Özer Akdemir - Kemalpaşa Ansızca köylüleri, taş ocağı yapmak isteyen şirketin toplantısına katılmayıp kendi toplantılarını yaptılar. Köyden bir kişinin bile katılmadığı ÇED toplantısında kurum ve şirket temsilcileri kendi kendilerine konuşup gittiler.

İzmir’in önemli yürüyüş parkurları arasında gösterilen Ansızca Kanyonu’nun hemen girişine yapılmak istenen taş ocağına köylüler uzun zamandır karşı çıkıyorlar. Kiraz, zeytincilik ve hayvancılıkla geçimini sağlayan köylüler, taş ocağının kendileri açısından bir yıkım olacağını dile getiriyorlar. Taş ocağı, AKP İzmir Eski İl Başkan Yardımcısı Sinan Aydın ve İş Adamı Nazım Aydın’ın sahibi olduğu Aydınlar Madencilik tarafından işletilmek isteniyor. Nazım Aydın, 2014 yerel seçimlerinde Kemalpaşa Belediyesi başkanlığı için AKP’den aday olmuştu. 

ŞİRKET SİNEK AVLADI

Önceki gün köy kahvesinde yapılmak istenen ÇED halkın katılımı toplantısı ilginç bir görüntüye sahne oldu. Toplantının yapılacağı duyurulan kahvehaneye gerekli düzeneği hazırlayıp köylülerin ve resmi kurum temsilcilerinin gelmesini bekleyen şirket yetkilileri umduğunu bulamadı. Kahvenin dışında toplanan köylüler şirketin ÇED toplantısı yerine, taş ocağının zararlarının ve buna karşı verilecek mücadelenin tartışıldığı kendi toplantılarını yaptılar. Toplantı öncesi bir açıklama yapan Köylülerin Avukatı Cem Altıparmak, “Bunlara toplantı yaptırmayalım, kovalım gitsinler” diyen köylülere, “Toplantı yaptırmamanın projeye herhangi bir olumsuz etkisi olmuyor. Biz burada kendi toplantımızı yapalım” önerisinde bulundu. 

MEVCUT TAŞ OCAKLARI 30 YIL YETER

İzmir ve Kemalpaşa’dan gelen TMMOB ve Ziraat Odası yetkililerinin de katıldığı toplantıda konuşan Orman Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Kenan Öztan, taş ocağının bölgeye vereceği zararları anlatarak “İzmir’in bu taşa ihtiyacı olup olmadığını inşaat mühendisleri odasına sorduk. 'Mevcut ocaklar 30 yıl boyunca İzmir ve çevresinin ihtiyacını karşılamaya yeterli' dediler. Bir şirketin kasası dolacak diye buradaki yaşamı yok etmek istiyorlar” dedi. Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ferdan Çiftçi de yörenin en önemli tarımsal ürünü olan kiraz ve zeytinciliğin taş ocağı işletilirse olumsuz etkileneceğine dikkat çekti. Avukat Şehrazat Mercan, Ansızca’nın komşu köyleri olan Akalan ve Beşpınarlıların taş ocaklarına karşı direnerek kazandıklarını, Ansızca’nın da mücadele ederek kazanabileceğini söyledi. Köylüleri destek için gelen Zirve Dağcılık Kulübü üyeleri de Ansızca Kanyonu’nun öneminden bahsederek “Burası eko turizm için biçilmiş kaftan. Bizler her sene defalarca gelip kanyona geziler düzenleriz. Bu taş ocağı yapılırsa bu kanyon ve turizm işi de biter” dedi. 

ZEYTİNLERİ UNUTMUŞLAR!

Köylülerin Avukatı Cem Altıparmak şirketin hazırladığı ÇED Proje tanıtım dosyasından bilgiler aktararak "Şirket, 82 hektarlık bir alanda, günde 10 bin ton kalker üretimini hedefliyor. Bu, günde 330 kamyonun bu köy yolundan geçmesi demek. Dosyada ne hikmetse zeytinlikleri ve Zeytin Yasası’nı unutmuşlar” dedi. Taş ocağı yapılmak istenen yerin köylerine 600 metre uzaklıkta olduğunu belirten köylüler ise “Bizim ürünlerimiz toz altında kalacak. Sağlığımız, yaşam alanımız yok olacak. Kesinlikle bu taş ocağını istemiyoruz” dedi.

KENDİ KENDİLERİNE TOPLANTI YAPIP GİTTİLER

Köy kahvesinin dışında halkın ve uzmanların katılımı ile bu toplantı devam ederken ÇED toplantısını yapmak için gelen resmi kurum temsilcilerine “Halk toplantısını burada yapıyor siz de buraya gelin” denildi. Ancak ÇED Şube Müdürlüğünden gelen yetkili bunu kabul etmeyerek kahve içerisinde yalnız başlarına oturan şirket yetkililerinin yanlarına gitti. Köylülerin “Defolun gidin, istemiyoruz sizi” tepkileri arasında şirket yetkilileri ve ÇED toplantısına katılmak zorunda olan resmi kurum temsilcilerinin olduğu grup, kendi kendilerine toplantıyı açıp kısa bir sürede sonlandırarak gittiler. 

Resmi ÇED toplantısına bir tane bile köylünün katılmaması dikkat çekti. Şirket görevlileri ve resmi kurum temsilcilerinin gidişleri sırasında özellikle köylü kadınlar olmak üzere köylüler alkış ve yuh sesleri ile protesto ettiler. 

OVALARI MAHVETTİLER SIRA DAĞLARA GELDİ

Şirkete en sert tepkiyi köylü kadınları gösterdiler. Kahve içerisindeki toplantıya gidip gelenlere tepki gösteren köylü kadınlarını, köy muhtarı ve jandarma görevlileri zor ikna ederek dışarı çıkardılar. Köylü kadınlar, 1.5 kilometre ötelerinden geçen İzmir-İstanbul otoyolunun verdiği zararı dile getirerek “Ovalarımızı mahvettiler, şimdi de dağlarımızı yok etmek istiyorlar. Köy yerinde her şeyi parayla alıyoruz. Çadır kurar oraya yine bunları sokmayız” dediler. 

EVRENSEL

Editör: Haber Merkezi