ÖZGÜR ÖZEL* (İZ DERGİ SAYI: 30)

Adalet Yürüyüşü’nün son adımını 9 Temmuz’da attık ama yürüyüşümüz 9 Temmuz’da başladı asıl. 9 Temmuz’da yeni bir umut doğdu bu ülkede. Yeni bir kenetlenme.  Öyle heterojen bir kitle bir araya gelmeyi başardı ki, sağcısı solcusu, Alevi’si Sünni’si, muhafazakârı devrimcisi, Kürt’ü, Türk’ü hep birlikte Adalet Yürüyüşü’ndeydik. Maltepe Meydanı’ndaydık.  Bu Türkiye için tarihi bir olaydı ve biz hem yürüyüşümüzle hem de mitingimizle tüm dünyaya adalet talebimizi haykırdık. . Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun 15 Haziran’da başlattığı 25 günlük yürüyüş, 432 km ile liderliğinde dünya tarihinin en uzun süre, mesafe ve en yüksek katılımlı yürüyüşüyle tarih yazdık.

Yollarda kartopu gibi büyüyen adalet yürüyüşçüleri ile milyonlar 9 Temmuz’da Maltepe Meydanı’nda buluştu. Hiçbir siyasi partinin bayrağı yoktu orada.  Türk bayrakları vardı, adalet pankartları vardı ve milyonların tek talebi “adalet” oldu. Çünkü bu ülkede adalet sağlanmadığı sürece huzur olmayacak, dirlik olmayacak. Sağcısı solcusu hepimizin ihtiyacı olan ilk ve en önemli şey adalet... Adalet talebi tüm kesimler için ortak katların en küçüğüdür ve evet bu adaleti biz tesis edebiliriz.

Hep söyledik, söylemeye de devam edeceğiz; kimse darbeden diktayı güçlendirecek bir fırsat çıkarmaya çalışmamalı diye. Çünkü halkımızın sağduyusu nasıl ki darbeye izin vermediyse, bir diktaya da aynı şekilde izin vermeyecektir. Nitekim 9 Temmuz tam da 1 yıl sonra bunu kanıtlamıştır. Diktaya, adaletsizliğe dur demiştir. Geçit vermeyeceğini, yeniden tek yürek kenetlenilebileceğini söylemiştir milyonlar.

Otobüsten kitleye yaptığım bir anonsta da söylediğim gibi söyleyeyim: ‘Her gün yeni yollarla tanıştıkça ayaklarımız, yeni ağızlar ekleniyor ağızlarımıza, yeni kulaklar işitiyor söylediklerimizi. Adalet talebimiz de milyonları tek yürek bir araya getirdi, getirmeye de devam edecek, biliyoruz.

Nasıl ki hayır kampanyasının bileşenleri sadece CHP değildi ancak taşıyıcı kolon, ana kolon CHP oldu, şimdi de adaleti de sadece biz değil, herkes istiyor, herkes için istiyoruz. Bu büyük bir kitleselliktir. Şimdi bunun stratejilerinin kurulması ve devamlılığının sağlanması lazım. Bunu yapacak ve sağlayacak olan da yine CHP’dir ve CHP’ye önemli tarihi sorumluluklar düşüyor. Bunun farkındayız. Bazı eylemler vardır sebebi ve sonuç beklentisi kadar kendisi de önemlidir. Adalet Yürüyüşü “hayır”,  tekrar bir arada durabilir mi? Birlikte hareket edebilir mi? sorularına Hayır’ı kapsayan, hatta son bileşenleri ve katılımı ile en iyi yanıt oldu. Adalet Yürüyüşü birlikte olabilmek, birlikte mücadele edebilmek, diktaya ve tek adama birlikte direniş iradesi demek, bunun ardında gerisinde asla kalmayız.

Türkiye'ye gerçek demokrasi, adalet gelinceye kadar, OHAL kalkıncaya kadar da bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu eylemimiz demokrasi mücadelesinin en önemli ilk adımı. Bundan sonrası da gelecek. Biz bu yürüyüşü 80 milyon için başlattık. Herkes için adalet talep ediyoruz.

Adalet için uzun yollar aştık. Ama bitmedi, yeni başlıyor.

Bu ülkeye adalet gelene kadar da mücadelemiz devam edecek.  

*CHP Grup Başkan Vekili-Manisa Milletvekili

Editör: Haber Merkezi