Kurulduğu günden beri aralıksız devam eden konferansların Ağustos programını Gündoğdu Meydanı’na taşıyan Herkes İçin Acil Sağlık Derneği (HİASD), Marmara Depremi’nin 18. yıldönümü olması nedeniyle “Deprem ve İlkyardım” eğitimini açık alanda verdi. Gündoğdu Meydanı’ndaki toplantının sıcak havaya rağmen geniş ilgi gördüğünü söyleyen HİASD Başkanı Uzman Doktor Ülkümen Rodoplu, şöyle dedi: “Ülkemiz topraklarının %95’i deprem kuşağı üzerindedir. Bu gerçekten yola çıkarak depremin bir doğa olayı olduğunu kabul etmeli ve hazır olmalıyız. Geçtiğimiz haftalarda önce Çanakkale, sonra peşpeşe Karaburun ve Bodrum depremlerini yaşadık. Deprem bir doğa olayıdır ve ülkemizin gerçeğidir.”

Katılanlar, Marmara Depremi’nin 18. yılı olması nedeniyle, konferansın hemen başında, depremde yitirdiklerimiz anısına saygı duruşunda bulundu. Doktor Ülkümen Rodoplu, daha sonra “Deprem ve İlkyardım” konusunda önemli bilgileri özetledi.

Deprem sırasında nasıl davranacağımızın çok önemli olduğunu anlatan Doktor Ülkümen Rodoplu, şöyle dedi: “Sarsıntı başladığında nerede durmamız gerektiğini bilmemiz çok önemlidir. Bizler bu konuda yeterli deneyime sahibiz. Marmara depreminde, Düzce’de, Van Erciş, Dinar depremlerinde tamamen yıkılan binalardan bile canlı kurtulan insanlar oldu. Onlardan edindiğimiz deneyimler ışığında, bina içinde çamaşır makinesi, çelik kasa, bulaşık makinesi, sağlam koltuk takımı, mutfak tezgahı gibi dayanıklı eşyaların önüne sığınmak, yan yatıp, cenin pozisyonunda kalıp, sarsıntının geçmesini beklemek bizleri kurtarabilir. Pencereden atlamak hem riskli, hem de binanın üst katlarından düşebilecek eşyalar, malzemelerin yaratacağı tehlike nedeniyle önerilmemektedir. Apartman boşlukları, merdiven boşlukları, asansörler, balkonlar deprem sırasında en tehlikeli alanlardır. Evlerimizde bulunan eşyalar da bizleri yaralayabilir. Cam vitrinler, dolaplar, mutfaklarımızda bulunan, tezgah üstü dolaplar devrilip bizleri yaralayabilir. Bunların duvara sabitlenmesi, olası birçok yaralanmayı önlemeye yeter”.

DEPREM ÇANTASI

Deprem çantasının 3 amacı olduğunu söyleyen Doktor Rodoplu, şöyle devam etti: “Deprem çantası, depremin bir doğa olayı olduğunu bizlere anımsatır. Her sabah evden çıkarken, deprem çantamızı kapımızın hemen girişinde, araba bagajımızda gördüğümüzde deprem gibi bir doğa olayı ile kolayca baş edebileceğimizi anımsar ve korkularımızı yenebiliriz. Bu duyguyu çocuklarımıza ve yakınlarımıza da vermeliyiz. Deprem sonrasında, sarsıntı geçti. Bulunduğumuz yerden kalkıp, telaşlanmadan evi terk ederken deprem çantamızı da yanımıza aldık. Çocuklarımız da kendi çantalarını aldı. Evimiz kullanılamayacak durumda. Hatta, yıkıldı. Girmemiz de hem tehlikeli, hem de yasaklandı. İşte, bu üç-beş gün boyunca en çok gereksinim duyduğumuz eşyalarımız çantada. Ayrıca, deprem çantasında ilkyardım malzemeleri varsa, komşularımızı, yakınlarımızı da kurtarmaya yarar.”

Editör: Haber Merkezi