Latife Hanım’ın Mustafa Kemal’i, Göztepe’deki köşkte ağırladığını biliyoruz. Bu sırada İzmir alevler içindeydi. Mustafa Kemal, yangından etkilenmeyecek, güvenli bir bölge olduğu için buraya getirilmişti. Latife Hanım’ın anne ve babası yurt dışındaydı. Ninesi ve bir hizmetli ile birlikte oturuyordu.a

İzmir’in en zengin ailelerinden birinin kızı olan Latife Hanım sekiz dil biliyordu. Mustafa Kemal’i misafir ettiği dönemde, Fransızca yayımlanan gazetelerin tercümesini, her sabah kendisine iletirmiş. İzmir açıklarında bekleyen İngiliz donanmasının komutanına gönderilecek bir mektubu da onun kaleme aldığı artık biliniyor.

Latife Hanım, henüz, Mustafa Kemal ile tanışmadan önce, koynundaki madalyonda, bir gazeteden kestiği fotoğrafını taşıdığını Atatürk’e göstermiş.(Atatürk, Halide Edip ile yaptığı bir konuşmada bu olaydan bahsetmiştir.) Latife Hanım’ın Atatürk’e ilgisi kadar, Mustafa Kemal’in de onu gördüğü andan itibaren hoşlandığı anlaşılıyor. İzmir alevler içinde yanarken, Göztepe deki bir köşkte, iki insanın da yüreği tutuşmuştur.

Güvenli bir yerde, ev sahibesi ile sohbet eden Mustafa Kemal, silahını masanın üstüne bırakmıştır.

Resmi tarih, Anadolu’daki Yunan orduları Başkomutanı Trikopis’in, İnönü’ye veya Atatürk’ e teslim olduğunu yazar. Oysa, Trikopis’ i esir alan kişi, 5. Kafkas Fırkası komutanı Halit Bey’dir. Hem kendisi, Hem de Trikopis anılarında bu olayı net olarak belirtmişlerdir. Trikopis’in tabancası da burada teslim alınmış ve cephe gerisinde bulunan kuvvetlere, esirlerle birlikte gönderilmiştir. Tabancayı, tarihi değeri itibarı ile Atatürk almıştır.

Göztepe’deki köşkte, masanın üstünde duran tabancanın böylesi bir anısı vardı. Latife Hanım, bu tabancayı alıp, üç el ateş edince, farklı bir anı daha eklenmiş oldu.

Mustafa Kemal, çok etkilendiği Latife Hanım’a, sarılmak istediğinde ‘evlenmeden olmaz’ cevabını alır. Bunun üzerine, bir imam bulup evlenebileceklerini söylese de, Latife Hanım ‘Ailem burada yokken olmaz’ cevabını vermiştir.

Mustafa Kemal, bekleyeceğini söylemiş ve evlenme teklif ettiği kızı öpmeye yeltenmiştir. İşte o anda, masanın üstünde duran, Trikopis’in tabancasını kapan Latife Hanım, üç el havaya ateş etmiştir. Devam etmesi halinde, dördüncü mermiyi kendi kalbine sıkacağını, Mustafa Kemal’e kıyamayacağını söylemiştir.

Silah seslerini duyan, yaver ve korumalar odaya girdiklerinde, Mustafa Kemal ‘Latife Hanım silah kullanmadaki ustalığını gösteriyordu’ diyerek gülmüştür. ‘Bir daha yaparsam, kendine değil bana sıkarsın’ diyerek tabancayı Latife Hanım’a vermiştir.

Mustafa Kemal’e ait bir başka tabancanın hikâyesini de daha sonraya bırakalım. Dönemin Arjantin Cumhurbaşkanı Marcelo Torcuato’ nun özel olarak yaptırıp hediye ettiği, üstünde altın harflerle ‘GENERAL MUSTAPHA KEMAL’ yazan silahın, nasıl çalındığını, nasıl gün yüzüne çıktığını, neden halen Türkiye’ ye getirilemediğini satırlara dökelim.

Yararlanılan Kaynaklar:

1) Latife Hanım’ ın Kağıtları – Fatih Bayhan - Pegasus Yayınevi

2) Latife Hanım’ ın Bilinmeyenleri – Mehmet Sadık Öke ( Latife Hanım’ ın yeğeni ) ile yapılan röportajlar –Haberler.com 7 ağustos 2011

3) Eski Dostlar – Hıfzı Topuz – 6. Baskı Ekim 2000