Bilinç kaybıyla başlayan ve aylarca koma tablosu yaratan rahatsızlığının obeziteye bağlı karaciğer sirozu olduğu saptanan ancak aşırı kiloları nedeniyle nakil operasyonuna alınamayan hasta anne Beyhan Acargönül (62) ile donör oğlu Mustafa Acargönül (39) azimle yaklaşık 3 ayda toplam 57 kilo verdi. Fedakar oğlunu bağrına basan anne Acargönül, “Bu başarılı nakil olmasaydı bu bayramı da çocuklarımı da bir daha göremeyecektim. Bu yeni hayatımızdaki ilk bayramımız” dedi.

Manisa’da oturan Beyhan Acargönül son bir buçuk yıl öncesine kadar sağlığı yerinde bir kişiydi. Beyhan hanım, 1994 yılında eşini kaybettikten sonra çocukları Mustafa, Harika ve Nihal’e hem annelik hem babalık yapmıştı. Zaman zaman olan burun kanamaları sorun etmediği tek sağlık sorunuydu. Çocuklarıyla mutlu bir yaşam sürüyor, öğretmen kızı Harika’nın 2 yaşındaki oğlu Hüseyin Ali’ye bakıyordu. 2016 Ağustos’ta ilk bilinç kaybıyla hastane günleri başladı. Bilinç kaybı nedeniyle nöroloji uzmanına götürülen anne Acargönül’e ilk epilepsi tanısı koyuldu, ardından Alzheimer tanısı derken aldığı ilaçlarla iyice kötüledi. Deli Dana hastalığından da şüphe edilen Beyhan Acargönül45 gün yoğun bakımda yattı. Başvurdukları bir psikiyatri uzmanının istediği kan tahlilleri sonrasında sorunun nörolojik, psikolojik olmadığı ortaya çıkarılıp hasta gastroenteroloji uzmanına sevk edildi. Ve 110 kiloluk Beyhan Acargönül’eobeziteye bağlı karaciğer sirozu tanısı koyuldu. Kesin tedavi için karaciğer nakli önerildi ancak bu kez ameliyata engel kilo sorunu ortaya çıktı. Acargönül karaciğer nakli için İzmir’e Kent Hastanesi’ne sevk edildi. Yapılan tetkiklerde kızlarından Harika’nın kan grubu tutmadı, diğer kızı Nihal’in karaciğer boyutları yetersiz çıktı, oğlu Mustafa da aşırı kilolu bulundu. Yaklaşık üç ayda “hayat diyeti” yapan anne 30, oğlu 27 kilo zayıfladı ve Doç. Dr. Murat Kılıç ve Opr. Dr. Cahit Yılmaz başkanlıklarındaki iki ekip tarafından nakil ameliyatına alındı. 15 Ağustos’ta gerçekleşen operasyonla oğul Acargönül’den alınan karaciğer parçası anne Acargönül’e nakledildi.

SÖZKONUSU AİLE VE ANNE OLUNCA

Annesine donör olabilmek için kısa sürede 89 kilodan 62 kiloya inen Mustafa Acargönül, “Annem yoğun bakımda yatarken doktorumuz buraya böyle gelen hasta çıkamaz, demişti. Annemizi kaybettik gözüyle bakıyorduk. Evde de kendinde değildi. Çok zor günler yaşadık. Ailede donör tek ben kalmıştım. Ancak benim de karaciğerimde yağlanma ve büyüme vardı, aşırı kiloluydum. Üç ay içinde bunların hepsini halledip diyetle hazır hale geldim, daha sonra da nakil gerçekleşti. 1 Şubat’ta diyete başladım, 2.5 ay gibi bir sürede 89 kilodan 62’ye indim. Zordu yeme içmeyi seven bir insan için hayattan fedakarlık yapmak. Ama işin içinde aile ve anne olunca daha farklı oluyor. Tekrar sevdiğiniz bir insanın hayatta kalması ve sizin bunda payınız olması harika bir duygu. Bu bayram gününde bir çağrım var; hiç kimse bizim başımıza gelmez diye düşünmesin, organlarını bağışlasın” diye konuştu.

Oğlunun yeniden hayat verdiği anne Acargönül de kendinde olmadan geçirdiği 1.5 yıldan sonra yeni bir hayata başladığını söyledi; “Oğlum baba olacağı müjdesini aldıktan iki gün sonra benim için ameliyat masasına yattı. Sevinçten ağlıyorum, ikinci bir yaşam ne demek. 15 Ağustos’ta benim ikinci hayatım başladı. Bu başarılı ameliyat olmasaydı bu bayramı göremeyecektim, çocuklarımı, torunlarımı da. Şimdi hep beraberiz, hepimiz mutluyuz” dedi.

Öte yandan İzmir Kent Hastanesi Karaciğer Nakli ekibinden Opr. Dr. Cahit Yılmaz, şunları söyledi:

“Hastamız 6 aydan bu yana bilinç bulanıklığı nedeniyle izlenmiş.2 ay kadar ansefalopati (bir tür koma) nedeniyle dış merkeze de nöroloji yoğun bakımda yatarak tedavi edilmiş. Sonrasında yapılan tetkiklerinde son dönem karaciğer yetmezliği (siroz) saptanması üzerine karaciğer nakli önererek bize yönlendirilmiş. Yapılan tetkiklerde hastanın yağlanmaya bağlı (NASH= non alkolik steatohepatit) son dönem karaciğer yetmezliği tablosunda olduğu saptandı. Karaciğer nakli olmazsa karaciğer yetmezliğine bağlı bilinç bulanıklığı veya yemek borusundaki varislerin kanaması nedeniyle kaybedilecekti. Nakil için kendisinin ve vericinin kilo vermesi gerekiyordu. Bu sağlanınca nakil gerçekleşti, vericiyi taburcu ettik, sıra annede.”

ARTIK OBEZİTEDEN KAYNAKLANAN NAKİLLER BAŞLADI

Opr. Dr. Yılmaz, yaşam biçimi ve beslenme alışkanlıklarının değişmesiyle batı toplumlarında olduğu gibi ülkemizde de NASH vakalarının görülme sıklığı arttığını söyledi. Opr. Dr. Yılmaz, “Ülkemiz de son dönem karaciğer yetmezliğinin önde gelen sebebi viral hepatitlerdir.. Aşılama programına hepatit b aşısının girmesiyle viral hepatit sıklığının da azalması eklenince gelecekte NASH sebebiyle nakil yaptığımız hasta sayısı artacaktır diye düşünüyorum. Kilolu ve özelliklede diyabeti olan kişilerde mutlaka karaciğer yağlanması akılda bulundurulmalı ve buna yönelik tetkik edilmelidir.”

Editör: Haber Merkezi