Mustafa Balbay, bakan dâhil hiçbir üst düzey bürokratın “eğitim bilimi” kökenli olmadığına dikkat çekti. Milli Eğitim Bakanı'nın Erdoğan’ın ardından TEOG kalkacak açıklaması yaptığını, ancak yerine şu gelecek diyemediğini vurgulayan Balbay, Bakanlık yönetiminin oluşumunu eleştirdi.

Bakanlık bürokrasisinin kimlerden oluştuğunu, en azından 17 milyon öğrenci ve ailesinin bilmeye hakkı olduğunu söyleyen Balbay’ın dile getirdiği liste şöyle:

Bakan İsmet Yılmaz: Makine Mühendisliği ve Hukuk Mezunu. Milli Savunma Bakanlığından Milli Eğitim Bakanlığına atandı. Eğitimci değil.

Bakan Yardımcısı Orhan Erdem: İşletmecilik Yüksek Okulu mezunu. AKP milletvekilliği, AKP MKYK üyeliği yaptı. 2011 yılından buyana görevde. Eğitimci değil.

Müsteşar Yusuf Tekin: Kamu Yönetimi mezunu. Polis Akademisi Başkanlığı Güvenlik Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcılığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı Bakan Yardımcılığı yaptı. 2013 yılından bu yana görevde. Eğitimci değil.

Müsteşar Yardımcısı Yusuf Büyük: İlahiyatçı. 2004 – 2009 dönemi AKP Samandıra Belediye başkanlığı yaptı. 2011 genel seçimlerinde Sivas milletvekili adayı oldu. 9 Temmuz 2013 tarihinden itibaren görevde. Eğitimci değil.

Müsteşar Yardımcısı Ahmet Emre Bilgili: Sosyal Bilimler mezunu. 2015 Nisan ayından itibaren vekâleten, 7 Haziran 2016 tarihi itibarıyle asaleten görev yürütüyor. Eğitimci değil.

Müsteşar Yardımcısı Ercan Demirci: Tarih ve Sosyoloji mezunu. 08 Ocak 2016 tarihinden buyana görevde. Eğitimci değil.

Müsteşar Yardımcısı Mustafa Hilmi Çolakoğlu: Makine Mühendisliği mezunu. Eğitimci değil.

15 genel müdürden 11’i eğitimci değil.

6 daire başkanından 4’ü eğitimci değil.

Balbay, 6 Bakan değiştiren hükümetin çalışma prensipleri içinde uzmanlarla mesai yapma anlayışı bulunmadığını söyledi ve şöyle devam etti:

“Bu tablonun ardından başarı değil, başarısızlığın gelmesi aşikar. Hiç değilse bundan sonra bir nebze hatalardan ders alınsın. Eğitimin iktidarı muhalefeti olmaz. Ankara’da farklı siyasi partilerden milletvekillerinin çocukları aynı okulda eğitim alıyor. Bunun pek çok örneği var. Bir kişinin her şeyi bilmesi elbette beklenemez. Ancak yönetim kademesindeki kişilerin, kurum ve kuruluşların işin uzmanları ile çalışmayı tercih etmesi gerekir. Her şeyi ben biliyorum derseniz, geleceğiniz nokta budur. Milli Eğitim Bakanlığı yönetiminde eğitimci dışında herkes var. Eğitimcisiz eğitim bakanlığı bizi geleceğe taşıyamaz.”

Balbay bakandan daire başkanına kadar bakanlık bürokratlarını kişi olarak hedef almadığını belirterek, ‘eğitim gibi uzmanlık isteyen ve çok hızlı değişim gösteren alanın mutlaka uzmanlarınca yönetilmesi gerekir. Bu olmuyorsa uzmanların bilgisine başvurulması şarttır’ dedi.

Editör: Haber Merkezi