Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Türkiye'nin bilgi çağı ve sanayi 4.0 koşullarında başarılı olmasının mevcut üretim anlayışı ve üretim deseniyle mümkün görülmediğini ve ilk 10 ekonomi arasına girmesinin zor olduğunu söyledi. Bu ifadeyi bir "çaresizlik dışa vurumu" değil daha çok çalışmak, yenilenme ihtiyacına vurgu yapmak, potansiyelimizi görmek adına kullandığının altını çizen Yorgancılar "Hep birlikte ortak akıl kullanmak, yeni bir vizyon geliştirmek durumundayız. Dünya ekonomisi ve sanayi üretiminde çok hızlı bir devrim yaşanıyor. Bu devrimin merkezinde üretim sistemindeki yenilenme bulunuyor ve sistem üretimden daha önemli hale geliyor. Böylece algoritmalar, yapay zeka ve de yüksek nitelikli işgücü ve sistem tasarımlarının öncelikli, önemli ve belirleyici olduğunu görüyoruz" dedi.
Bu değişimin sadece üretimde ve sisteminde değil pazarlama ve müşteri ilişkilerinde de kendini gösterdiğine dikkat çeken Yorgancılar " Bu bağlamda yeni dönemi ve koşulları dünün kavramları ile algılamak ve anlamak da mümkün değil. Yeni şeyler yapmak için yeni şeyler söylemek, yeni şeyler söylemek için ise yeni kavramlar geliştirmek gerekiyor. Nitekim bugün "bağımlılık paftası" müşteri ilişkilerinin temel kavramlarından biri haline geldi. Bu kavram ve getirdiği anlayışın sadece akıllı telefon ve bilgisayarlar gibi bilgi çağı ürünlerinde değil otomobil, beyaz eşya gibi geleneksel ürünlerde de geçerli olmaya başladığını görüyoruz. Otomobil firmalarının garanti sürelerini hem yıl hem de kullanım mesafesi olarak uzatması sadece çok kaliteli otomobil ürettikleri için değil, ayrıca uzun garanti süresince otomobilinizi yetkili bir servise götürmeniz, orada kullanılan yedek parçaları satın almanız, daha yüksek bakım maliyetlerine katlanmanız anlamına geliyor. Böylece otomobil firması ürün satışı yanında sonrası aşamalardaki (bakım, parça, onarım vb.) olası gelir kaynaklarını da kontrol etmek ve özellikle de düzenli geliri garanti etmek imkanına sahip oluyor” diye konuştu.
Yine bir akıllı telefon satın alındığında, garanti kapsamında kalabilmesi için üretici firma tarafından üretilen/satılan bağlantılı ürünleri (şarj cihazı, pil, vb.) kullanmak ve bakım/onarım yaptırmak zorunda kalındığında yetkili servislerin devreye girdiğini ifade eden Yorgancılar, “Ayrıca bu akıllı telefonlarda bulunan programların belli aralıklarla yenilenmesi gerekiyor. Bir süre sonra da telefonunuz yeni programların gerektirdiği kapasiteyi taşımadığı için değiştirilmek durumunda kalacaktır. Bu durumda da akıllı telefon üreticisi firma size, eski telefonunuzu vermeniz kaydıyla, yeni bir telefonu daha uygun fiyatla teklif edecektir. Siz de belki kullanımına alıştığınız, belki de firma isminin sosyal algısını kullanmak için bu teklifi kabul edeceksiniz. Böylece siz aynı firmanın müşterisi olmaya devam edeceksiniz. Dolayısıyla bu ürün örneğinde de sadece ürünün satışından değil, sonraki bağlantılı olası gelir elde etme kanallarından da faydalanılmaktadır” dedi.
Bağımlılık paftası kavramının yeni bir anlayışa işaret ettiğine vurgu yapan Yorgancılar, bu anlayışın dün olduğu gibi bağımlı bir tüketici grubu yaratma yanında bağımlılık alanını genişletmek(yan ve bağlantılı ürünler ile), yenilenme zorunluluğu nedeniyle talebi sürekli hale getirme amacını da içerdiğini söyledi. Yorgancılar şöyle devam etti, “Bir başka ifadeyle, yeni paradigmanın ortak noktası; firmaların sadece ürününü satmakla kalmayıp, ürün ve/veya bağlantılı alanları da kontrol etmek istemesidir. Bu gelişmeler adeta üretim ve pazarlamada yeni bir yapılanmanın geldiğini, bu yapıyı anlamak ve uyum sağlamak gerektiğini ortaya koyuyor. Ülkemiz ekonomisinin bel kemiği olan sanayicilerimizin bu süreci iyi izlemesi ve yeni koşullara uyum sağlaması, yani müşterileriyle aralarında bir bağımlılık paftası oluşturması gerekmektedir. Dolayısıyla müşterilerle daha yoğun ve daha geniş bir ilişki ağı kurmaya yarayacak, onlara birden fazla boyutta ürün ve hizmet üretmeye, onlarla bağları çoklu kanaldan kurmaya imkan verecek vizyon ve stratejiler hayata geçirmek, ayakta kalabilmek için, zorunlu hale gelmiştir. Sanayicilerimiz bu gelişmeler çerçevesinde anlayış değişikliğine gitmek, "sanayici 4.0"ı oluşturmak durumundadır. Bunu başaramayanlarımız ne yazık ki sistem dışına çıkmak zorunda kalacak."
