ASYA YAŞARİKİZ / İZ GAZETE - Proje kapsamında Gediz Deltası ve İnciraltı arazileri büyük önem taşıyor. Birçok ulusal ve uluslararası mevzuatla korunan Gediz Deltası bu projenin bir ayağı. Diğer bir ayağı ise İnciraltı bölgesi. 
İnciraltı 2. Nesil Platformu, bu projeyi destekliyor ve 8-9 Eylül tarihlerinde İzmir'e gelecek olan Başbakan Binali Yıldırım'ı bekliyor. Platform adına açıklama yapan Tayfun karabulut, 'İzmir’i karış karış bilen, ‘Yıldırım’ hizmetlerle ülkemizde birçok eseri bulunan İzmirli Başbakan Binali Yıldırım’ın Mayıs 2016 tarihinde 65. Hükümeti kurmasının ardından çözümün geleceğine hep inandık. Bizlere, çok sabırsızsınız diyenler oluyor ama İnciraltı 1991 yılında turizm bölgesi ilan edildiği günden beri bekliyor” dedi. Karabulut, Kasım 2016 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayı ve Binali Yıldırım’ın talimatı ile başlayan planlama sürecinin tamamlanarak İzmir Körfez Geçişi’nin ihale tarihinin açıklanacağı ve ilk kazmanın vurulacağı tarihin İzmir’in düğün günü olacağını” söyledi.

İZMİR KÖRFEZ PROJESİNİ İSTİYOR MU?

İnciraltı’nın gökdelen imarsız ve çevreci olarak planlanmasının İzmir’i ekonomik anlamda sıçratacağını dile getiren Karabulut, sözlerini şöyle sürdürdü; “İzmir Körfez Geçişini’nin yapılması ile ulaşımda devrim gerçekleşecek. İnciraltı 2.Nesil Platformu olarak İnciraltı planlamasının bitmesi ve İzmir Körfez Geçiş projesinde kazma vuruluncaya kadar tüm İzmir’le beraber dayanışmaya devam edeceğiz. Bu süreçte hükümetimiz ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ile daha sıkı diyalog içinde olarak, biran evvel hayata geçmesi için elimizden ne geliyorsa yapmaya devam edeceğiz. İzmirli Başbakan Sayın Binali Yıldırım’ın her zaman kullandığı söz olan ‘İzmir isterse yaparız' ifadesi artık yerini bulmuştur. Başbakanım 'İzmir İnciraltı’nı ve Körfez geçişini istiyor' şehrimize yapacağınız ziyarette çiçeğimizi vererek, gösterdiğiniz çabalar için teşekkür etmek istiyoruz.'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da yakın zamanda İzmir’de görmekten mutluluk duyacaklarını belirten Karabulut, 'Devletimizin ekonomik seferberlikte olduğu bu günlerde İnciraltı’nın planlanması ve İzmir körfez geçişinin hayata geçmesi şehrimize yüksek katma değer getirecektir. Kıymetli olan topraklarımız da artık kurban kesim yeri olmaktan çıkıp, şehrine ve ülkesine değer katan bir yer olacaktır. İnciraltı toprak sahipleri olarak çok zorluklar çektik, ancak bugün İzmir’de yaşanan kenetlenme sadece İnciraltı ve Körfez Geçişinin değil, birçok kronik sorunun ve mega projenin önünü açacaktır. Şehrimizin ve tüm siyasilerin bizlere sahip çıkmasından dolayı ayrı ayrı herkese çok teşekkür ediyoruz. Gelinen bu noktada sonuçlar alınmalı ve bizler, şehrimiz, ülkemiz artık kaybetmeden, kazanmalı. Sayın Başbakanım İzmir İnciraltı’nı ve Körfez Geçişini istiyor. Gözümüz, kulağımız 8-9 eylül günü sizlerde olacak' ifadelerini kullandı.

 

PROJE HİÇBİR MEVZUATA UYGUN DEĞİL

Öte yandan projenin Gediz Deltası ayağı İzmir Kuş Cenneti'nin geleceğini tehlikeye sokacak. Bölgenin yönetimi, İzmir Kuş Cennetini Koruma ve Geliştirme Birliği (İZKUŞ) tarafındayken 11-05-2017 tarih ve 1052105 sayılı protokolle feshedilerek Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'ne bırakıldı. Bu fesih sonrası alana yıllarını vermiş araştırmacılar buradan çekilmek zorunda kaldı. Yıllarını buraya vermiş kuş gözlemcisi Esra Kartal, 'Körfez Projesiyle burada  yaşayan 293 kuş türünü ulusal ve uluslararası sözleşmeyle korumak zorundayız. Bu bizim hukuki yükümlülüğümüz. İZKUŞ, Fransa'daki Tour Du Valat Biyoloji Enstitüsü uzmanlarıyla ortak bir çalışmayla yeni bir ada yaptı. Bütçesi belediye tarafından sağlandı. Ada yapıldığından beri de her yıl flamingo sayılarında artış gözlendi. Bu adanın yapılması çok önemliydi çünkü burası Türkiye'de flamingo ürüyen alanlardan bir tanesi. Avrupa'daki her 20 flamingodan bir tanesi burada yaşıyor. Bu nedenle bu alan çok önemli. Ayrıca, Dokuz Eylül Üniversitesi körfezin sığlığından ötürü yeni çıkan 4 fayı araştıramıyoruz derken, buraya projeyi planlamak çok riskli. Yapılacak köprüyü kullanırken deprem olsa neyle karşılaşacağımızı bilmiyoruz. ' dedi.
Körfez Projesi için Bakanlığın verdiği ÇED raporuna karşı dava açan taraflardan biri olan Doğa Derneği vekili Avukat Cem Altıparmak ise şu değerlendirmelerde bulundu. 'Gediz Deltası'nın güneyi buradan etkilenecek. Buralar mutlak koruma bölgesi alanları. Bu proje hiçbir mevzuata uygun değil. Ne Ramsar sözleşmesine ne sulak alanlar yönetmeliğine ne çevre kanuna. Tamamen Türkiye'de yaşanan oldu bitti mantığı içerisinde yapılmaya çalışılıyor. Buraya hiçbir şey yapılmaması lazım mevzuat gereği. Ama yaparız diyorlar. Bu kafayla gidilirse 40 yıl içinde burada güney deltası kalmayacak. Şu an koruma sınırları dibine ulaşılmış durumda. ' 

Editör: Haber Merkezi