalışanları” sözleri...

Ve 112 yıl sonra bu kez İzmir’in en büyük Meydanı’na Gündoğdu Meydanı’na yapılan çağrılarda en az Celil ve İsameddin Beylerin kaleme aldığı tarihi bildiri kadar önemli vurgularla yazılmaları yüzyıl sonra işçilerin ortak dili olsa gerek. 

 2018 1 Mayıs’ına yapılan çağrılarda, 2002 yılından bu yana ülkeyi yöneten AKP’nin uygulamaları ön plana çıkarıldığı göze çarpıyor. Yoksulluk, işsizlik, iş ve kadın cinayetleri, OHAL ve KHK uygulamaları bildirilerde olduğu gibi yürüyüş kortejlerine ve alana yansıdı. 

Bu 1 Mayıs’ın iki notunu belirtmek gerekirse, 1 yıl 9 ay 8 günü yani 650 günü geride bırakan bir OHAL ve OHAL koşullarında alana çıktığımız ikinci 1 Mayıs... Dış-iç politikada ve ekonomide frenin patlaması “baskın” olmayan “erken” seçim kararı, 1 Mayıs öncesi hem sokakları hem de siyaset arenasını ısıtmış görünüyor. Açlığın dili değil ama rakamları çok net. 2013 yılında 12 bin 480 dolar olan kişi başına düşen milli gelir 2017 yılında 10 bin 597 dolara geriledi. Yoksullaşmanın net rakamı bin 883 dolar. 

1 Mayıs öncesi yürütülen hummalı çalışmanın alana yansıdığını kesinlikle ifade etmek gerekiyor. 

İzmir’in Gündoğdu’ya çıkan sokaklarındaki deniz kokusuna, işçilerin, ezilen kadın ve erkeklerin, öğrencilerin, ötekileştirilenlerin ayak sesleri ve sloganları karıştı. Kolluk güçlerinin dört bir yandaki bariyerleri tam bir abluka görüntüsü veriyor. Tam üç ayrı arama noktasında aranması kitle tarafından zaman zaman gerginliğe neden oldu. Bu uygulama neredeyse neden geldiniz anlamına geliyordu. 

Helikopretlerin, alanın özellikle kitlenin üzerinde uzun süre yakın uçuş yapması kitleyi taciz etmesi, kitle tarafından alkış ve sloganlarla protesto edildi. 

Neredeyse tüm kortejlerin coşkulu oluşu gözlerden kaçmazken, OHAL ve KHK karşıtı sloganlar özellikle kamu emekçileri ile KHK sonrası kadro beklerken işsiz kalan Ege ve Tepecik Hastanesi taşeron işçileri alana örgütlü katılan KHK mağdurlarıydı. 

Özellikle kadınların net mesajları altı çizilecek notlar arasındaydı. Meclis Başkanı Kahraman’ın sahnede indirdiği tiyatro sanatçılarına sahiplenen Yeni Kapı Tiyatro Topluluğu tiyatro kostümleri ile ilgi çekiciydi. 

Cumhuriyet Meydanı ve çevresinde toplanan emekten yana sol, sosyalist parti ve örgütler geçmiş yıllara oranla daha örgütlü durdukları söylemek abartı olmaz. Emek Partisi ve HDP bu partiler içinde kitleselliği ile ön plana çıkanlardandı. Haziran Hareketi geçen yıla oranla biraz daha zayıf katılırken, coşkusu göze çarpıyordu.

İki bir Mayıs görüntüsü İzmir’de aşılamayan önemli eksiklik olarak notlarımız arasında yerini almaya devam etti. Türk-İş’i göremeyen KESK’liler, KESK’lileri göremeyen Türk-İş’liler İzmir 1 Mayıs’ının klasik eksikliği olmaya devam etti. Özellikle işçi katılımının yoğun olduğunun altını çizmek gerekiyor. 

Mitinge katılan çocukların ve kadınların sayısı dikkat çekerken, hala miting alanının üzerinde helikopterlerin alçak uçuş yapması 1 Mayıs’ın daha güvenlikli (!) geçmesi için olsa gerek. Evet, İzmir’de 1 Mayıs tüm coşkusuyla gerçekleştirildi. İzmir  yapacağını yaptı desek yalan olmaz...

EVRENSEL

Editör: Haber Merkezi