Emine Uyar - TÜPRAŞ Yönetimi ile Petrol-İş Sendikası arasında toplu iş sözleşmesi süreci devam ederken, kapı önünde bekleyişte bulunan kadın işçilerle sohbet ettik. 

TÜPRAŞ’ın İzmir rafinerisinde çeşitli bölümlerde 70 dolayında sendika üyesi kadın işçi çalışıyor. Taşeron işçiliğinden geldiklerini belirten kadınlar, hakları kolay kazanmadıklarını vurguladı. Sürekli olarak kimyasallarla iç içe olduklarını dile getiren işçiler, özelleştirmeden sonra üzerlerinde sürekli baskı hissettiklerini dile getirdi. 

Yıllardan beri kullandıkları ve şirketin göz dikmiş olduğu mazeret izinlerinin özellikle kadın işçiler için önemli olduğunu ifade eden bir işçi, çocuğunun üç yıldır okula gittiğini, karne alışını göremediğini belirtiyor. 

20 yıldır çalışan bir işçi, “Baskı, mobbing altında çalışıyoruz. Çay saatine kadar hesap soruluyor. En ufak bir hatada tutanağa kadar götürüp işinden olmaya kadar vardırabiliyorlar, herkes hata yapabilir. Oraya kadar gitmemeli. Psikolojik olarak etkileniyoruz. Mutlu bir insanın çalışması ile mutsuz bir insanın çalışması aynı olabilir mi? Siz bir sürü sıkıntı ile işyerine gelip ne kadar verimli olabilirsiniz ki?” diye soruyor.

‘HAKLARI VERMEMİZ SÖZ KONUSU DEĞİL’

19 yaşında iş başlayan ve 24 yıldır çalışan bir işçi de işlerinin çok arttığını dile getirerek,  “Satışlar çok fazla, işin yüzde 60’ı İzmir rafinerisi üzerinden gerçekleşiyor. Gelen test sayısı da numune sayısı da diğer bölgelere göre kat kat fazla. Ama daha az elemanla çalışıyoruz. Yeterli eleman alınmıyor” dedi.   

Aynı kadın işçi şunları söyledi: “Müteahhit elemanlığından başladım, yıllarca tırnağınızla kazıyarak aldığımız hakların geri alınması söz konusu olamaz. Koç gibi bir firmada mazeret izni, fazla mesai gibi sorunlar olmaması lazım. Bu haklar verilemez” dedi. 

Çalıştıkları işyerinin diğer işyerlerinden farklı olduğunu vurgulayan bir kadın işçi de, “Ben üç vardiya çalışıyorum ve hep kimyasallarla çalışıyorum. TÜPRAŞ’tan, PETKİM’den emekli olup 70 yaşını gören insan bilmiyorum” dedi. 

Şu anki haklarının tecrübe ve deneyimlerin sonucunda gerekli olduğuna inanıldığı için alındığına dikkat çeken işçi, “Şu da olsun, bu da olsun diye alınmadı. 19 yaşında girdim 43 yaşındayım, tamam deyip bırakmamak lazım. Bu hakları verdiğimizde devamı gelecektir” dedi.

Evrensel

Editör: Haber Merkezi