İlk olayda, spor salonundaki dolabından cüzdanı çalınan İyigün adına 25 cep telefonu hattı açtırıldı, internet sitelerinden alışveriş edilerek dolandırılıcık yapıldı, kimlik bilgileriyle kaydolunan başka bir spor salonundan hırsızlık yapıldı. Bunlarla mücadele edip davalarla kendisini güçlükle aklayan işadamının bu kez de evinden çalınan 8 çek yaprağıyla dolandırıcılık yapıldı. İşyerine üç kez haciz gelen işadamının, hesabına tedbir konuldu, bankaların kara listesine alındı ticari hayatı bitme noktasına geldi.

Karşıyaka ilçesi Bostanlı semtinde restoran işletmeciliği yapan Gürol İyigün'ün hayatı 2010 ve 2015 yıllarında yaşadığı iki hırsızlık olayıyla, kabusa döndü. İlk olarak 2010 yılının Temmuz ayında İyigün'ün bir spor salonundaki dolabından cüzdanı çalındı. Hırsızlığın farkına vardıktan sonra polise başvurup, gerekli işlemleri yaptırdı. Gürol İyigün'ün bir süre sonra, daha önce hiç tanımadığı bir kişinin, sosyal paylaşım sitesi Facebook'tan kendisine hakaretler edip, dolandıcılık suçlamasında bulunmasıyla şaşkına döndü. Gürol İyigün, yaptığı araştırmada, hırsızın kendi adıyla kayıt olduğu alışveriş sitesi üzerinden cep telefonu satma vaadiyle dolandırıcılık yaptığını öğrendi.

Hakkında ilk dava dolandırıcılık suçundan açılan işadamına daha sonra, adına düzenlenmiş 25 telefon hattına ait faturalar geldi. Hırsızın üç telefon operatöründen işadamının kimlik bilgileriyle 25 telefon hattı açtırdığı, binlerce TL'lik görüşme yaptığı tespit edildi. Görüşmeleri kabul etmeyen Gürol İyigün'e operatörlerce tahsilat için ayrı ayrı davalar açıldı. Banka şubelerinden, telefon operatörlerine, internet sitelerine kadar tüm birimlerde araştırma yapıp adını temize çıkarmanın mücadelesini verdiği sırada Gürol İyigün hakkındaki son suçlama ise hırsızlık oldu. Karakola çağırılan İyigün'ün hırsızlık suçlamasıyla ilgili ifadesi alındı. Polisin yaptığı araştırmada, cüzdanı çalan hırsızın, işadamının ehliyet bilgileriyle Balçova ilçesindeki bir spor salonuna üye olduğu, buradan da iki müşterinin cüzdanlarını çaldığı ortaya çıktı.

Bunlarla mücadele edip davalarla kendisini güçlükle aklayan Gürol İyigün'ün bu kez de 2015 yılının Ekim ayında, evinden 8 çek yaprağı çalındı. Çeklerin üzerine belli miktarlar yazıldıktan sonra sahte imzalarla piyasaya sürüldü. İzmir, Samsun, İstanbul, Bursa, Balıkesir, Denizli ve Konya illerinde elden ele dolaşan bu çeklerle, birçok kişi dolandırıldı. İşyerine gelen mağdurlara yaşadıklarını anlatan Gürol İyigün, bu kez de çeklere karşı davalar açtı. Bu davalar sürerken üç kez işyerine haciz geldi. Bu hacizlerden ikisinden kurtulan işadamı, son kararda çekteki imzasına karşılık 'menfi tespit' davası açmadığı için, kurtulamadı. Hesabındaki paraya tedbir konuldu, bankaların kara listesine alındı, ticari hayatı bitme noktasına geldi. Hacze konu 74 bin TL'yi itiraz yolu açık olmak şartıyla ödemesine rağmen hesabındaki tedbir kaldırılmadı.

Yaşadıklarına isyan eden Gürol İyigün, "Çekleri çalan hırsız yakalandı, çek yaprağını şirketin güvenirliğine göre 100 ile 150 TL arasında satmış, ancak suçunu inkar edince bir şey yapılamadı. Benim ticari hayatım olumsuz etkilendi. Dava üstüne dava açtım. Ne banka ne de adli sistem bana yardım etti. Bankadan çekleri sistemden düşmesini istedim yapmadılar. Mahkeme de parayı yatırmamıza rağmen hesaplardaki tedbiri kaldırmadı. Ben bir an önce gereken kararın verilmesini bekliyorum. Hırsızlık olaylarından sonra verdiğim mücadele daha büyük mağduriyet yaşatıyor. Ticaret hayatım bitme noktasına geldi" dedi.

Editör: Haber Merkezi