EMİNE UYAR / EREN SARAN / TURAN KARA

PETKİM’de hükümetin baskısıyla imzalanan sözleşmenin tartışmaları sürüyor. Sözleşme sürecinin polis saldırısı, gözaltılar, TOMA’lar ve Yüksek Hakem tehdidiyle sürdüğüne dikkat çeken işçiler, “Biz bu toplusözleşmeyi patronla değil, devletle yaptık” dedi. Tüm baskılara karşın verdikleri mücadeleyle sözleşmeyi daha olumlu bir noktaya getirdiklerini ifade eden işçiler, “Bizler uzun bir mücadelenin sadece bir raundunu kaybetmiş gibi görünsek de bu şerden ders alarak bir dahaki sefere daha sağlam, daha donanımlı ve sonuna kadar gidebilecek bir anlayışıyla bunu telafi edeceğiz” dedi. 

İşçiler de sözleşmenin böyle imzalanmasının Yüksek Hakem’de bitmesinden daha iyi olduğunu söyledi. İşçiler, bu süreçte kendilerini en çok sendikacıların yerlerde sürüklenerek gözaltına alınmasının, iftar açacakken işverenin talimatıyla yemeklerin çöpe dökülmesinin ve yine PETKİM yönetiminin polis amirlerine yönelik amir tavırlarının etkilediğini dile getirdi.      

YERLERDE SÜRÜKLENEN BİZDİK

10 yıllık bir işçi, “Yerlerde sürüklenenler, sendikacı ve temsilciler değildi aslında, bizlerdik. Bir parmak işaretiyle yönettiler polisi. Biz de siz bizim değil, Azerbeycan’ın polisisiniz dedik. Tınmadılar. Her bayramda hediyeler dağıtıyor patron. Çikolata veriyorlar. İşçiler verilen çikolataları tekmeledi. Şimdi bu işçiden iş bekleyecekler. Kötü bir 3 yıl geçecek, iş barışı olmayacak” diye konuştu.  

Bir işçi de, TİS’teki taleplerinin aslında karşılanmayacak talepler olmadığını belirterek, “Kardeşim sen yüzde 141 kâr yapmışsın, şu kadarını vermezsen, şöyle-böyle yaparım diyen bir işçi değiliz biz. Bizim istediğimiz paralar 250-300 lira. Çarşı-pazardaki fiyatlar olmuş bilmem ne kadar. Ne bayram, ne seyran biliyorum. Gece gündüz çalışıyorum. Yüzde 4 skala zammı 250 liraya falan tekabül ediyor. Mühendislere 31 tane lüks araba aldılar. Bana vereceğin 2 yıllık parayı zaten arabaya veriyorsun” dedi. 

FAZLA MESAİ MADDESİ ÖNEMLİ

Daha önce de kötü sözleşmeler yaşadıklarını, bu nedenle şube binasının bile taşlandığını hatırlatan işçi, “Şimdi bir tepki yok. Yanlışlar, eksikler var mıdır, var tabi mutlaka” dedi. Talepleri olan 92 skalanın geldiğini ama yüzde 4’ünün üçüncü yılda geldiğine dikkat çeken işçi, “Biz yüzde 92’yi ilk altı ayda istiyorduk. Yüzde 8 genel zam istiyorduk. Yüzde 6 geldi. Tepki gösterilecek bir şey yok zaten, bunun ortak kararını dün verdik, hepimiz. 500’den fazla insan vardı. Aklı başında üye şunu söylüyor: Bunları, bunları yapan adam, yapabilen adam, Yüksek Hakem’de kiralık işçilik için üç yevmiyeyi de geçirtirdi. Örneğin 19 Mayıs’ta çalıştığım zaman ben 1 gün çalışıyorum, üç gün parası alıyorum. Mesai PETKİM için çok önemli, neden, PETKİM işçisi piyasaya göre iyi maaş denilmesinin sebebi bu mesailer. Çünkü üç sefer mesai yapsak 9 yevmiye yapıyor. Çeyrek maaş gibi bir şey” dedi.  

Bir başka işçi de şunları söyledi: “Bizler yani PETKİM işçileri, uzun bir mücadelenin sadece bir raundunu kaybetmiş gibi görünsek de bu şerden ders alarak mücadelenin tümünü kazanabileceğimiz çıkarımları not edecek ve bir dahaki sefere daha sağlam, daha donanımlı ve sonuna kadar gidebilecek bir anlayışı ile bunu telafi edeceğiz.” 

AHMET OKTAY: SÖZLEŞMEZ TOMA'LARIN, SİLAHLARIN GÖLGESİNDE İMZALANDI

PETROL-İŞ Aliağa Şube Başkanı Ahmet Oktay, PETKİM’de sözleşmeyle ilgili açıklamalarda bulundu. Şube Başkanı Ahmet Oktay, 30-35 yıldır toplusözleşme imzaladıkları PETKİM’de, bu zamana kadar hiç yaşamadıkları baskıları bu dönem yaşadıklarını ifade ederek, “Bize bunları yaşatanları şiddetle protesto ediyoruz. Bunları hak etmedik. Bizler kendi geleceğimize, bu ülkenin, bu şirketin, fabrikaların ve çocuklarımızın geleceğine sahip çıkma adına burada hak mücadelemizi ortaya koyduk” dedi. 

‘KENDİ İRADEMİZ İLE BİTMESİNİ İSTEDİK’

Toplusözleşmenin Yüksek Hakem’e gitmemesi, kendi iradeleriyle bitmesi için ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını belirten Oktay, “Netice olarak da bizim irademizle biten bir toplusözleşme oldu. Dünden beri araştırıyoruz, daha YHK süreci başlayıp da 14. günde bağıtlanmak üzere masaya getirilen başka bir toplusözleşme örneğine denk gelmedik. Biz bunu bu dönem yaşadık. Onlar her zaman bu tür entrikalara girebilirler. Önemli olan bizim ne yaptığımızdır” dedi. 

“Bu sözleşme TOMA’ların, çevik kuvvetin silahlarının gölgesi altında imzalandı” diyen Oktay, devam etti: “Tüm işyeri temsilciği olarak, şube yönetimimiz olarak sizlerin adına yapabileceğimizin en iyisini yapmaya çalıştık. Yıllardır 30-35 yıldır biz burada mücadele ediyoruz ama bu dönem yapılan mücadele bugüne kadar yapılan mücadelenin finali olmuştur benim için. Ortaya koymuş olduğunuz bu tavırdan dolayı da hepinizi kutluyorum.” 

Dönem itibariyle üç kuruş fazla veya eksik alınabileceğini ama bir sonraki dönem bunun telafi edilebileceğini belirten Oktay, “Çünkü sınıf mücadelesi böyle bir şeydir. Eğer bu toplusözleşme Yüksek Hakem’e gitmiş olsaydı, çekincemiz olan maddeleri koruyamayabilirdik. Kiralık işçiliğin önünü açacak olan 19. maddemizi, fazla çalışma, fazla çalışma ücretleriyle ilgili maddelerimizi koruduk” dedi. 
Bundan sonraki süreçte kendilerine düşen sorumluluğun yaşatılanlardan ders çıkararak daha sıkı kenetlenmek olduğunu belirten Oktay, “Birbirimize inanarak yolumuza devam etmemiz lazım çünkü bizim bizden başka dostumuz yok. Sermayenin dini, dili, ırkı olmaz. Dünyanın her yerinde sermaye sermayedir. Bu dönemde bunu çok net bir şekilde yaşadık” dedi. 

‘SALDIRILARA GÖĞSÜMÜZÜ SİPER EDECEĞİZ’

Toplusözleşmeden kaynaklanan farkların 14 Temmuz’da hesaplara yatacağını belirten Oktay, “Bundan sonraki süreçte de bu tür saldırılar asla bitmeyecek. Bugün yaşadıklarımızı ya da yaşatmaya çalışılanları tekrar yaşayacağız. Bugünkü saldırılara nasıl göğsümüzü siper ettiysek bundan sonraki süreçte de bize düşen budur. Bayramdan sonra şubemizle yine bir toplantı yaparız daha detaylı bir şekilde değerlendiririz” dedi.

15 TEMMUZ’DA ALİAĞA MEYDANINDA SABAHLAYAN BİZDİK

Yaşanan sürece dair bir işçinin değerlendirmesi ise şöyle oldu: Sermaye ve ortaklarının baskısı sonucu yeri geldi diktasıyla,OHAL’iyle mücadele eden PETKİM işçisi elinden gelenin en iyisiyle sözleşmeyi bitirmiştir. Sendikacılar, sermaye ve ortaklarına karşı masadan kalkmayı da bildiler, yeri geldi dik durmayı da bildiler. Ama bu işçi bunu unutmaz. En önemlisi; sermayenin, devlet gücüyle ve şantajla YHK resti yapmasına karşı PETKİM işçisinin iradesiyle sendikanın geri adım atmamasıdır. Maalesef devletimizin bu eylemin birçok bilinmeyenini bilmesi lazım.

Örneğin iftar yemeğinin işçiye verilmeyip çöpe dökülmesi gibi. Eylemin 2. gününde Kadir Gecesinin olduğu gün ekmeğimizin kavgasını veren sendikacılara yapılan gözaltıyı bile bu işçi sineye çekti.

15 Temmuz’da Aliağa Meydanında sabahlayan bu işçilerdir, biz nasıl devletimize, polisimize el kaldırabiliriz, bu eylemin birçok bilinmeyeni var.
Birçok provokasyon olduğu halde kimsenin burnu kanamadan, canı yanmadan bu süreç bittiği için şükrediyoruz, daha kötü olaylarda olabilirdi.

İşçi artık birçok şeyi sorguluyor ve sınıf bilincinin ne kadar önemli olduğunu görmüştür. Ne mutlu yaşanılanlardan ders çıkaranlara.” 

KİRALIK İŞÇİLİĞİN ÖNÜNÜN AÇILMASINA İZİN VERİLMEDİ

İşçilerin isteğinin aksine 3 yıllık olarak imzalanan sözleşmede ücret zamları ilk altı ay için yüzde 6, artı skalaya yüzde 4 artış (aynı işi yapan işçiler arasındaki ücret farkının azaltılması için yapılan artış), ikinci, üçüncü ve dördüncü 6 altı aylık dönemler için enflasyon oranında ücret zammı yapılacak. Beşinci 6 ay enflasyon artı yüzde 1,27 ve skalaya 4 puan, son 6 ayda ise enflasyon oranında artış yapılacak. Sosyal yardımlara yüzde 15 artış sağlanırken, bayram parası 380 TL olarak belirlendi. PETKİM patronunun sözleşmede kiralık işçiliği engelleyen maddeyi kaldırmak istemesine rağmen imzalanan sözleşmede bu madde işçilerin isteği doğrultusunda korundu.

EVRENSEL

Editör: Haber Merkezi