Çalıştayın sonunda tüm velilere dernek çatısı altında çocuklara sahip çıkma mücadelesi vermeleri için çağrı yapıldı. Veli Der Genel Merkezi'nden İlknur Kaya Bahadır tarafından okunan çağrı metninde şu ifadelere yer verildi:

"Bizler bu ülkenin bütün çocuklarının geleceğinden, geleceğimizden endişe duyan, çocuklarını karanlığa teslim etmek istemeyen, bütün çocuklarımızın eşit, parasız, bilimsel ve laik eğitim almasını isteyen velileriz. Eğitim alanı gerici ve piyasacı bir kuşatma altında..

Okul öncesi eğitim sıbyan mektepleri eliyle bilimsellikten uzaklaştırılıyor; soyut düşünme kapasitesi henüz gelişmemiş çocuklar dini eğitime zorlanıyor.

4+4+4 eğitim sistemi ve müfredat değişiklikleriyle eğitimden koparılan kız çocukları erken evliliklere sürükleniyor.

Okuldan uzaklaştırılan, parası olmadığı için eğitim hakkı gasp edilen çocuklar küçük yaşta işçiliğe mahkum ediliyor, üstelik güvencesiz ve sağlıksız çalışma koşullarında iş cinayetlerine kurban ediliyor.

Meslek liselerinde gerçekleşen değişikliklerle çocuk işçilik arttırılıyor, patronların çıkarları için çocuklar ucuz iş gücü olarak görülüyor ve emekleri sömürülüyor.

Temel hizmet olan ve herkes için laik, parasız, eşit ve ulaşılabilir olması gereken eğitim özelleştirmelerle cemaatlere, tarikatlara, vakıf ve derneklere peşkeş çekiliyor; devlet okullarına ayrılması gereken bütçe özel okullara ve bu gibi yapılanlamalara aktarılıyor. “Paran kadar eğitim” anlayışıyla, yoksul bırakılan halkın çocukları eğitim hakkından mahrum bırakılıyor.

Kurum açma kapama yönetmeliğiyle küçük yerleşim yerlerinde imamhatip okulları dışında hiçbir okulu açmak veya açık tutmak mümkün olmayacak. Evrim teorisinin müfredattan çıkarılması gibi düzenlemelerle gerçekleştirilen müfredat değişiklikleriyle, seçmeli görünümde zorunlu din derslerinin müfredata eklenmesi ile bütün okullar imamhatipleştirilmektedir. Bilimsel, nitelikli ve laik eğitim tamamen ortadan kaldırılmakta, sorgulamayan, eleştirmeyen, dünyaya karşı merakını yitirmiş, itaatkar bireylerden oluşan gerici bir toplum inşası adım adım gerçekleşmektedir.

Gerici cemaat ve tarikatlarla yapılan protokollerle Milli Eğitim Bakanlığının işlevi fiilen bu yapılara devredilmekte, kamunun kaynakları bu cemaat ve tarikatlara peşkeş çekilmektedir.

Bu tarikat ve cemaatlerin açtığı yurtlara mecbur bırakılan yoksul aile çocukları cinsel istismara, tacize, tecavüze uğramakta, güvensiz binalarda ölüme mahkum olmaktadır.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığıyla imzalanan Muradiye Vakfı protokolüyle devletin koruması altında olması gereken kimsesiz çocukların kaldığı evler, kamunun denetiminden çıkarılmakta, her türlü istismara açık hale getirilmektedir.

Bütün bu karanlık tabloya rağmen, çocuklarımızın ve okullarımızın geleceği ile ilgili kararlarda söz sahibi olmak için, çocuklarımıza aydınlık ve güzel, güneşli günler göstermek için mücadele eden milyonlarız.

4+4+4 değişikliğine, imamhatipleştirmeye, Ensar zihniyetinin çocuklarımızı teslim almasına karşı sesini yükselten, itiraz eden, yan yana gelen velileriz.

Projeniz değiliz diyerek, imamhatipleştirmeye karşı çıkarak umudun resmini çizenleriz.

Çocukların o taze meraklarıyla şen gülücükleriyle eğlenerek öğrenmesini kolaylaştıracak bir eğitim sistemi isteyenleriz.

Çocuklarımızın ve dolayısıyla toplumumuzun geleceğini yok eden bütün bu uygulama ve düzenlemelere karşı sorumluluk hisseden başta veliler olmak üzere tüm vatandaşlarımızı Öğrenci ve Veli Derneğinin bir parçası olarak laik, bilimsel, eşit ve parasız eğitim hakkı için birlikte olmaya çağırıyoruz."

Editör: Haber Merkezi