1-Kendinizi huzurlu hissettiğiniz bir yer söyler misiniz?
Çalışma odam. Çünkü her köşesine hâkim olduğum, sürekli melodilerin dolaştığı, kitaplarımın kalabalıklaştırdığı, yalnız olsam da yalnız hissetmediğim bir yer.
2-Sevdiğiniz birini Ege'de ağırlayacak olsanız nereye götürürdünüz?
Karaburun… En salaş pansiyon ve en salaş balıkçı… Ayrılmadan önce de Echo ve Narsisus’un aşkının yankılandığı Mimas dağına, oradan tekneyle Foça ve Siren Kayalıkları. Tabii Şirince meyve şaraplarını tattırtmadan da göndermezdim.
3-İzmir'în en sevdiğiniz özelliği nedir?
Her sokağın denize çıkması, samimiyeti iki bin yıllık tarihi, özgürlüğü…
4-İzmir'in en sevmediğiniz özelliği nedir?
Sürekli tadilat gören sokaklar ve bakımsızlıktan yıkılmak üzere olan o eski konaklar… Ve tabii tembelliği…
5-İlham aldığınız kimse var mı?
James Joyce Ulyses’te Shakespeare Trolius ce Cressida’da ve daha birçok eserde Homeros’un destanlarından izler varken ben onun yaşadığı varsayılan şehirde ondan ilham alamazsam çok ayıp…
6-Favori sanatçınız kim?
Zuhal Olcay
7-Hatırladığınız en kötü anınız nedir?
Bornova Belediye’sinin bir etkinliğinde belediye başkanının ayakları dibine düşmem… Hatırladıkça utanıyorum…
8-Defalarca izleyebileceğiniz film var mı?
Bir Delinin Haykırışı ( Nostalgia) Andrei Tarkovsky
9-En son hangi kitabı okudunuz?
Eduardo Galeano “Biz Hayır Diyoruz”
10-Hayvan besliyor musunuz?
Kedi. Onun kendine olan güveni, kişiliği, istediğinde sevdirmesi ve tabi bilgisayarımın üstünde uyumasına bayılıyorum.
11-Uzun romanlar mı kısa öyküler mi?
Her ikisi de…
12-Köşe yazılarını takip ediyor musunuz?
Son iki yıldır etmiyorum…
13-Kötü bir özelliğinizi söyler misiniz?
Çok kahve içip az uyumak, kendime verdiğim sözleri tutmamak…
14-Parasız kaldığınız oldu mu?
Elbette.
15-Başınız hiç kanunlarla belaya girdi mi?
Hayır.
16-Okulu sever miydiniz?
Mark Twain’in bir sözü var “Hiçbir zaman okulumun eğitimimi engellemesine izin vermedim”
17-Bağımlılıklarınız var mı?
Kahve, sigara.
18-En sevdiğiniz yemek nedir?
Balık, yeşil salata.
19-En büyük korkunuz nedir?
Hastalık… Sevdiklerimi kaybetmek.
20-Gün içerisinde en çok neye zaman ayırıyorsunuz?
Bu her gün değişen bir cevap… Zaman tanrının haylaz çocuğu çünkü…
21-Takip ettiğiniz dergiler-gazeteler var mı?
Genellikle edebiyat dergileri.
22-Takip ettiğiniz twitter fenomenleri, facebook hesapları var mı?
Hayır. Sosyal medyada çok zaman harcamayı sevmiyorum.
23-Başka bir çağda dünyaya gelme şansınız olsaydı ne seçim yapardınız?
Şu son on iki yılda bu ülkede olmazdım sanırım. Onun dışında taş devri bile bana uyar.
24-Dünyadan ümidiniz var mı?
Bazı gençleri gördüğümde umutlanıyorum, televizyona tesadüfen bile baksam bütün umutlarım yerle bir oluyor…
25-Memleket nasıl kurtulur?
Tarih onun iniltisiyle başlar neredeyse ve o tarih eşiğinde akıp gider, sahi “Asiye Nasıl Kurtulur?”
26-Dünyayı yönetseydiniz ilk neyi değiştirirdiniz?
Şu erkek egemenliğini….
27-İzmir'i yönetseydiniz ilk neyi değiştirirdiniz?
Kültür Sanat alanında çok şeyi…
28-Tam 35 mi, 35 buçuk mu?
35,5 doğduğum ve halen yaşadığım yer…
29-Yüklü miktarda kaybolmuş para bulsanız ne yaparsınız?
Kaybolmuş paranın sahibini mutlaka arardım, ama büyük bir ikramiye bana çıksaydı sokak çocukları için çok şey yapardım… Eğitim, barınma, tedavi, iş imkanı….
30-Şanslı mısınız yoksa şanssız mı?
Hala bir patlamayla ölmedim, tecavüze uğramadım şanslıyım nefes alabiliyorum hala…
31-En beğendiğiniz fotoğrafınız hangisi?
32-Beğenmediğiniz fotoğrafınız var mı?
33-En sevdiğiniz kelime?
Sevgi
34-En nefret ettiğiniz kelime?
Nefret
35-Yaşamınızdaki son sözünüz bu olacak olsa, ne demek isterdiniz?
İncir çekirdeğinin içindeki “hiç” öyle bir boşluktu ki dünyayı yeniden doğurabilirdi. Gözlerinden kan sızan çatlak bir incir düşerdi sonra ellerine. İlk suçun ilk meyvesi… Utançla başlardı her şey… Adem “hiç” ağacının yaprağını koparıp Havva’nın edebini örterdi… Şems Mevlana’ya dönerdi…
İZ DERGİ'YE İZMİR'DEN YA DA ŞEHİR DIŞINDAN NASIL ABONE OLUNUR? TIKLAYIN
MART SAYISI SUNU YAZISI İÇİN TIKLAYIN
